- Geldiğine inanamıyorum. Bu sensin değil mi ?
Tekrar koluma uzanıp tutmaya çalıştı. Gergince çekip kafamı sallarken somurttum. Aklına başka şeylerin girmesini istemiyordum. Herhangi bir umut kırıntısı..
- Bunu nasıl yapabilir, zaten bütün bu olanlar sen yoksun diye değil miydi? Söylesene Sam, o gelince düzelir sanmıştık değil mi ? Ama şunun yaptığına bak !
+ Evet dostum ama görüldüğü gibi gitm-
Derin bir iç çekip elimi kaldırıp konuşmasını durdurdum. Ağzında yarım kalan cümlesiyle bana bakan Sam sıkıldığımı anlamıştı. Ağzını kapatırken Taylor'a döndüm.
- Artık gitseniz iyi olur. Evet döndüm, gerçeğim geldiğiniz için de teşekkürler ama işte durum bu. Ben.. yani ben, biraz kafamı dinlemeliyim.
Sam anlayışla kafasını sallayıp 'Pekala, ne zaman istersen artık buradayız biliyorsun.' diyip salona doğru uzaklaşmaya başladı.
Taylorsa yerinde sallanırken Sam kadar anlayış göstereceğini sanmıyordum.
- Lucy.. iyi ki geldin.
Bu sözü ondan da duymuştum. Ondan, gitmiş, beni yarım yamalak bırakıp bir enkaza çevirmiş olan.. ondan.
Gözlerimi ayaklarına sabitleyip gitmesini bekledim.
- Keşke geldiğini hemen duyabilseydim ama o, belki sana söylemiştir. Ona dayanamadık. O haline, insanlara yaptıklarına dayanamadık.
Sözünü kesmedim. Ondan bahsettikçe yüzü gözlerimin önüne gelsede onu susturmadım. Çünkü bugün sussa yarın yine kapımda durup söyleyecekti. Bana ondan bahsedecekti. Ben yokken yaptıklarından..
- Sana karşı boş olmadığımı bil.. her neyse ama yani demek istediğim seni.. seni o çok seviyordu Lucy. Her ne kadar bütün benliğimle bundan nefret etsemde, sen yokken hepimizden beterdi. Evi gelince görmüş olmalısın. Eminim biz giderken ki halinden daha beterdir.
Kafamı yavaşça salladım.
- Evin yanmasında sizin bir-
Kafamı tekrar salladım. Evet benim bir parmağım vardı. Ben yakmıştım. Bütün anılarla birlikte.. yüreğimle birlikte.
20 saniye sonra konuşmayacağımı anlayacak olacak ki 'peki tamam' diyip tuttuğu nefesini hızla verdi.
Koluma dokunmasına bile izin vermemişken bir anda koca bir adım atıp yanıma geldi ve bana sarıldı. Taş gibi durup bir an önce gitmesini isterken şimdiden gece boyu yaşayacağım acıyı düşünüyordum.
- Her zaman yanındayım. Kimse olmasa bile. Ben hep burda, seninle olmaya hazırım Lucy. Ne zaman iste-
Onu iterken gözlerimi kapattım yoksa ağlayacaktım.
+ Lütfen artık git. Ikinizi de teşekkür ederim Taylor. Ama..
Çatallaşan sesimi düzeltip devam ettim.
+ Ama istemiyorum. Yalnızlığa ihtiyacım var. Yeni bir.. başlangıca.
Gözlerimi açıp yere bakarak arkama dönüp koltuklara ilerledim. Ve o da kapıdan çıkıp gitti.
Yabancısı olduğum duvarlara, koltuklara, aynada ki kendime bile yabancı gelen yansımama baktım.
Bu evde bitmişti her şey. Ve bu evde yeni bir başlangıç yapacaktım. Bir ay olmuştu ve ondan bir haber alamamıştım. Şimdi eski evime göre daha geniş ama içimi o evden daha çok sıkan evime alışmaya çalışıyordum. Kocaman ve ıssız evime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Kırıntısı
VampireRobert'ın gözlerinde kaybolurken mutluluktan ne yapacağını şaşırmış kalbimde, bende anlamıştık: Karşımda duran kişi bütün sayılmamış günleri devirip bana ilaç olmaya, beni iyileştirmeye gelmişti. Artık tek ilacım kan değildi.