Babamla aram hala limoniydi.Arada okulu arayıp benimle ilgili bilgi aldığını biliyordum. Zehra'dan özür dilememi istiyor.Suçum yokken neden yapmak zorundayım ki! Ablam da babamla aynı fikirde. Eve geliyorum bunu söylüyorlar ,evden çıkıyorum bunu söylüyorlar.Ne kızmış be!Yine keyifsiz geçen bir kahvaltı sırasında duyacaklarımı tahmin etmek zor değildi.
" Bugün okula gider gitmez kızdan özür dileyeceksin.Yeter artık.İyice asi oldun başıma."dedi babam.Çatalımı yavaşça masaya koydum.Derin bir nefes verdim.
"Suçsuzken neden özür dilememi istiyorsun?Bunun beni ne kadar kırdığını göremiyor musun? Sen normalde beni dinler iyi bir karar verirdin."
"En yakın arkadaşlarından Ömer, senin kızı hem psikolojik olarak hem de fiziksel olarak darp ettiğini söyledi.Ömer ve Faruk bu eve sık sık girip çıkar onları ben de tanıyorum.Faruk sorduğum sorulara cevap vermedi ama Ömer'den gerekli cevapları aldım.Çoğunluğa göre senin bu davranışların..."
"Yeter! Çoğunluğa göre öyle mi?Baba çoğunluğa değil bana inan! Daha önce sana hiç yalan söyledim mi? Ayrıca Ömer benim arkadaşım değil artık bir kızın yalanları yüzünden beni sattı.Zehra'dan hoşlandığı için ona vurmadığımı bildiği halde yine de beni sattı."Gözlerim dolmaya başlamıştı.Gitmem gerekiyordu yoksa ağlamaya başlayacaktım.
"Oğlum, sen benim oğlumsun.Sadece yanlış şeyler yapmanı istemiyorum.Annen öldüğünden beri biraz değiştin, hepimiz değiştik.Ablan büyüktü ama sen küçüktün.Bundan daha fazla etkilenmiştin.Hatırlasana annen ölmemiş gibi davranırdın.Yalandan yere mutlu numarası yapardın.Kendini mutlu olmaya zorlardın.Kendi kendine nasıl baskı yaptığını hatırlıyorum.Sonradan bu huyun bitse de ne bileyim belki yine bir şeyden veya birinden etkilendin.Sadece eskisi gibi ol istiyorum.Tamam sana inanacağım oğlum.Okulunu bile değiştirmeyi düşündüm ama zaten bitirmek üzeresin buna gerek yok."
Kendimi daha fazla tutamayacaktım başladım ağlamaya.Babam sırtımı sıvazladı. "Hadi okula git yoksa geç kalacaksın kerata." Babama sarıldım, kokusunu içime çektim aynı evin içinde bu kadar özleyeceğimi bilmiyordum. Sonra okula gittim.Keyfim biraz yerindeydi.Babam bana tam inanmasa da eskisi gibi kötü kötü bakmıyordu.O sıcaklığı tekrar hissettim ona sarılınca.Bu da şimdilik yeterdi.Zamanla düzelteceğim.Liseden mezun olunca bitecek.Ateş okul kapısının orada beni bekliyordu gerçekten bunu yapmaktan sıkılmıyor mu?Sanırım sıkılmıyor. "Günaydın Ateş."Ona gülümsedim. "Günaydın.Hayırdır pek gülümsemezdin sen güzel bir şeyler mi oldu?" " Evet.Babamla tartıştık yine ama bu sefer sonu daha iyi bitti diyebilirim.Bana inanacağını söyledi.İnanıyorum dese daha güzel olurdu tabi.Neyse lise bitince bu kötü şeyler de bitecek." Ateş yüzünde bir gülümsemeyle benim söylediklerimi dinliyordu.Gülümsemenin bu çocuğa yakıştığını bilmeme rağmen şu an ki gülümsemesi hoşuma gitmedi.Dur bir dakika çocuğun gülümsemelerinin yakışıp yakışmamasını tartışacak duruma nasıl geldim.Neyse.
"Lise bitince ben de bitecek miyim?" dedi Ateş. Aha ben buna nasıl cevap vereyim.Birinin kalbini kırmamaya çalışmak çok zor bir işmiş. Üzerime ağırlık bırakıyor sürekli, kaldır kaldırabilirsen. Ne bahtsız çıktım bana çıkma teklifi eden ilk kişi kuyumu kazdı.İkinci kişi ise bir erkekti.Bu işte bir terslik var.Bir kere çıkma teklifi yapan kişi ben olmalıyım.Evet kendim yapmalıyım.Aman neyse önceliğim liseyi bitirmek hayatımı tekrar rayına oturtmak.Sonrası ... sonrasını zaman gösterecek.
" Hayır,sonuçta biz arkadaş olduk artık.Arada görüşürüz." dedim.
"En azından tamamıyla reddetmiyorsun sanrım buna sevinmeliyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Teen FictionO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...