Eren'in bakış açısı
Sabah uyandığımda Ateş'in bana arkamdan sarılı bir vaziyette uyuduğunu fark ettim.Bir kuşun kanatları altında olmak gibiydi.Yumuşak,sıcak ve korunaklı.Daha ne isteyebilirdim ki? Onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça kolları arasında döndüm.Uyanacağını düşündüm çünkü yavaşça dönsem de ona değiyordum. Biraz kıpırdandı ama uyanmadı.Onu öylece izledim.İncinmiş ruhuma adeta bir ışıktı ve bu ışık sadece bana yansıyordu.Özeldi.Dayanamadım ve kafamı boyun girintisine iyice yerleştirdim.Derince içime çektim kokusunu ve küçük bir öpücük kondurdum boynuna.
"Ne güzel bir uyandırma bu.Hep isterim." diye mırıldandığını duydum.Kendini benden biraz uzaklaştırdı ve göz göz geldik.
"Erenim ben bencil bir adamım biliyorsun ama sana karşı cömert olabilirim.Getir bakayım o dudakları."dedi.Öpmesi için yaklaştım.Yavaşça okşadı dudaklarımı dudakları.Ne kadar olduğundan emin değilim ama epey öptü beni.Hiç acele etmeden.Daha önce de çok öpüştük.Hepsi güzeldi ama sanki bu farklıydı.Hiçbiri bu hissi vermemişti.Acelesizce sevilme hissi.Sanki Ateş daha önceden gerginmiş de rahatlamış gibiydi.Neden öyle hissediyordum ki?Ateş bana karşı hep sabırlı olmuştu.Bir öpüşmeyi abartıyordum sanırım ya da fazlaca anlam çıkarıyordum.Çok düşünmek yerine bu anın keyfini çıkarmalıydım.Çıkardım da.Benimle yavaş ve usulca sevişti.
İkimizde duş aldıktan sonra güzelce kahvaltımızı yaptık.Ateş'in amcası sabah da eve gelmemişti.Belki de Mert'in yanındadır.
"Evimize eşya bakmaya gidelim mi?"dedi Ateş.
"Ateş diyelim ki biz evimizin her şeyini ayarladık.Peki biz üniversiteyi başka şehirde kazanırsak o zaman ne yapacağız?"dedim."
"Hım evet böyle bir olasılık var.Fakat İstanbul'da bir sürü üniversite var.Elbet birini kazanırız.Bence dert etmeyelim.Ben kazanacağımızdan eminim.Hadi gidelim.Eşya aldıktan sonra sana kıyafet filan alalım."
"Kıyafetim var.Gerek yok." dedim.Evi almalarında sorun yoktu.Çünkü o da o evde yaşayacaktı.Fakat bana kıyafet alması ne bileyim utanmama sebep oldu.Başımı başka yöne çevirdim.
"Eren az kıyafetin var yanında.Alacağız o kadar.Hem benden çekinmene gerek olmadığını biliyorsun değil mi?Sen ve ben biriz.Tamam mı?"deyip burnumu öptü.
"Peki.Kusura bakma sadece tuhafıma gitti."
Toparlanıp çıktık evden.Evle ilgili ikimiz de istediğimiz şeyleri seçtik.Bazılarına ortak karar versek de anlaşamadığımız durumlar da oldu.Alışveriş yaptığımız yerler de insanlar bizi biraz tuhaf karşıladılar.Ateş sağ olsun.Yeni evli çift gibi davranmıştı.Mağazalara girip bize evlenecek olan çiftlere gösterilen eşyalara bakmak istediğini söylemişti.Yatak odası takımını alırken epey utanmıştım.Ateş fikrimi sorsa da ağzımdan tek kelime çıkmıyordu.İnsanların yüzünde oluşan şaşkınlık ve merak barizdi.Bunu saklamak için çabalasalar da beceremeyen çoktu.Ateş de hiç yardımcı olmuyordu.Öyle veya böyle bir şekilde alışverişi tamamladık.Güzel bir yemek yedikten sonra bu sefer de bana bir şeyler almak için alışverişe çıktık.Bu kadar zor olabileceğini düşünmemiştim.Çok yorulmuştuk.Bir de bunun üstüne taşımamız gereken bir sürü poşet vardı.Bana yakıştırdığı her şeyi almıştı.Bunlar yeter desem de bir türlü sözümü dinletememiştim.Ama yolunu bulmuştum.Kıyafet denerken Ateş'e bunların hepsinin bana yakıştığını,herkesin beni beğeneceğini söylemiştim tüm masumluğumla.O bakışını sanırım hiç unutamayacağım.Yüzünde öyle bir ifade oluştu ki bu beni korkutmuştu.Kendisinden başkasının beni beğeneceği fikrinin onun hoşuna gitmeyeceğini biliyordum ama onu bu kadar deli edeceğini idrak edememişim.Böyle bir ima yapmamam gerektiğini anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Genç KurguO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...