Bölüm 5| Ortak

537 75 74
                                    

Multimedya da Uzay ❤

AC/DC-Back in black (70'lerin popiler rock müzik gruplarından. O yıllarda yaşamayıp çok şey kaybetmişiz bence.)

Selamlar. Nasıl gidiyor? Herkes girmeye başlayacak kitaba.

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.

*

»Sadece hoş geldin demek istemiştik ama anlaşılan sen pek hoş gelmemişsin.«

~

Ahenk isminin aksine renkten yoksundu.

Genç kız Ahenk'e adımını attığında vüdundan bir titreme geçti. Ahenk'in uzak caddesinin girişindeki ilk bar Kuzenine aitti. Oraya bakma gereği bile duymadan dört tane barı geçti ve en sondakinin önüne gelince durdu. Burayı almak sandığından kolay olmuştu açıkcası. Sahibinin daha doğrusu eski sahibinin teklif ettiği rakamı duyunca gözleri parlamıştı. Neden olduğunu anlamak ise pek zor değildi aslında. Ahenke girenler bu barın yüzüne bile bakmadan diğer mekanlara yöneliyorlardı. Gerçi barın eski adı bile çekici değildi.

İçeriye adımını attığında aşşağı inen sekiz on merdiven karşıladı onu. Hızlıca orayı inince içerinin daha çok kırmızı ağırlıklı olduğunu gördü. Yüzünü buruşturdu çünkü burası baraka'nın yanından bile geçmezdi pavyon gibiydi. Ama başaracaktı. Gün gelecek Ahenk genilince akla ilk bu bar gelecekti. Heves için bunlar basit şeylerdi. O kazanmayı severdi vura kıra kazanmayı.

"Hoşgeldin." Neco ona gülümsedi. Mutlu görünmeye çalıştığı her halinden belliydi. Burası onun yol arkadaşı, ekmek teknesiydi. Ahenk onunla Ahenk olmuştu ama diğer bar sahiplerine göre daha eski, daha sönük kalmaktan kurtulamamıştı. Bir erkek olsada ağlamak istiyordu. Burayı eliyle hiçte tekin görünmeyen bir kıza devrediyordu ve ona güvenmesi gerekteğinden de emin değildi. Tek tutunduğu şey ona gelen yüklü miktarda paraydı. Cebi şişmişti.

"Hoşbuldum." dedi Heves ifadesiz suratını bozmadan. "Bana güven burayı eskisinden daha iyi yapacağım." Karşısındaki adamın düşüncelerini okumak pekte zor değildi. Onun serseri olduğunu düşüyor olmalıydı, haksızda sayılmazdı. "Başka seçeneğim yok zaten. Artık senindir." Anahtarı uzatınca sertçe çekti Heves. Parasını ödemişti. Adam halen söz sahibi gibi davranıyordu. "Eyvallah." Neco etrafa hüzünlü ama kısa bir bakış atıp merdivenlere yöneldi. O ise umursamadan tezgaha ilerledi kendine bir içki alıp bu geceyi taçlandırabilirdi.

"Son bişey daha," Neco tekrar ona dönünce kafasını salladı. "Baraka'nın sahipleri..." Duyduğu kelimelerle adama daha da dikkat kesildi. "Sahipleri?" Tek Temmuz'a ait olduğunu sanıyordu. Bu onu şaşırtmıştı açıkcası. "Temmuz ve ortağı işte. Merak etme yakında tanışırsınız. Onlar hakkında seni uyarıyorum. Eğer ben barımı sattıysam bu onların suçudur." Genç kız kafasını tamam anlamında salladı. İnsanları gerçekten tanıyalı çok oluyordu zira karnı toktu. Bu şeylerin hepsine. "Peki ya diğerleri?"

"Diğerleri?" Heves derince bir nefes aldı. Ahenk'in kuralları kadar kişilerini de iyi biliyordu ama yine de başkasından duymak istedi. "Diğer üç barın sahibi."

"Akrep barın sahibi Akrep Polat. Ona fazla yanaşma sokar. Kendini bile." Heves kafasını olumlu anlamda salladı. Barakanın çaprazında ki bardı. Güzeldi. Girişinde hayvan figürleri vardı. "Bizim karşımızda ki bar ise yaşlı bir ihtiyarın. Ahenk'i o kurdu ve barı burdan bile eski. Diğer bar sahipleri -bende dahil- çok çabaladık ondan orayı almak için. Kuralı biliyorsun. Çok mekanı olanın sözü geçer." Duraklayınca devam et der gibi ona baktı Heves. Neco ise bir süre yine konuşmadı. Sonunda derince bir nefes aldı "Ortada ki bar ise..." Genç kız gözlerini dikkatle kıstı. Esrarengizdi. "İsmi olmayan bar. Oranın sahibi kim bilinmiyor. Gizemli ve şimdiye kadar Barakaya rakip çıkmasının nedenide bu. Orayı herkes merak ediyor." Güldü. "Ben bile defalarca gittim."

Umut Avcıları| SINIRSIZLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin