Sürpriz!
Artık kitaptaki olayları toplama kararı aldığım için yeni bir bölüm atayımda kafamız dinç olsun dedim. Bölüm biraz kısa ama diğer uzun bölümlere sayın birde artık uzun bölüm yazma taraftarı değilim uzatılan şeyler insanları sıkıyor.
Kitap hakkında ne gibi olumsuz düşünceleriniz var olaylarda net olmaya çalışıyorum ama umarım ipin ucunu kaçırmıyorsunuzdur.
Sıfır ve Heves dengesini iyi kurmanızı istiyorum sizden.
Kitabı artık daha çok özel hayatlarına yönlendirmeyi düşünüyorum sonuçta sona doğru yaklaşırken geri dönülemez bir biçimde birbirlerine bağlanmalılar.
Bu arada diğer şaeserim olan kitabıma bakmayan var mı? Multide!
İyi okumalar.
💚💋Eypio ft. Burak King- Sen
Uçuyom bana bi kroki ver.Ve atlamadan kitaplarımla gurur duyuyorum.
☆
~Hani yasaktı bana dokunmak?
*
Gecenin geç saatlerinde yaşanan tüm olayları düşünürken kafatasındaki küçük böcekler ufak ufak kemiriyordu beynini. Bu düşünce böcekleri hakkında bir belgesel çekmek isterdi hep Güven. Farklı ve ortalamanın üstünde zekaya sahip olan kafatası düşünce böceklerini itinayla besliyordu. Kendide buna yem olmaktan geri kalamıyordu.
"Uyu artık abicim uyu!" Yastığı kafasına geçirdi ve sıktı. Kemirgen böceklerin sesleri yine kesilmedi. Bu onun laneti olmalıydı oysa tek istediği uymaktı ama biliyordu genç adam. Halletmeden her şeyi kendisine uyku yoktu. Ebrar devamlı gelip kendisine dert yanıyor, artık eskisi gibi olmaları istediği ile ilgili sayısız cümle düzüyordu. Yankı yapan kelimeleri halen kulağındaydı. 'Ben dostumu özledim, zaten yeterince ayrı kalmadık mı Güven?' Güzel bir diksiyonu ince tatlı sesi vardı. O zaten doğduğu büyüdüğü ve şu an yaşadığı ortama göre davranışlarından sapmazdı. Kıskançtı evet ama hep sakindi. Patavatsızdı evet fakat doğruyu söylerdi.
Efehan ise halen olduğu gibi devam ediyordu. Aralarındaki zaten en sayko insan olsada bu aralar daha da garipleşmişti. Egemen tek düze yaşantısına devam etsede artık çevrede çok tanınan biri olmuştu onun o soğuk tavırlarını atmak isteyen yüzlerce kız oluyordu bazen Ritim de sadece Egemen mevzusu bile dönüyordu. Heves Ahenke çok sık geliyor ama Mimoza'nın o meşhur kasvetli odasından çıkmıyordu. İhtiyar sanki halen orda oturuyormuş gibi olduğundan kendileri hiç girmemişti o odaya. Karanlıktı yani tam Uzay'lık. İkisi devamlı oradaydı yalnız kalıyorlardı ama konuştuklarına bile ihtimal vermezken Güven aklına başka bir şey gelmedi.
Temmuzsa garip bir şekilde hayatında artık yakın konumdaydı. İlk başlarda yıllar önceki gibi takılmasalarda ikisi fark ediyordu ki Güven, Uzay kendisini o odaya kapattığından beri Temmuzla iyice yakınlaşmışlardı.
Sabah yedi gibi filan hiç uyumadığı yataktan kalktı. Gidip kahvaltı etti zaten evde artık kimse aynı anda kahvaltı etmiyorlardı. Gidip biraz takılabilirdi deniz kenarında filan ama bu saatte sadece kendisi değildi uyanan telefonu çalmaya başladı. Masanın üzerine uzandı, telefonu aldı.
Armağan.
Normalde asla telefonu acmazdı çünkü bir şekilde onu hayatından sürmüştü kalbinin derinliklerine ama genç kız kendisini aramazdı ayrıca normal değillerdi onu sayısız kez gizemli bardan çıkarken görmüştü merak ediyordu ve saat sabahın yedisiydi yani anlıycanız asla normalde değillerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Umut Avcıları| SINIRSIZLAR
Random° "Bir gün eğer ölürsem," Kalbinin huzurla dolduğunu hissetti Uzay. Aslında kolay olan şey ölümdü. Zor olan şey ise sevgiydi. Bu yüzden sevgi için ölmeye hazırdı. "Bu senin elinden olacak." "Bir gün eğer yaşarsam," dedi Heves yüzünü yüzüne yaklaştır...