#11

4K 245 4
                                    

"U-Uzay?"

Şimdi sıçtın.

Uzay kaşlarını çatarak bana bakarken benden bir açıklama bekliyor gibiydi.

"Beni mi takip ettin?"

"Şu anki konumuz;senin burada ne işinin olduğu."

"Sana açıklama yapmak zorunda değilim."

"Zorundasın."

"Hayır,değilim."

"Aç,beraber gireceğiz içeriye."

"Uzay-"

"Açmanı bekliyorum."

"Açmayacağım!"

Anahtarı elimden ani bir şekilde kaptı.Hayır,öğrenmemeliydi!

"Anahtarı ver!"

"Vermiyorum.Ya neler karıştırdığını anlatırsın,ya da içeri girip kendim öğrenirim."

"Anlatmayacağım."

"Pekâlâ."

Kapıya doğru bir hamle yaptı.Anında kapının önüne geçerek onu engelledim.

"Ne saklıyorsun içeride!"

"Hiçbir şey."

"Çekil önümden.Seni kırmak istemiyorum Buğlem ama cidden sabrım tükenmek üzere!"

Kapının önünden çekilmeyerek sessiz kaldım.

"Pekâlâ..." Elini çenesine koyarak düşünüyormuş gibi yaptı,
"Acaba ailen öğrense..."

Gözlerim sonuna kadar açılırken başımı hızla iki yana salladım.

"Böyle bir şey yapmayacaksın!"

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Çünkü sen şerefsiz değilsin Uzay!"

"Eğer neler döndüğünü anlatmazsan olabilirim."

"Asla!"

Anahtarı hızla elinden kaparak koşmaya başladım.Bu ani hareketim karşısında şokla yerinde kaldı ve kendine gelir gelmez peşimden koşmaya başladı.Şu an küçük çocuklardan farkımız yoktu ama emin olun öğrenmemesi için elimden gelen her şeyi yapardım.

"Buğlem aptal aptal kaçmayı bırakır mısın!"

Nereye gittiğimi bilmeden koşuyordum.Aileme söylerse biterdim.Şu an ne yapacağım hakkında zaman kazanmaya çalışıyordum.Birden arkamdan hızlıca kollarını belime doladı.
İkimiz de nefes nefese kalmıştık.

"Oyun...bitti.Şimdi bana her şeyi açıklıyorsun."

Biraz soluklandıktan sonra konuşmaya başladım.

"Uzay,lütfen zorlama.Bak sandığın gibi basit bir şey değil,söyleyemem.Anla artık!"

"Küçükken...Birbirimize bir söz vermiştik,hatırlıyor musun?"

Başımı "evet" anlamında salladım.

"'Ne olursa olsun,başımıza ne gelirse gelsin birbirimizden hiçbir şey saklamayacağız.' Demiştik ama sen şu an benden bir şey saklıyorsun."

"Uzay,bunu söylemem do-"

"'Ne olursa olsun,başımıza ne gelirse gelsin birbirimizden hiçbir şey saklamayacağız.'" Derin bir nefes aldı. "Şimdi neler karıştırdığını anlatıyorsun."

"Uzay,lütfen-"

"Buğlem,anlat dedim!"

"Olmaz Uzay...Anlatamam."

Bir tane gözyaşı yanağımdan süzülüp giderken başımı önüme eğdim.Ağlamayı kabullenemiyordum.
Bana kendimi güçsüz hissettiriyordu.
Uzay,kollarını belimden çekerek önüme geldi ve baş parmağıyla yanağımdaki gözyaşlarını sildi.

"Sen benim için çok değerlisin Buğlem...Sanki kuzenim değil de kız kardeşimmişsin gibi ve ben kız kardeşimin ağlamasına sebep olan bu olayı öğrenmek istiyorum."

Uzay'a sıkıca sarıldım.İyi ki vardı...

"İyi ki varsın."

Bir süre sonra ayrıldık ve yan yana kaldırımlara oturduk.

"Uzay anlatmak isterdim ama yapamam."

"Tehdit mi ediyor birisi seni söylememen için? Kim o söyle ağzını burnunu kırayım o itin."

Güldüm.

"Hayır,sadece...söyleyemem işte.Lütfen daha fazla üsteleme."

"Pekâlâ ama eninde sonunda anlatacaksın."

Mine arıyor...

"Bir dakika.."

Telefonumu cebimden çıkararak kulağıma dayadım.

"Söyle...Ah,evet! Tamamen aklımdan çıktı...Biliyorum ama-...Şimdi olmaz...Sonra konuşuruz..."

Ve kapattım.
Yanımda Uzay olduğundan pek rahat konuşamamıştım.Kız Buse! Hadi yine iyisin.Yırttın Uzay sayesinde ama eninde sonunda geberteceğim seni!

"Kim,ne dedi?"

"Mine aradı,arkadaşım."

"Ne dedi?"

"H-hiç."

Tek kaşını kaldırdı.

"Yemedim.Söyle."

"Ya Uzay yeter yoruldum.Hadi eve gidelim.Aramızda...değil mi?"

"Evet ama bu işin peşini bu kadar kolay bırakmayacağım,haberin olsun."

Kaldırımdan kalkarak eve doğru yürümeye başladık.

Bölüm sonu..

PSİKOPAT KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin