#48

1.8K 128 18
                                    

"Günaydın!"

Sağıma dönerek tanıdık sese odaklandım.

"Of! Yine mi sen? Artık buralarda takılmıyorsun diye biliyorum."

"Senin için geldim."

Dedi gülümseyerek.

Ben de gülümsedim ama sinirden.

"Barış...Bi' siktir git."

"Buğlem her şey için özür dilerim."

"Bu kaçıncı özür Barış?"

Yüzünü önüne eğerek sessiz kaldı.O sırada kendimi ona bakmaktan alıkoyamadım.

Ne yaparsın? Aptallık işte!

"Neyse okula geç kaldım."

Dedim kolumdaki hayali saate bakarak.

"Ciddi misin? Daha yarım saat var!"

"Barış beni rahat bırak!"

"Hâlâ beni seviyor musun? Bizim için bir şans var mı?"

"Bir şey mi içtin sen?"

"Hayır,gayet iyiyim."

Sonra arkamda kalan sokağa baktı birkaç saniye ve gözlerime odaklandı.

Gülümsediği sırada önümde diz çökerek elimi tuttu.

"Bana bir şans daha verir misin Buğlem?"

Etrafımızdaki insanlar 'ooo' larken gözlerimi şaşkınlıkla açtım.

"Evimin kadını,çocuklarımın anası olur musun?"

Dedi Barış tekrar söz alarak.

Şaşkınlıkla kaşlarımı çattım.

"İroni?"

"Sence?"

Dedi ve güldü.Gülümsememe engel olamazken gözlerimi kaçırdım.

Tam o sırada ne oldu dersiniz?

Evet...Berk yanımızdan hızlıca geçti gitti.

Tam da zamanında geliyordu bu çocuk hep!

Ben şaşkınlıkla bakakalırken Berk bir saniyeliğine durdu ve arkasını dönüp yanımıza geldi hızlıca.O an Barış'a öyle bir yumruk attı ki bir an Barış'ın çenesinin çıktığını düşündüm.

Etrafımızdaki insanlar korkuyla çığlık atarken ben hâlâ şoktaydım.

"Sen bir orospu çocuğusun!"

Diye bağırdı Berk sinirle.

Yüzüme tek bir kez bile bakmadan arkasını dönüp giderken ben de Barış'a bir saniyeliğine bakmadım.

Etrafımızdaki insanları esgeçerek hızlıca yürümeye koyulduğumda arkamdan Barış'ın:

"Peşini bırakmayacağım Buğlem!"

Dediğini duydum.

Umrumda mıydı?

Evet.

Hayır grzkl.

"Berk! Beni bekle...Berk!"

Hızlıca arkasını döndü ve boyu benden uzun olduğu için göğsüne kafamı çarptım.

Uzun olmasaydı neler olurdu kimbilir haha

"Yavaş olsana be! Kafam acıdı hayvan!"

"Gelme o zaman peşimden!"

Diye bağırdı Berk.Bağırmasıyla olduğum yerde sıçrarken pes etmedim tabi ki.

"Okula gidiyorum ve o okula benden sonra gelen sensin.Bu durumda sen benim peşimden gelmiş oluyorsun.Koskoca şehirde tek bizim okul mu vardı kaydolacak?"

Yürümeye başladığım sırada o da arkamdan geliyordu.

"Sana ne.İstediğim okula kayıt yaptırabilirim.
Onu da mı sana sormalıyım Buğlem hanım?"

Şu anki kavgamızın amacı ne bilmiyordum.Sadece boş yapıyorduk.

"Sesini kes.Okula geç kaldım senin yüzünden!"

"Ben de,senin Barış'la yolun ortasında fingirdeşmen yüzünden okula geç kaldım!"

Dedi sesini biraz olsun alçaltmadan.

Söylediği şeyle şok olarak olduğum yerde dururken o da duraksadı.

"Ne diyorsun sen ya? Ne fingirdeşmesi! Aptal mısın sen!"

Sinirle üzerine yürüdüm.O kimdi de benimle böyle konuşabiliyordu?!

"Bana bak Berk..." İşaret parmağımı göğsüne bastırarak, "Seni hayatıma aldım diye cıvıtma.Siktir olup gitmen tek kelimeme bakar! Sen kimsin de bana 'fingirdeşiyorsun' diyorsun? Ayıp bir şey mi yaptığımı gördün onunla,ki görsen de söyleyemezsin.Sana ne!"

Berk ani patlayışımla şok olurken tabi ki sessiz kalmadı.

"Çok mu meraklıyım lan sana! Hadi söyle o kelimeyi de siktir olup gideyim hayatından..." düşündü kısaca, "Ya da o kelimeyi söylemene gerek yok.Bu beni son görüşün.Barış'la mutluluklar sana."

Okul yolundan zıt tarafa giderek yanımdan geçti.Olduğum yerde kalırken ne diyeceğimi,ne demem gerektiğini hiçbir şeyi bilmiyordum.

"Berk.."

Dedim fısıltıyla.

Tamam belki fazla ağır konuşmuştum.Onun amacı sadece benim üzülmemi engellemekti ve Barış'ı sırf intikam olsun diye öpmem de aptalcaydı ama bana öyle bir söz söyleyemezdi ne olursa olsun!

Berk çoktan gözden kaybolduğunda 'Acaba nereye gitti?' Diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.Ben bugün okulda aramızı düzeltiriz diye düşünüyordum ama daha da kötü olmuştuk.

Madem okula geç kalmıştım...Sahile gidip kafa dağıtabilirdim! Zaten gitmek istemiyordum.Ayrıca yaklaşan üniversite sınavı dolayısıyla çok stresliydim.

Hemen markete giderek birkaç ihtiyacımı giderdim.

"Kolay gelsin Sinan!"

"Oo Buğlem hanım yine okulu mu kırmış?"

"Evet ya! Arada yapıyorum böyle çılgınlıklar.Kısa parliament var mı?"

"Sigarayı bırakmamış mıydın en son sen?"

Dedi bana sigarayı uzatırken.

"Canım sıkkın olduğunda içiyorum."

"En azından bağımlı değilsin.Kendini dizginleyebiliyorsun."

Gülerek başımı salladığım sırada parayı vererek çıktım oradan.

Çantamı tek omzuma alarak yönümü sahile doğrulttum.

Bölüm sonu...

Tekrar selaamm^^ Bu yıl oldukça kötü geçecek gibi..Depremler,Corona virüsü bilmem ne derken sonumuz geliyor gibi sanki.Umarım bu yıl böyle devam etmez.Yoksa geleceğimiz pek parlak değil😅

PSİKOPAT KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin