Ateşin bakış açısı
Gözlerimi açtığımda sırtını duvara dayayan amcam Bulut'u gördüm.Üzgün ve yorgun görünüyordu.Neler olduğunu anımsamaya çalıştığımda başıma bir ağrı girdi.Gözlerimi kapattım .Sonra yaşanılanlar bir bir aklıma gelince kalbim yerinden çıkacak gibi oldu.Kaza geçirmiştik.Gözlerimi hızla açtım ve amcama baktım.Yere dikmişti gözlerini.Ona seslenmeye çalıştım ama hırıltılı bir ses koyverdim.Amcam direkt bana çevirdi başını.Hızlıca yanıma gelip elimi tuttu.
"Ateş, nasılsın yeğenim? Kendini nasıl hissediyorsun?Doktor çağırayım." dedi.
"Be-ben..." Sesim çatallı ve kesik kesik çıkıyordu.
"Dur kendini zorlama.İki haftadır yoğun bakımdaydın.Doktor artık iyi olduğunu söyledi ve seni normal bir odaya getirtti.Uyanmanı bekliyordum."dedi amcam.
"Ben i-yiyim. Annemle babam nasıl?"
"Şey onlarla ilgili sonra konuşalım.Sen biraz daha toparlanınca tamam mı?"dedi.
"Ne oldu on-onlara?Kötü bir şey mi oldu?Söy-söyle yoksa onlar..." Gözlerim dolmaya başlamıştı.Düşündüğüm şey olmasın.Lütfen.
Bulut amcam derin bir nefes aldı.Onun da gözleri dolmuştu.
"Onlar öldü Ateş." Bir an nefes alamadım.Küçükken onların çalıştığı hastaneye gittiğimde insanları yaralı bir halde gördüğüm olmuştu.Ama ailem hep iyileştiren taraftı.Yaralı olan taraf değildi.Şimdi ise yaralı olmayı bırak ölmüşlerdi.
"Amca nasıl olmuş?Ya-yani hastaneye mi yetiştiremediler ne olmuş?Neden beni kurtarabildirler de onları kurtaramadılar?Ben de aynı arabanın içindeydim."Konuştukça sesim düzelmeye başlamıştı.
"Ateş bunu sorgulaman gereksiz." dedi.
"Bilmek istiyorum."
"Arabanız savrulup yere düştüğünde bir başka araba daha çarmış sizin arabanın ön tarafına.Dolayısıyla orada oturanlar... niye ben ölmedim diye düşünme lütfen.Olan oldu.İyileşmeye bak.Sen güçlü çocuksun.Hayatına devam etmelisin.Biliyorsun ki annen ve baban senin mutlu bir hayat sürmeni isterdi.Bundan sonra benimle yaşayacaksın.Beraber tutunacağınız tamam mı genç adam?"
Gözlerimden süzülenler eşliğinde kafamı sallamakla yetindim.
Hastaneden çıkışım,ailemin cenazesi ve benim amcama taşınmam bunların olacağını tahmin edemezdim.İnsanın hayatının bir anda bu kadar çabuk değişebilmesi inanılmaz.
Amcam ilk başlarda alışabilmem için benimle çok vakit geçirdi.Onun desteği sayesinde toparlanabilmiştim.Kendi kendime bakabilir hale gelince o da biriken işlerini düzenlemişti.Onunla anlaşmam zor olmamıştı.Arkadaşlarımın bile tuhaf bulduğu durumları o tuhaf bulmazdı.Sanırım gerçekten ona çekmişim.
Ailesizlik alışabilinecek bir şey değildi ama amcama daha fazla yük olmak istemediğim elimden geldiğince hayata tutundum.Birkaç ay böylece geçti.Bu kadar zaman geçmesine rağmen Eren'i unutamamıştım.Zaten bu mümkün değildi. Ailemi kaybettikten sonra kaybetme korkum fazlasıyla artmıştı.Eren'i de kaybedemezdim. Eren benden gidemesin diye elimden geleni yapmalıydım.
Bir akşam amcam eve gelince ona yemek masasında Eren'in konusunu açtım.
"Amca ben Eren ile aynı okula gitmek istiyorum.Kaydımı oraya aldırır mısın?Artık ondan uzak durmak istemiyorum."
"Tamam hallederim.Demek orada okurken ona açılacaksın."dedi.
"Hayır.Hemen değil.Çevresinde kimler olduğunu biliyorum.Bana muhbirlik eden arkadaşlarım var.Fakat yine de kendim gözlem yapmalıyım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Teen FictionO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...