Yeni bir bölüm daha. Keyifle okumanız dileğiyle.
....
Rüya sabah kalktığın da yapıcağı iş aklına geldi. Aslında çok tehlikeliydi bir de kendi başına yapması tehlikeyi daha da arttırıyor du. Ama yapmak zorundaydı.Yataktan kalktı, uykuları yıllar öncesine bırakmıştı. Bir zamanlar kimseyle konuşmaz sadece derslerine odaklanırdı. Sonrasın da ise kendini tamamen şirketine odakladı. Onun için önemliydi.
Mesela hiç lise aşkını tatmamıştı ya da üniversite, kalbini heyecanlandıran kimse olmamıştı. Ama şu zamana kadar, kendine açıklayamasa da komşusu Barlas'ı gördüğünde küçük bir etkilenme olmuştu. Her zaman düşündüğü gibi o adam da farklı bir şeyler seziyordu yakın da kokusu çıkardı.
Siyah pantolon, üstüne V yaka beyaz tişört ve beyaz spor ayakkabılarını giydi. Saçını ensesinde at kuyruğu yapıp, yanlarından küçük saçlar çıkardı.
Mutfağa inip kendine güzel bir kahvaltı hazırladı. Yanlız başına yemeğe alışmıştı. Bu yüzden kendisi de olsa keyifle kahvaltı yaptı. Sonra dağınıklığı toplayıp, dış kapıya ilerledi.
Dış kapının orada ki dolaptan siyah ceketini alıp giydi. Sonra cebine telefonunu, evin ve arabanın anahtarlarını aldı. Bir de kilitli dolabı açıp silahını aldı. Silah kullanmasını gayet iyi biliyordu. Uzun uğraşlar sonucu öğrenmişti. Ama bunu çoğ kişi bilmiyordu. Silahı eline alıp kapıdan çıktı.
Kendi evi tam orta da kalıyordu ve 2 ev de boştu ta ki Barlas gelene kadar. Ama kız hala bu duruma alışamamıştı ki birinin göremeyeceğini sanıyordu.
Silahını, pantolunun arkasına sıkıştırdı. Ve arabasına ilerledi. Arabayı büyük bir ustalıkla döndürüp, siteden çıktı. Araba onun için bir tutkuydu ki, boş zamanlarında bile araba sürerdi.
Rüya, arabasını İstiklal Caddesin'den bir kaç sokak geride durdurdu. Silahının içini doldurup tekrar aynı yerine geri koydu. Arabanın aynasından bakarak.
"Sen bunu yapabilirsin, sen Rüya Ateş'sin her şeyin üstesinden gelebilirsin." diyerek arabadan indi.
Barlas ise Rüya' yı takip etmişti. Sevdiği kadın neyin içerisindeydi. Basit bir avukat sanıyordu. Onun silahla ne işi olabilirdi ki?Barlas düşündükçe hep aynı noktaya geri dönüyordu.
Kızın arabasından indiğini görüp o da indi. Araların da mesafe vardı. Böylelikle kendisini farkedemezdi Rüya. Geçtikleri sokaklarda tek tük insan vardı. Ve bazıları serseri tipliydi.
Rüya İstiklal Caddesine çıktığında etrafına bakındı.Çok olmasa da, kalabalık vardı. Rüya hangi tarafa gideceğini şaşırdı. Nefes alıp verdi ve düşündü. Zamanını harcamak istemiyordu. Şansını sağ tarafdan kullandı ve etrafına bakınarak ilerlemeye başladı. Biraz ilerledikten sonra peçete satmaya çalışan erkek çocuğun yanına gitti.
"Merhaba."
"Merhaba peçete mi istiyorsunuz?"
Rüya, karşısındaki çocuğu inceledi. Yüzü hafif pislenmiş, uzun zamandır banyo yapmadığı saçından belli oluyor ve üstünde ki ince kazak ta bir kaç delik vardı. Rüya kafasını başka tarafa çevirip gözünde ki yaşları yolladı. O sırada tanıdık birini gördüğünü zannetti. O tanıdık kişi de Barlas'dı. Daha dikkatli baktığın da kayboldu. Rüya bu durumu pek önemsemeden önünde ki çocuğun boyuna gelmek amaçlı eğildi.
"Evet bir peçete alabilirim."
Çocuk elinde ki peçetelerden birini uzatıp.
"Buyurun." Rüya peçeteyi alıp cebine koydu. Ve parasını uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDE BÜYÜDÜN
RomanceAdamın içinde bastıramadığı bir sevinç vardı.Yıllar sonra döndüğü şehirin ona ne gibi yenilikler getiriceğini merakla bekliyordu.Yıllardır unutamadığı o mavi gözleri bir daha görme umudu vardı içinde.İnanıyordu onunla bir şansı daha olacaktı. . ...