Çok çektik sakladıklarımızdan
Ağlaya ağlaya uykuya dalmışım koltukta.Bir sürü saçmasapan rüyayla cebelleştim Ateş gelene kadar.Hayal meyal kapı sesi duyduğumda başımın ağrısından ve ağlamaktan gözlerimi hemen açamadım.
"Eren!Eren ne oldu sana?Niye ağladın sen?" dedi beni yavaşça kaldırarak.Banyoya götürüp yüzümü yıkadı.Tekrar koltuğa doğru götürdü. "Dur sana su getireyim."diyip mutfağa koştu. Panik olmuştu bana bir şey oldu diye.İşte benim sevdiğim adam buydu.Anlatılanlar gerçek olamazdı zaten.İçimdeki ümit filizleri yerini koruyordu.Birazdan konuşacağız ve bu saçmalıkların yalan olduğu ortaya çıkacaktı.Evet, kesin öyle olacaktı.Ateşim yapmaz.Yapamaz.Hepsinin mantıklı bir açıklaması olmalı.Derin derin nefesler alıp toparlanmaya çalıştım.İlk önce onu dinlemeliyim.Ateş hızlıca salona gelip yanıma oturdu.
"Al canım iç suyu.Kim ağlattı seni?Söyle bana.Yoksa babanla filan mı karşılaştın?" Suyumu içip bir süre bekledim.Söyleyeceklerimi kafamda sıraya dizdim.Derin birkaç nefes aldım.
"Ateş,ben bugün üniversitede Faruk ile karşılaştım.Bana seninle ilgili bir sürü şey söyledi.Dediğine göre Zehra senden hoşlanıyormuş ve sen de kızı kullanıp Ömer ile aramı bozmuşsun.Faruk'u tehdit etmişsin.Arkadaşlarına hırpalatmışsın.Diğer arkadaşlarımı da uzaklaştırmışsın.Beni okulda yalnızlaştırıp benimle arkadaş olmaya çalışmışsın.Amacın beni ele geçirmekmiş.Bunlar doğru mu?Sen beni gerçekten yıktın mı?Yaptın mı bunu bana?"dedim ağlamaklı. "Ona inanmak istemedim.Bir yanım inanmıyor da.Çünkü sen benim sevdiğimsin.Fakat okulda yaşananlar aklıma geliyor.Bunları düşününce tesadüfmüş gibi gelmiyor.Üst üste bu kadar şey olmasını o zaman da saçma bulmuştum.Anlam verememiştim.Her şey tepetaklak olmuştu.Fakat dediğim gibi ben ona değil sana inanmak istiyorum.Sen hayır dersen sana inanacağım ve kurcalamayacağım.Şimdi bana ne olur bunların yalan olduğunu söyle.İçime yerleşen bu şüpheden beni kurtar lütfen!"
Ateş uzun bir süre hiçbir şey diyemedi.Gözlerini kaçırıp durdu ve yutkundu.
"Ateş söyle hadi!"
"Eren be-ben..." diyip derin bir nefes aldı.
"Eren bu anlatılanların bir kısmı doğru."diyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Nefesim kesildi.Sanki boğazımı biri sıkmaya başlamıştı.
"Seninle arkadaş olmayı amaçladığım,bu doğrultuda hareket ettiğim doğru.Seni sevdiğimi ve seninle olmak istediğimi biliyorsun.Ama bir de benden dinle olanları.Faruk sana yarım yamalak ve üstüne bin koyarak anlatmıştır.Lütfen beni dinle."dedi.
Ağzının hareket ettiğini görüyordum ama söyledikleri bana ulaşmıyordu .Çünkü kulaklarım uğulduyordu. Her gün acı çektiğimi gören ve inanılmaz desteğiyle ayakta durmamı sağlayan bu kişi anlatılanların doğru olduğunu söyledi. İçimdeki ümit filizlerin devler tarafından ezildiğini hissettim.Bu devlere, gerçekler deniyordu.Ben de bu gerçeklerin altında kaldım. Karşıma çıkardığı için Allah'a dua ettiğim sevdiğim sen ne yaptın bize? Allah annemi anlmıştı ama bana seni vermişti aynı gün.Ben hep böyle düşünmüştüm.Kanımla canımla yürekten inandım ve sevdim seni.Gerçekten böyle mi olması gerekiyordu bana kavuşman için?Beni yıkıp,parçalayıp sonra kendine göre şekil mi vermen gerekiyordu?Hayır!Hayır!Hayır!Gerekmiyordu.Saçmalık bütün bu oyunlar!Hayır!Hayır!
"Hayır!" diyerek ayağa kalktım. Sonunda içimde attığım çığlıklarım dudaklarımdan dökülmeye başlamıştı.Kafamı hırsla ona çevirdim.Ateş biraz geri çekildi.Ama sonra bana tekrar yaklaşmak istedi.
"Yaklaşma!Kal orada.Sen,sen bana bunu nasıl yaparsın? Öğretmenlerimin,arkadaşlarımın diğer öğrencilerin bana olan davranışlarını görmedin mi?Ne kadar üzüldüğümü görmedin mi?Sen bana kavuşmak için ne kadar ileri gittin söyle?Daha bana ne kadar yalan söyledin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Teen FictionO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...