Barlas Barut'la karşınızdayız..
.....
Her şey kızın gülümsemesiyle
başlamıştı.Kalbinin pır pır atmasının,küçücük suratının kızarması ve haddinden fazla gülümsemesi bunların hepsi küçücük bir kız sayesinde olmuştu.Ama çok uzun sürmemişti ve gitmişti.Üstelik giden kendisiydi ama dönen de kendisi oldu.O hala küçük bir kızı seviyordu.Yıllar sonra onunla karşılaşma düşüncesi bile heyecanlandırmıştı.Daha fazla bekleyemezdi.Havaalanından 2 tane valizi ve sırt çantasıyla çıkmıştı.Türkiye'ye gelmeden önce evini ayarlamıştı.Tam da olması gereken yer de sevdiği kızın yanında ki evde gerçi o ev yerine direk kızın yanında olmak isterdi ama her şeyin zamanla olacağını umuyordu.Önüne gelen ilk taksiye bindi ve gideceği yerin adresini verdi.Şu zamana kadar kızın fotoğrafına hiç bakmamıştı.O büyümüş halini canlı görmek istiyordu.Görse onu direk tanırdı her şeyiyle hemde.Onun bahar kokusunu özlemişti.Kıza özgü kokusu vardı daha bu küçük yaşlarda belliydi.Daha fazla onsuzluğa dayanamamıştı.Gidiyordu işte hiç bir karşılık beklemeden Kalbinde Büyüttüğü 20 yıllık aşkına gidiyordu.
O Barlas Barut'tu 30 yaşında başarılı kalp cerrahıydı.20 yaşında ki kız kardeşi,annesi ve babasıyla 20 yıl önce taşınmış oldukları İngiltere'de kalıyordu.Kalp cerrahı olmuştu ve İngiltere'de bir çok ünlü isimleri kurtarmıştı.Türkiye'de ve birçok ülke de tanınan bir doktor haline gelmişti.Şimdi ise kendi kalbini iyileştirmek istiyordu.
....
O sıralarda genç kız bir buçuk yıldır açtığı avukatlık şirketinde ki en büyük davayla uğraşıyordu.Eğer bu davayı alırsa ününe ün katabilirdi. Yapabileceğine inanıyordu çünkü o Rüya Ateş'ti.Şu zamana kadar her işin altından kalkmıştı bundan da kalkabilirdi.
Rüya Ateş 26 yaşında oldukça başarılı bir avukat,başında 3 erkek kardeş ve annesiyle uğraşan bir kızdı.Abisi hariç ,2 erkek kardeşini haftada bir kez karakoldan topluyor,annesinin işiyle ilgili tehlikeler hakkında dırdırını dinliyordu.Evet işi tehlikeliydi.Özellikle boşanma davalarında tehlikeli insanların eşi geliyor ve davayı kazanıyorsa başına daha büyük tehlikler açıyordu ama hiç bir zaman vazgeçmiyordu.Hiç birinden de korkmuyordu.Çünkü işini seven biriydi.Çalan telefonuyla birlikte başını kaldırdı ve arayana baktı abisiydi.
"Efendim abicim."
"Sen yine dosyalara daldın ve saatin geç olduğunu farketmedin dimi?"abisinin söylenmeleriyle başını kaldırdı ve duvarda ki saate baktı.Akşam sekiz olmuştu ve hava hafif kararmıştı.
"Abi önemli bir dava üzerine çalıyorum,farketmedim."
"Tahmin ettim kapının önündeyim fazla bekletme beni."deyip kapamıştı abisi telefonu.
Kız bir süre durdu ve ayağa kalktı.Bacakları uyuşmuştu,dosyaları çantasına koyup,ceketini,çantasını ve dosya çantasını alıp şirketten çıktı.Çalışanlar çoktan çıkmıştı ama kendisi her zaman geç çıkardı.Arabasına atlayıp evinin yolunu tuttu.Kendi başına yaşıyordu.
Abisi,kardeşi ve annesi yaşıyordu.Kendisi ayrı bir eve çıkmak istemişti hem şirketine de daha yakındı.Babası o daha 10 yaşındayken vefat etmişti.Abisi 14,ikiz kardeşleri ise 6 yaşındayken yanlarından ayrılmıştı babası.Normalde ailesinin mimarlık üzerine şirketleri vardı ama babasının vefatın da şirkete bakılmadığı için ve sonrasında da annesi ne kadar kurtarmak için elinden geleni de yapsa şirket batmıştı.O zamanlar da akrabalarından kimse onlara yardımcı olmamıştı.Annesi Ayşe Hanım bunlara dayanamamış ve Antalya'dan taşınarak İstanbul'a gelmiştiler.Annesi öğretmen maaşıyla çocuklarına bakabildiği gibi bakmıştır ama çok fazla zorluklar çekmişti.Neyse ki çocukları akıllıydı ki onlardan yana fazla zorluk çekmemişti.Şimdi ise hepsi ayrı güzel meslek sahibi olmuştu.Tabi başına 2 büyük bela ikizler vardı ama onlarında abisi ve ablası gibi olacaklarını biliyordu.
Barlas evinin önüne gelmişti ve etrafına bakınıyordu.Çok güzel bir siteydi.Evler yan yana dizilmişti ve aralarında belirli boşluklar vardı.Yer yer yeşillik doluydu.Ama buradan bile deniz kokusunu alabiliyordu,evlerinin arka kısmında deniz kalıyordu.Site o kadar güzeldi ki insanın sürekli evde durası gelirdi.Daha fazla dayanamadı ve kızın evine döndü.Önünde bir araba duruyordu ve arabaya yaslanmış bir adam.Barlas sevgilisi olma ihtimaliyle korktu.Olamazdı diye düşündü o kız onundu çünkü.Karşısında ki adamda ona döndü bir süre bakıştılar gözlerini çeken Barlas oldu.Sanki yüzü bir yerden anımsamıştı.Bu abisi Oktay olabilirmiydi.Büyük bir ihtimal oydu.Barlas tanınmama ihtimaliyle evine hızlı adımlarla gitti.Şuan birinin onu tanımasını istemiyordu çünkü kendini hazır hissetmiyordu.Hayatında ilk defa böyle olmuştu bir şey için kendini hazır hissetmeme.
Barlas evine girerken Rüya'da evinin önüne arabayı park ediyordu.Eğer Rüya bir kaç dakika öncesi gelseydi belki de birbirlerini görüceklerdi.Rüya arabasından inip abisinin yanına ilerledi.Abisi gözlerini dikmiş evinin yanında ki eve bakıyordu.Oda onun baktığı yere baktı ve kapısından omuzları her halinden belli kaslı,uzun boylu iki valizle giren adamı gördü.
"Abi neden oraya dik dik bakıyorsun?"diye soru yöneltti.
"Tanıdık birine benzettim.Ama yıllardır görmek istediğim bir tanıdık,yeni mi taşındı?"abisinin sözleri üzerine kaşlarını çattı yıllardır görmek istediği bir adam vardı ve yeni komşusunu ona mı benzetmişti.İşte buna gülerdi.
"Abi kesin benzetmişsindir..Evet yeni taşındı.Bir kaç gün önce söylemişti site yöneticisi..Hadi içeri girelim hem yorgunum hem de karnım kurt gibi aç."Abisi gözlerini kardeşine çevirmişti.Kardeşinin gülen yüzü onu da gülümsetmişti.
"Sen hep açsın ki biz seni 26 yıldır doyuramadık..Hadi sana güzel bir yemek yapalım.Şirketten de saatinde çıkmayı öğren artık.26 yaşındasın ama gençliği hiç yaşamıyorsun hep iş hep iş nereye kadar."
"Ben seviyorum çalışmayı abi.Hem eğleniyorum bir kere ben sen kendine bak...Yok mu hala bize yenge."
"Yani olabilir de olmayabilir de."
"Bak olup da bana söylemiyorsan seni fena yaparım."
"Biliyorum biliyorum fena yaparsın,ama daha bir şey belli değil o yüzden şimdilik aramızda."
"Tamam aramızda.Sen annemin istediği gibi bir gelin getirde .Geçen ki nasıldı?Benden kısa giyiniyordu,burnu Kaf Dağını geçmiş,orasında burasında delik vardı."
Abisi bu dediğine gülmüştü.Bu sefer ki diğerlerinin yanından bile geçemezki.Ama bunu kardeşine söyleme gereği duymadı.
"Annem gibi başlama sende başımda."iki kardeş gülerek eve girdi.
.....
İlk bölümle merhaba...
Umarım hoşunuza gitmiştir..
Beğendiyseniz küçük yıldıza basmayı unutmayınız.
Sizce karşılaşmaları nasıl olur?
Rüya kısa bir süre de hatırlayabilir mi?
Düşüncelerinizi yorumda belirtmeyi unutmayın.
Sevgiyle kalın..❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİMDE BÜYÜDÜN
RomansaAdamın içinde bastıramadığı bir sevinç vardı.Yıllar sonra döndüğü şehirin ona ne gibi yenilikler getiriceğini merakla bekliyordu.Yıllardır unutamadığı o mavi gözleri bir daha görme umudu vardı içinde.İnanıyordu onunla bir şansı daha olacaktı. . ...