Beni sayıklamıştı.. Düşüncesi beni allak bullak ederken eşyalarımı okulda bıraktığımı ve eve geldiğimi farketmemiştim bile. Adının neden ağzından çıktığından cok kalbim nasıl çıktığını bilmek istiyordu. Ismini nasıl söylemişti acaba.. Amy'nin bütün dediklerinin yalan olması umudu içimde ki çöle bir damla attı ve yüreğim o damlayla cız etti.
Nedenini bilmiyordum asla bilemeyecektim belki ama Robert artık benim için bir avdan daha fazlasıydı.
Ormanda görmemezlikten çıkmamla aniden yere düştüm. Kaç gündür bunu kullanarak beynimi hasta etmiştim. Ağrıdan ayağa dahi kalkamazken ellerim ve dizlerim yere dayalı bir süre durdum. Ağrı inanılmazdı, sanki bir araba kafamın üzerinden defalarca geçiyor ve beynim eziliyordu.
Ağrının hafifletmek için acilen büyük bir av bulmam gerektiğini anladım ve 5 6 km uzaktaki ormana gitmeye karar verdim. Vakit geçirmek için de güzeldi. Ve bir kaç ayı bulabilmek icin..
Işim bittiğinde baş ağrım nerdeyse geçmişti. Vücuduma ne kadar kan girerse o kadar güçlü ve sağlıklı oluyordum.
Kendimi bildim bileli benim tek ilacım kandı. Ve en emin olduğum şey bunun asla değişmeyeceğiydi.
Eve gittigimde bahçemde çimlere oturmuş Robert'ı gördüm. Önünde sınıfta bıraktığım kitaplarım ve elinde de benim kalemim vardı. Kalemimi inceliyor ve gülümsüyordu.
Bir yaprağa bastığımda hemen arkasını döndü ve ayağa kalktı. Eline baktigini farkedince utangaç bir şekilde bana uzattı.
- Senin elinde daha güzel duruyodu.
Kalemi almam gerektigini geç anladım. Gözlerindeki kendime bakıyordum çünkü, aptal ama güçlü Lucy.
Kalemi alıp yerdekilere uzandım. Hiç bir şey söylemeden ilerlerken peşimden geldiğini biliyordum. Ona git demek için güç bulamadım kendimde. Oysa az önce güçlü olduğumu düşünüyordum. Ya o kızın yanına giderse ve gerçekten ona söyledikleri.. Aklıma adımı sayıklaması gelince koltuğa gülümseyerek oturdum.
+ Teşekkür ederim.
Aklımdakini sormak icin doğru zaman mıydı ?
- Dersler geçmek bilmedi, sıra arkadaşımı özleyip durdum.
Söyledikleri kalbimi okşarken bir anda ağzımdan çıkanla ikimizde duraksadık.
+ Dün gece ne gördün?
Tam bir beyinsiz oldugumu söylemiş miydim ? Ne alaka cidden, böyle bir soru insanlar arasında hiç geçmiş miydi acaba ?
Gözlerini kaçırdı sonra düşündü. Vereceği cevabın ne olması gerektiğini düşündü ama ben bu kez yaramaz olmaya karar verdim. Yanına oturup kolunu tuttum, bana hızla dönerken yüzüne dogru eğildim. Kalp sesi ortamda ki en sesli ritimken nefesini tutmuş suratıma bakıyordu.
- Se-seni.
+ Nefes al.
- Ne ?
+ Nefes al bayılacaksın.
Nerdeyse kahkaha atacaktım. Nerdeyse bunu yapacaktım. O anki kendini bilmezliğiyle derin bir iç cekti ve bende karşı koltuğa geçtim.
Bir erkeğin karşımda bu kadar utanması beni güldürmüştü. Daha önce neden denememiştim ki bunu ? Belki de.. sebebi odur. Karşımdaki..
Robert hızla kendini topladı ve ayağa kalkıp üzerime gelmeye başladı. Bir anda ne olduğuma uğrarken sırıtmam yavaşça soldu ve eğilip ellerini koltuğun yanlarına koymasıyla yüzeylerimizin neredeyse çarpışacağını sandım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Kırıntısı
VampireRobert'ın gözlerinde kaybolurken mutluluktan ne yapacağını şaşırmış kalbimde, bende anlamıştık: Karşımda duran kişi bütün sayılmamış günleri devirip bana ilaç olmaya, beni iyileştirmeye gelmişti. Artık tek ilacım kan değildi.