1.Bölüm
Ekim ayı 2015
"Eren! Eren! Hadi kalk artık okula geç kalacaksın."
Eren mahmur gözlerler etrafıma bakındım. Uyanmak için alarma ihtiyaç duymazdım ne de olsa Fevzi Bey yani babam bariton sesiyle bu işi görüyordu.Babam alarmımı kurmamı söylese beni uyandırmasını sevdiğim için üşendiğimi söyleyip geçiştiriyordum.Daha önceleri annem uyandırırdı.Vefat ettiği için artık babam uyandırır oldu.Kahvaltı sofrasına oturduğumda içeri siyah saçlı,bal sarısı gözleriyle ablam Jale girdi.Her zaman ki gibi güzel görünüyordu.Babama hem fiziki hem de karakter bakımından benzer.Bense daha çok anneme benziyorum onların aksine kumral ve yeşil gözlüyüm.
"Güzel ablam bana biraz harçlık verir misin?"
Bana yandan ne diyorsun bu konuştuğun dili anlamıyorum bakışları atıyor.Ben bunu yer miyim? Tabii ki hayır. "Abla geçen hafta sonu Cihan abiyle nereye gitmiştin pek güzel resimlerdi."
Ablamın gözlerinin bu kadar açılabildiğini bilmiyordum.Babamsa ona tezat bir şekilde gözlerini kısmıştı. Ablam Jale: "Çantamda biraz para olacaktı al onu okulda bir şeyler içersin." dedi. İstediğimi almam düşündüğümden kısa sürdü. "Ah! Hatırladım, Kilyos'a gitmiştiniz arkadaşlarınızla." dedim. Durumu toparladım mı acaba diye babamı göz ucuyla süzdüm.Fark ettim ki babam da yemiyormuş. Sanırım ablam Cihan ile nişanlı olduğu için babam sadece homurdanmakla yetinmeyi tercih etti. Her ikisini de öpüp okula gittim.
Ömer ve Faruk en yakın arkadaşlarımdır. Üçümüzde ortaokulda tanıştık.Liseyi de beraber okuyorduk.Ömer akıllı ve samimidir.Fakat bir şeye karar verdi mi onu kararından döndürmek zordur.Bir de pis inadı var ki sormayın.Faruk ise zeki ve çabuk kavrayan bir yapıya sahiptir.Ama çekingenliği yüzünden hiçbir zaman baskın biri olamamıştır.Bu veletler yanımda olmayınca bile özlüyordum.Okulun bahçesine girince Ömer'i gördüm ve yanına ilerledim.
" Günaydın ömrümün törpüsü naber?" dedim. Ama baktım bedeni burada kendisi yok Ömer'in. Tahmin ediyorum niye böyle olduğunu.
" Ömer yine Zehra'yı mı düşünüyorsun ? Oğlum git açıl kıza reddederse de kendi bilir. Sonucunu bilmediğin bir şeyden ötürü karalar bağlıyorsun.Hem sen açılana kadar başkası kapacak kızı." Bunu dememle kafasını bana çevirdi.Yüzü beter bir hal aldı.Anlamıyorum bu kız sadece varlığıyla bunu nasıl başarıyor? Aşkının derinliğini tahmin edemiyorum Ömer'in.
" Eren senin için söylemesi kolay.Biliyorsun daha önce açılmayı denediğimde başka biriyle sevgili oldu.Ondan ayrıldığında tekrar denemek istedim.Tam söyleyecekken kız merdivenlerden düştü."
Arkadaşım gerçekten bu konuda şanssızdı.Sanki evren onları bir şekilde ayırıyordu. "Hadi kalk gidelim derse Faruk çoktan gitmiştir.Eminim bu çocuk annesinin karnında bile kitap okumuştur bu ne heves anlamıyorum." Bu sözlerime Ömer gülümsedi.Beraber derse girdik. Okulu ve öğretmenlerimi seviyordum bir iki tanesi hariç.Tüm dersleri bitirdikten sonra Ömer ve Farukla gezip dolaştım.Ablamdan son anda almayı başardığım parayla kendime içecek aldım.Fakat içecek boğazımda kaldı, öksürük tuttu. O göz belertmelerin işe yarayacağını kim bilebilirdi. Ablamın ahını almasam daha iyi olacak belli ki. Eve geldiğimde onun gönlünü almak için odasına doğru ilerledim.Ağlama sesleri duyunca kapıyı tıklattım , içeri girdim.
"Bal gözlüm niye ağlıyorsun?" dedim.Uzun bir süre direttim ama konuşmadı.
Odadan tam çıkacakken " Cihan ile aramız bozuk bu aralar bana çok kaba davranmaya başladı, anlamıyorum.Sanki tanıyıp sevdiğim kişi o değilmiş gibi.Çok soğuk.Sebebini soruyorum ama doğru dürüst bir cevap alamıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Ficção AdolescenteO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...