23 ~ Değişim

157 11 22
                                    

- Pislik.

Sam'ın bunu söylemesi gerçekten kendi aleyhineydi.

- Sen ölmemiş miydin ? Seninle en son..

Doğruydu. Robert bu yüzden uzun bir süre vicdan azabı çekmiş, insanların arasında bu yüzden kendisi olamamıştı.

- Bana o zaman ne yaptın bilmiyorum. Ama bırakıp gittiğinde Amy hızla yanıma gelip beni hastaneye götürdü, onun sayesinde hayattayım. Nerdeyse kan kaybından ölecektim, kimse bana ne olduğunu anlamadı bile. Beni bıçaklayıp gidecek kadar adi bir insansın sen. Şimdi söyle pislik, o nerede ?

Nasıl yani dönüşmemiş miydi ? Robert kendini durdurabilmiş miydi ? Anlayamamıştım bir insanı ısırınca normalde dönüşmesi gerekmez miydi ?

- Yani.. şu an da insan mısın ?

- Başka ne olabilirim aptal. Kafayı mı yedin sana sorduklarımı cevapla.

Robert'ın yüz ifadesi değişirken vücudunun şimdi sinirle doğduğunun farkındaydım. Onu ölmediği için belki rahatlamıştı ama şimdi onu öldürürse hiçte vicdan azabı çekecek gibi durmuyordu. Daha fazla kendini tutamayıp yakasını tuttuğunda ayakları yerden kesildi. Sallanan bacaklarının arasında Robert'ın ellerinden kurtulmaya çalışırken Taylordan bir hırlama sesi geldi. Yanıma döndüğümde yüzü kızarmış boğazındaki damarlar belirginlesmisti.

- Onu bırak.

Elleri titrerken nerdeyse dönüşecekti. Eğer o dönüşürse Robertta vampir yüzünü gösterecekti, Sam ise sanırım önce şok geçirip sonra da bayılırdı herhalde, yani bir insana yakışır şekilde.

- Bı-bır-ak be-

Robert'ın gözleri Sam'ın boğazına kayınca tehlike hepimizin içinde dolaştı. Gözlerindeki bakış avdan yeni gelmiş biri için fazlaydı. Sam'ı yavaş yavaş yere yaklaştırıp boynunu kendine doğru çekti, böylece boynu ağzına daha yakın olmuştu.

Taylor'ın nefes alış verişleri hızlanırken Sam'ı Robert'ın elinden kurtarmaya çalıştım. Elimi sağ elinin üzerine koyunca bile dikkati dağılmadı.

+ Ona zarar vermeyeceksin. Hadi şimdi bırak onu.

Duymuyor gibiydi. Derin bir iç çekince nerdeyse her şey için çok geçti. Elinden alıp Sam'ı yere fırlatırken nerdeyse bana vuracak kadar şiddetlenmişti.

Taylor'a bakıp yerde boğazını ovalayan çocuğu kafamla işaret ettim.

+ Sakinleş ve onunla ilgilen.

Çocuğun öksürük sesleri arasında Robert'a sarılırken gözleri hala Sam da kilitliydi. Sarılıp sinirinin geçmesini bekledim ama gergin bedeni çoktan vampirliginin etkisi altına girmişti. Kafamı geri çekip elimi boynuna attım. Yüzünü biraz zorlayarak bana döndürünce uzanıp dudaklarını öptüm. Geri çekildiğinde gözleri hala kapalıydı. Elini belime atarken devam etmem için beni kendine cekti. Kac dakika oldugunu bilmedigim bir süre kimse yokmuş gibi onu öpmeye devam ettim. Belimi öyle sıkıyordu ki sanki gidersem birine zarar vereceğini biliyordu.

- Ne yaptın ona söyle ! O nerde ?

Alın alına öylece dururken Robert gözlerini açmamak için direniyordu. Nefesini tutmuş sakinleşmeye çalışıyordu ama şu aptal çocuğun tehlikeyi farkedip çenesini kapatması gerekiyordu tabi.

Taylor arkadaşını oturtmuş hatta ona içerden su bile alıp gelmişti. Robertla o kadar meşguldum ki hiç bir şey farketmemiştim.

+ Taylor onu alıp git burdan hadi.

Robert sonunda gözlerini açıp Sam'a baktı. Sam ise sanki az önceki olaylar yaşanmamış gibi meydan okurcasına çenesini öne atmıştı. Ayağa kalkarken Taylor'ın yardımını reddetti ve kendisi kalktı. Bize yaklaşırken Robert'ın kolunu tuttum.

Vampir KırıntısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin