- Asıl sen yok olmak için bu kadar ısrar etmek zorunda mısın !
Robert'ın ifadesiz suratında çizgi şeklindeki dudaklarından çıkan sözler o kadar keskindi ki ifadesini nasıl böyle tutabildiğini merak ettim. Içinde neler dönüyordu acaba. Arkamda yine o alaycı kahkahasını atan Taylor'a şaşkınlıkla baktım. Sadece benim yanımda mı üzgündü, Robert'a asla o yüzünü göstermek istemiyordu anlaşılan. Önüme dönüp Robert'a yaklaşınca onunda bakışları bana kaydı. Gözleri yumuşarken kollarını açtı ve gülümsedi. O küçük gülümsemesi bile içimdeki stresi alıp bir uçurumdan aşağı atmıştı.
- Seni çok özledim.
Kafamı onun göğsüne yaslayıp sarılırken aklında şuan sadece ben vardım. Kokusunu içime çekerken aklında Taylor'ın acı içindeki görüntüsünü görünce Robert'tan geri çekilip Taylor'a baktım. Gerçektende yüzü tam Robert'ın aklındaki gibiydi ve ben ona döndüğümde bana bakmadı. Yere bakmaya devam ediyordu.
+ Taylorla.. biraz konuştuk.
- Ve sonra ona sarıldım.
Taylor aniden kafasını kaldırıp Robert'a meydan okurcasına gülümseyince ona kızgınca baktım. Yangına neden bir odunda o atıyordu ki..
- Bir daha bunu yaparsan..
Robert'ın kolunu çekip geride durmasını sağlarken Taylor hala küçümser gibi gülüyordu. Bakışlarımdan kaçınıp beni dikkate almıyordu.
- Lucy hadi gidelim.
Robert parmaklarını parmaklarıma kenetleyip beni çekerken Taylor'ın yüzü aklıma kazındı ve arkamı o aklımdaki bakışla dönüp bir anda durdum. O kadar acınasıydı ki. Onu yalnız bırakma-
- Istersen.. biraz sonra gel.
Elimi ondan çektim. Robert çenesini sıkarken ne kadar zorlanarak bunu söylediğinin farkındaydım. Düşüncelerimi okumuştu. Arkama dönüp Taylor'ın yalvarır gibi bakışıyla karşılaştım ve bir an o nedenlerini bilmediğim duygularımın arasına bir yenisi daha eklendi. Tereddüt.. Robert'la her anımı paylaşmak sonsuz hayatımın her karesini ödüllendirmek demekti. Ama birinin bana bu kadar ihtiyacı varmış gibi bakması..
+ 1 saat ?
Robert'ın kasılan çenesinden çekinsemde zorla gülümsedi ve kafasını salladı. Alnımdan öperken fısıldadı.
- Uzun bir zaman sevgilim, ama seni beklemeye değer..
O an onu o kadar çok öpesim geldi ki, sanki zaman durdu. Eğer kafasını çevirip yana bakmasaydı gözlerimi ondan çekemezdim.
- Ne yaptığını sanıyorsun ?
Taylor tshirtini çıkarmis dalda barfiks çekiyordu. Kaşlarım Robert'ın aksine havaya kalktı. Onunkiler çatılmıştı.
+ Senin aptal davranışlarını izlemekten daha keyifli.. ve bir işe yarıyor.
Nerdeyse gülecektim. Fazla insandı ama yinede beni güldürebiliyordu. Yinede Robert'a aptal dediği için kızgın tarafım ağır bastı.
Daldan inerken bana gülümsedi. Vücudundaki kas oranı yaşına biraz zıt kalmış gibiydi.
- Artık Lucy'i bırakır mısın? Ah.. Lucy eğer benimle biraz fazla takılırsan onun ne kadar baskıcı, sıkıcı, apta-
+ Yeter Taylor, fikrimi değiştirmemi istiyorsun sanırım.
Robert'a son kez bakıp dudağına küçük bir öpücük kondurdum. Taylor'a doğru ilerlerken bunun, şu ana kadar yaptığım en değişik şey olduğunu biliyordum. Fazla tanımadığım bir insanla nerdeyse bir insan gibi.. dertleşecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Kırıntısı
VampireRobert'ın gözlerinde kaybolurken mutluluktan ne yapacağını şaşırmış kalbimde, bende anlamıştık: Karşımda duran kişi bütün sayılmamış günleri devirip bana ilaç olmaya, beni iyileştirmeye gelmişti. Artık tek ilacım kan değildi.