Vampir Kırıntısı

36 ~ Nefret

+ Taylor gelmemenizi söylemiştim, zaten sinirliyim.

Adını söylemeye dayanamadığım yan komşum beni bugünde çileden çıkartmıştı. Sürekli evine gelen arkadaşları ve ona seslenişleri beni öldürüyordu.

Taylor sallanmaya devam etti. Avlanma düzenim bozuk olduğu için zaten eski ruh halim yoktu.

+ Ne diyeceksen çabuk söyler misin artık!

Taylor alnının terini koluna silip kaşlarını çaresiz gibi bükerek bir adım attı.

- Lucy.. Ben yani biz Samle... şey yaptık şey ee..

Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Zaten kurt adam olması sinirlerimde hassasiyet yaratmıştı. 1 dakika daha dayanabilecek miydim.. 59.. 58

+ Ya defol git ya da söyle artık, sabaha kadar buna dayanabileceğimi sanmıyorum.

- Biz Robe, yani onu..

Ağzım istemsizce açıldı, merak duygusu her şeyden öndeydi ama kalbim onu tekrar görebilme duygusuna hızlanınca kulaklarımda sesi hissetmeye başladım.

Hızla koluna uzandım ve yalvarır gibi konuşmaya başladım. Vücudum beynimi reddediyor refleks gösteriyor gibiydi.

+ Onu ne.. söyle lütfen onu ne ?

- Pekala, biz onu bir yere kapattık Lucy. Geri gelmesi için, eski hali geri gelsin diye..

Ağzım açık bakışımı Taylorun gözlerinde gördüm. Yüzümde gördüğü ifade neyse tekrar sallanmaya başladı.

- Bak üzgünüm ama yapmak zorundaydık. Kac kişi öldü biliyor musun Lucy, o gittikten beri tam olarak 278 kişi. Hepsinde polislerin anlamlandiramadigi diş izleri var. Hayvan saldırısı denilip konu kapatılıyor. Buna izin veremezdim. Genlerim buna müsaade etmiyor. Lütfen anl- Lucy tanrı aşkına yalvarırım bana şok geçiriyoruz gibi bakma.

278.. bir yerde kapalı.. Robert..

Ne ara koltuğa oturttuldugumu bile bilmiyordum. Taylor saçlarımı kaç dakikadır okşuyordu ? Kulaklarımda ki uguldama neydi ? Ve arkasından gelen o ses Taylor'ın mıydı ?

- Lucy.. Lucy ! Vampirler şok geçirebilir mi ! Lanet olsun ne oluyor ! Lucy

Onu görebilmeyi kaldırabilecek miydim ? Beni terk etmişti, kan uğruna beni bırakıp gitmişti. Nasıldı, tutulduğu yerde iyi miydi ?

Aklımın başına geldiğini beynim çözülmeyi bekleyen mantıklı sorularla dolmaya başladığında anladım.

+ Onu nasıl buldunuz ? Nerde ? İyi mi ? Bir.. gelişme var mı ?

Elini saçımdan ittirip ayağa kalktım.

+ Onu görmem gerek. Beni oraya götürebilir misin ?

Taylor yavaşça ayağa kalkıp kafasını salladı. Ama istediğim şekilde değil.

+ Ne demek hayır ?

- Üzgünüm onda bir gelişme yok ve olana kadar onu görmeni istemiyorum. Hayatına devam etmelisin.

Sinir şakaklarıma vurmuştu. Zonklama yayılmaya ve kollarımda gerginliğe yol açmıştı. Elimi bi anda Taylorun boğazında buldum.

+ Söyle. O ner de ?

Taylor sinirle beni itti. Gücü beni itmeye yetmişit. Gözlerinden gerçekten sinirli olduğunu anlamıştım.

- İstediğin kadar bağır, onu görmene izin vermeyeceğim. Düzelene kadar zaten o kendisi değil. Anla artık o sevdiğin kişi değil.