Bu bölümün biraz Eren'in geri kalanının Ateş'in bakış açısıyla olacağını söylemiştim ama gözüme öyle güzel gelmedi.Bu sebeple Eren ile ilgili olan kısa kısmı şimdi vereceğim.Birkaç güne kalmaz Ateş'in bakış açısıyla olan kısımları yazacağım.Ateş'in düşünceleri de önemli.
Sonrasında gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkacak.
Ağır aksak adımlarla Hansel ile Gratel'in ekmek parçaları bırakmaları gibi ruhumdan parçalar bırakarak yürüdüm.Onlar ekmek parçalarını eve geri dönebilmek için bırakıyordu ama benim bıraktığım parçalar beni evimden uzaklaştırıyordu.Biraz daha yürüdükten sonra bir bankın üstüne oturdum.İçim daralıyor,nefes almakta zorlanıyordum.İşlevini yitiren bir makineye dönmüştüm.Hislerimin saçından sürükleyip üstüne basıp tükürmüşlerdi.Titreyen ellerimle Ateş'in verdiği cep telefonumu aramaya başladım.Ağlamaktan bulanık görüyordum ama Ateş'in kaydettiği numarayı buldum ve tıkladım.
"A-ateş."
"Eren, Eren ne oldu?Sesin kötü geliyor."
"At-ateş ben ev-evden ayrıldım.Gelip beni alır mısın?" Zorlukla nefesimi verdim.
"Evden mı ayrıldın?Tamam neredesin?"
"Bil-bilmiyorum."
"Nasıl bilmiyorsun?Off.Konum at bana Erenim.Hemen geleceğim."
"Ta-tamam.Çabuk ol.Üşüyorum."
Yarım saat sonra Ateş bir arabayla gelmiş,ellerimi tutmuştu.Gözleri hızlıca beni taramıştı.
"Gel bir tanem." Arabaya doğru yavaş yavaş yol aldık.Çantamı Ateş almıştı.Arabaya yaklaşınca Bulut abinin şoför koltuğunda oturduğunu gördüm.Başımı eğdim.Arabaya binip evlerine vardık.Bulut abi hiçbir şey demeden kendi odasına çıktı.Bu tavrına minnettardım.Ateş de bana çok nazik davranmıştı.Soru sormamıştı.Ne zaman kırılıp dökülsem soru sormazdı.Beni zorlamayacaktı.Benim anlatmamı bekleyecekti.Meraktan kıvrandığını biliyordum ama konuşmak istemiyordum.Beni odasına çıkardı.
"Erenim bir şeye ihtiyacın var mı?"
"Tekrar duş almak istiyorum." dedim.
"Tekrar mı?"
"Evet.Alabilir miyim?"
"Tabi.Yardım edeyim mi?" dedi.
"Hayır!" O kadar yüksek sesle söyledim ki Ateş gözle görülür bir şekilde irkildi.Ondan çekinmiyordum.Ama vücudumdaki yeni morlukları fark edebilirdi.Hiçbir şey demedi.Banyonun kapısını açtı sadece.Ben de bir şey söylemeden banyoya girip kapıyı kapattım.Tekrar duşa girdim.Evet o pislik işin sonunu getirememişti ama yine de dokunmuştu.Tiksintim geçmiyordu.İyice sabunlandım,duşumu aldım.Sonra havluya sarınıp çıktım.Banyonun kapısını açıp kafamı uzattım.Ateş yoktu.Hızlıca üstümü giydim.Ateş'in yatağına uzandım.Beş dakika sonra filan Ateş geldi.Yatağa oturup saçlarımı okşamaya başladı.Yatakta biraz kaydım ,ona yer açtım.Yanıma iyice yerleşip beni kollarıyla sardı.Öylece uyuduk.Birkaç gün boyunca doğru dürüst konuşmadım ve ağlayıp durdum.Ateş etrafımda pervaneydi.Ama o da konuşmuyordu.Bulut abiyi ise beni arabayla aldığı gün görebilmiştim sadece.Sanırım yine işle alakalı bir yere gitmişti.Mert'in nerede olduğunu ise bilmiyordum.Sadece Ateş ve ben evdeydik.Kaç gündür kendiyle cebelleştiğini görüyordum.Gerçekten sabırlıydı.Gözleri arada kapıya kayıyordu.Durumumun ailemle alakalı olduğunu biliyordu.Sanırım bu sebeple onların yanına gidip hesap sormak istiyordu.Buna gerek yoktu.Çünkü onlar artık benim ailem değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDEN GİDEMEZSİN
Fiksi RemajaO benim limanım.Dışlanmadığım,sevildiğim tek yer.Bir zamanlar en büyük limanım ailem derdim.Şimdi ise kabuğu tutmamış bir yara gibiler benim için ve bu yara hiç iyileşemeyecek.Ne zaman nefes alamayacak gibi olsam artık yeni limanımın varlığına sığın...