#44

1.8K 144 23
                                    

"Berk ben...Barış ne yaptığını sanıyorsun sen!"

"Ödeştik.Ne var ki bunda?"

Dedi gülümseyerek.

"O özürlerin,'pişman oldum' lafların yalan mıydı yani?"

"Şey..."

"Senden nefret ediyorum! Nefret,nefret!!"

Barış'ın suratına bir tokat daha atarken elimin sızladığını hissettim.

Bu bayağı sert olmuştu.

Berk'in kolundan tuttum ve diğer odaya çektim hızlıca.

"Berk bak...Yanlış anladın.Sana her şeyi anlatacağım ama ilk olarak-"

"Neden Buğlem? Neden? Ben senin için o kadar şey yapıyorum.Barış'ın ise seni sadece öldürmediği kaldı ama hâlâ onu seviyorsun.Neden? Neden!!"

"Bak...benim seni bağlamamın sebebi şuydu:Ben bir plan hazırladım.Barış'ın telefonunu alarak sevgilisine ayrılık mesajı attım ve bir fotoğraf.Bu fotoğrafta da onunla..."

"Öpüşüyordunuz!"

"Hayır,tam olarak değil.1 salise sürdü.İkimiz de ne olup bittiğini anlamadık bile.Bunları yapmayacaktım eğer bana ona emir verenin,bütün bu her şeyin başında kim olduğunu söyleseydi ama söylemedi.Ben de yaptım ve şu an ayrıldılar büyük ihtimal.Kız,mesajı ve fotoğrafı çoktan görmüştür."

"Gözlerimle gördüm.Saliselik bir şey değildi."

"Onda benim suçum yok Berk! Bana yaklaşmamı söyledi.Nasıl olsa elleri bağlı bir şey yapamaz dedim ama bunu yapacağını düşünemedim..."

Berk'in gözleri sulanmıştı.

"Sana inanmıyorum.Madem isteğin dışında oldu,neden geri çekilmedin?"

"Çünkü afalladım.Beklemiyordum Berk.İnanmıyor musun bana?"

"Buğlem...neden beni sevmiyorsun?"

"Ne?"

"Senin için her şeyi yapıyorum,daima senin yanında oluyorum.Sana olan hislerimi hiç mi fark etmedin?"

Birden Çağan'ın dediği aklıma geldi.

Bana Berk'in hislerinin benimkiyle aynı olmadığını,daha farklı olduğunu söylemişti.

"Buğlem bunu daha güzel bir şekilde açıklamak istiyordum ama...Seni seviyorum.Aklının,hayalinin alamayacağı kadar çok..."

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım.

Bugün neler oluyordu böyle!

"Berk...Ben seni o anlamda-"

"Biliyorum...biliyorum.Sorun değil."

Sesi titriyordu.

Canım yandı.

Benim de.Nasıl kalpsiz insansın lan sen!

O benim en yakın arkadaşım seni aptal! Nasıl o anlamda severim onu? Onunla sevgili olmak...Ah,düşünemiyorum bile!

"Özür dilerim."

"Ne için..." Diyerek acıyla güldü, "Beni sevemediğin için mi?"

Ardından uzun bir süre gözlerimin en içine baktı.Sanki gözleriyle bana bir şey anlatmaya çalışıyordu ama ben daha ne olduğunu anlayamadan hızlıca özel mekânı terk etti.

Hiçbir şey diyemedim.Öylece baktım ardından...

Daha fazla dayanamadığımda gözyaşlarımla birlikte oturdum yere.

O sırada Barış'ın sesini duydum.

"Sıkıldım.Çözer misiniz artık?"

Gözyaşlarımı elimin tersiyle sildim ve yerden kalkarak Barış'ın yanına gittim.Gözlerimi yumarak tek elimi başıma koydum.

"Sen kalpsizdin değil mi?"

Sessiz kaldı.

Dolaptan keskin bir bıçak alarak hiç düşünmeden Barış'ın olmayan(!) kalbine sapladım.

"Şimdi gerçekten bir kalbin yok!"

Sinirlerim bozulmuştu.Barış'ın kalbine saplanmış olan bıçağı çıkarıp onu sandalyeden çözdüm.

Barış'ı cidden öldürmüştüm!

Sonunda!

Gülümsedim kendi kendime.

"Hey! Buğlem deliriyor musun?"

"Ne?"

Gözlerimi açarak karşımdaki Barış'a baktım şaşkınca.

"Ölmedin mi lan sen?"

"Hayır,iki saattir gözlerin kapalı aptal aptal gülümsüyordun!"

"Ah,harika!"

"Hayal dünyanda da mı öpüyordun beni yoksa?"

Sırıtarak söylediği cümleyi duymazdan geldim ve sinirle Barış'ın telefonunu elime aldım.

Begüm'den 37 mesaj vardı.

"Geçmiş olsun."

Şimdi sırıtma sırası bendeydi.

Begüm'ün attığı mesajları sesli bir şekilde okumaya başladım:

" 'Barış sen-' Bir dakika...Sanırım bu paragraf Manas Destanı'na uyarlanarak yazılmış.Bu ne lan böyle?!"

Bütün uzun paragrafları geçerek en kısasını okumaya karar verdim.

"Hepsini okumayacağım.Bütün yazı hakaret,küfür ve bedduadan oluşuyor.En sonuncu mesaj ise 'UYURKEN GÖTÜNE FIRINCI KÜREĞİ GİRSİN İNŞ BARIŞ! SİKTİR GİT ALLAHIN BELASI!'

Begüm'ün son mesajına kahkaha attığımda Barış kaskatı kesilmişti.

"Ve bütün bu bedduaların yanında bir de promosyon olarak engel yemişsin."

****

Günün sonunda Kubilay'ı yanıma çağırdım ve birlikte Barış'ı bayıltarak geri Ankara'ya bıraktık.İnanın onu öldürmeyi çok isterdim ama olmuyordu işte.Onun dışında Kubilay çok garip davranmıştı.Sanki...Barış'a yaptıklarıma kızmış gibi.

Gece eve geldiğimde annemlerin sorgusunu hiçe sayarak odama girdim.Fazlasıyla yorgundum.Kafamı yastığa koyarak derin bir uykuya daldım.

Bölüm sonu...

Yazarcığınız 'yarın okul var' demeden gece saat 2'de yb atıyor😂

Oy verirseniz beni çok mutlu edersiniiz💖

PSİKOPAT KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin