6. Yarış

4.3K 220 70
                                    

Nilüfer - Seni Beklerim Öptüğün Yerde

Yarış

Okul günlerim daha sakin geçmeye başladı.Daha doğrusu insanlar bana karşı olan ilgilerini kaybetmiş gibiydiler.En azında Zehra mevzusu açılmıyordu.Yoksa Ateş ve ben yine dikkat çekiyorduk.Ama laf eden,sırıtan yoktu artık.Ateş sağ olsun.Kamil ile olan kısa metrajlı film herkesin kulağına gitmişti anlaşılan.Arada bir eski arkadaşlarıma bakıyordum.Ömer kendi halinde birileriyle muhabbet ediyordu.Bana gözleri kaydığı zaman ise gözlerinde beni boğmak isteyen yılanları görebiliyordum.Neden kendimi açıklama fırsatı vermiyordu? Faruk da öyle.Faruk'un bazen bana ve Ateş'e bakışlarını yakalıyordum. Faruk en mantıklı olanımız bile olanları sorgulamıyordu. Faruk ile konuşsa mıydım acaba? En azından bana Ömer gibi öfkeli bakmıyordu.Anlamsız bir şekilde benden uzak duruyordu.Sanki benden hastalık kapacak! Dur bir dakika Ateş yüzünden mi acaba?Hayır olamaz Ateş ile arkadaş olmadan önce de böyle davranıyordu.Çekingen ve insanlara karşı pasif biri yani ben şu an tabiri caizse ezik konumunda olduğum için benden uzak duruyor.Çünkü kendisine sataşılmasını istemiyor. Acaba çıkarımlarım yanlış mı ama sebep bulamıyorum başka.Bir anda beni böyle silip atmaları o kadar dokunuyor ki anlatamam. Sanki ben bir hiçmişim gibi.Hayatlarında küçücük bile olsa yerim yok muydu? Terk edilmiş hissediyorum.Birini terk etmek gerçekten beter bir şey.Niye terk edildiğimi bile bilmiyorum.Kafamda sürekli kuruyorum ama bir yere varamıyorum.Fırtına yakalanmış köprülerime sürekli yıldırım düşüyordu.Bir çıkış bulamadığım için olduğum yerde dönüp duruyordum.

Ateş'in dürtüklemesiyle ona döndüm. " Dalgın görünüyorsun."

"Köprüleri düşünüyordum."

"Ne? Ne köprüsü?"

"Boş ver.Babam bugün ablamla alışverişe gidecek. Çıkışta bir şeyler yapalım mı?"

"Bize gelsene.Amcam işte olacak.Beraber takılırız.Hiç bana gelmedin."

"Olur."

Okul çıkışında beraber onun evine gittik.Evi güzeldi.İki katlı fazla büyük olmayan hoş bir villaydı.

"Senin villada oturduğunu bilmiyordum.Eviniz güzelmiş.Ama okul buraya uzak biraz."

"Amcamın evi burası.Sana demiştim üniversite için ayrıldığımda kendime bir yer tutacağım.Amcam evli ve çocuklu olmadığı için beraber yaşamamızda herhangi bir sıkıntı olmadı.Benimle pek ilgilenmiyor ama isteklerimi hep yerine getiriyor.O da böyle biri."

"Sahi okuldaki meseleyi de o halletmişti.Para mı önerdi?"

"Evet.Para bizim müdürün beynindeki anlayış sistemini çalıştırıyor.Aç mısın? Yemek yapabiliyorum."

"Vay hamaratsın bayağı.İyi olmadığın tek bir şey bile yok mu?"

"İyi olmadığım şeyler de var tabi.Bakıyorum beni iyi gözlemlemeye başlamışsın.Bu hoşuma gitti.Peki ne yönlerimin iyi olduğunu düşünüyorsun?"

Her yönüyle insanı kendine hayran bırakan birisin.Şimdiye kadar sende ne gördüysem beğendim.Ne düşünüyorum ben böyle.

"Ş-şey iyi çocuksun,cesur ve kendine güvenen bir yapın var.Ağzın iyi laf yapıyor.Böyle şeyler işte."

"Bu kadar mı?" Gözlerini kıstı.

"Evet." Artık sorma nedense utanıyorum.

"Peki kötü yönlerim neler sana göre?"

"Şimdiye kadar hiç kötü huyuna rastlamadım." Bana doğru gelmeye başladı.Dibime kadar girdi.Kulağıma nefesini verdi.Kalbimde sanki at varmış da hipodromda yarışıyor gibiydi.

"Sana birkaç tane kötü huyumu göstereyim mi?" Fısıltı. Bu bir fısıltıydı ama bana hiç öyle gelmedi yankısı kulağımdan gitmiyor.Kızardığıma eminim.

"Ne gibi kötü huylar?" Aman Tanrım bunu ben mi sordum.Dudaklarımı ısırdım.Aptal merak.

"Dişlerini dudaklarından çek." Bir an ne dediğini anlamadım.Algıladıktan sonra istemsiz bir şekilde ısırmayı bıraktım.

"Dudaklarına tatlı eziyeti ben ederim." Yaklaşıp dudaklarımı ısırdı.Bütün tüylerim diken diken oldu.Azıcık çekiştirince ağzımdan ufak bir inilti kaçtı.Gözümü birkaç kez kırpmak dışında kıpırdayamadım.Kıpırdamak istiyor muydum emin değildim.Kokusu da hiç yardımcı olmuyordu bana.Biraz da daha çekiştirip bıraktı dudağımı.Öylece bakakaldım. Tekrar yaklaştı bu sefer ensemden ve belimden tuttu.Ona doğru mıknatıs gibi çekildim.Dudaklarımı dudaklarında hissettiğim ilk an güzel bir renk cümbüşünün içine daldım.Bulunduğum ortamın rengi sürekli değişiyor, başımı döndürüyordu. Etrafımda yüzlerce açan çiçek beni selamlar gibiydi.Buna Ateş'in kokusu da eklenince kendimden geçtim ve karşılık vermeye başladım.Ellerim benden habersiz boynuna dolandı.Ateş'in bir elini sırtımda dolaştırdığını hissettim.Elini dolaştırdığı yerlerde iz kalıyordu sanki. Öpüşmemiz bittiğinde nefeslerimiz birbirine karıştı.Ellerimizi birbirinden zorla ayırdık.

"Bu gerçekten çok kötü bir huymuş.Tarif edemiyorum." dedim. Gülümsedi.

"Daha önceki öpüşmenden iyi miydi?" dedi ciddi bir yüz ifadesiyle.

"Hangi öpüş- karadulu mu diyorsun?" Yüzümü buruşturdum.

"Karadul?"

"Zehra işte ona karadul diyorum."

"Hhahaha Çok iyiymiş ya."

"Lütfen bu konuyu açmayalım.O öpüşmeleri gerçek bir öpüşme saymıyorum.Bunu kesinlikle reddediyorum.Hayatımdaki karanlık sayfalardan birinde gömülü olarak kalacak."

"Aynen öyle olmalı.Bu durumda benimle yaptığını ilk kabul edebiliriz." Keyfi yerindeydi.

"E-evet öyle kabul edebiliriz."Rengimin değiştiğini hissediyorum.Kırmızı bu aralar sevdiğim bir renk değildi.

"Pişman olmadığını biliyorum.Hissederdim öyle olsaydı.Ama yine de sormalıyım.Seni öptüğüme pişman mısın? Yani günler öncesinde bunu konuşmuştuk.Sen erkeklerden hoşlanma ihtimalini düşünecektin.Düşündün mü?"

"Az önce olanlara biraz şaşırdım.Bir atak beklemiyordum senden.Çünkü çok sabırlısın.Ama pişman değilim için rahat olsun.Açıkçası erkeklerden ve kızlardan hoşlanma ihtimalimi düşündüm senin önerdiğin gibi hayal de ettim.Yine de kafamdaki resme hiçkimseyi uyduramadım.Demek istediğim kızlardan mı erkeklerden mi hoşlandığımdan tam olarak emin değilim. Artık kızlardan mı erkeklerden mi diye bir ihtimal yürütmek istemiyorum. Ama sana karşı içimde oluşan duygular var.Güzel duygular bunlar ve seninle öpüştüğümde etrafımı sardılar." Pür dikkat beni dinledi.Birkaç saniye sustu.

"Ellerini yukarı kaldırıp bu duygulara tamamıyla teslim oluncaya kadar seni bekleyeceğim." Kalbim tekrar şaha kalktı.İçimden bir ses yarışın birincisinin Ateş olacağını söylüyordu.

6.bölümün sonu

5. ve 6. bölümün kısa olduğunu belirtmiştim. Arkadaşlar Eren'in ağzından yazıyorum biliyorsunuz. İlerde bazı bölümleri Ateş'in ağzından yazacağım.Ateş'in bakış açısını bilmek gerekiyor hikayenin gidişatı için.Yazacağım zaman yine böyle bir bilgilendirme yapacağım.Sağlıcakla kalın.Yorum ve oy atmayı unutmayın :D 

BENDEN GİDEMEZSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin