PSİKOPAT KIZ

#5

"Hocam,dersinizi böldüğüm için özür dilerim.Müdür,Buğlem Özdemir'i çağırıyor."

Aha sıçtık.

Dedim içimden.Hoca bana bakıp başıyla onaylayınca çaresizce çıktım sınıftan.

Kapıyı tıklatıp girdim içeri.

"Beni çağırmışsınız."

"Evet Buğlem."

Bizim okulun müdürü -Murat Çelik olur kendileri- yaklaşık 35 yaşlarında kumral saçlı ve mavi gözlü.Acayip de yakışıklı ha! Yani kel,gözlüklü ve şişko değil.

Ben karşısındaki koltuğa oturunca konuşmaya başladı.

"Nedir senin şu Buseyle anlaşamadığın konu? Anlatır mısın?"

"Hocam,birazdan söyleyeceğim kelime yüzünden üzgünüm ama kendisi tam bir sürtük.Sürekli bir erkek peşinde ve bu sefer de arkadaşım olan Berk'e sürtüklük yaptı,ben de cezasını verdim."

Müdürün ağzı "o" şeklini alırken ne diyeceğini bilemeyip bir süre yüzüme baktı.Ne yapayım açık sözlü olmayı seviyorum daima!

Bu sefer çok ileri gittin.

Haklısın içses,sanırım bu sefer cidden ileri gittim.

"Demek onun cezasını verdin? Peki ben de senin cezanı şöyle veriyorum;Yarın hiçbir derse girmeyip bütün gün basketbol sahasını temizleyeceksin!"

Bu sefer benim ağzım "o" şeklini alırken gözlerim fal taşı gibi açıldı.Tek başıma bir sene de uğraşsam temizleyemezdim be orayı!

"Ama hoc-"

"Ayrıca tertemiz yapacaksın.Tek bir toz taneciği görürsem sonun disiplin olur.Bu mesele aramızda ama dediğim gibi en ufak toz taneciği bile görürsem bu sözümü tutmayacağım.Anladın umarım.Şimdi çıkabilirsin."

Peki sayın Murat Çelik hazretleri.Ketçap mayonez de olsun mu?

Bir şey demeyip hızla çıktım odadan. Yakışıklı falandı ama sinir bozucuydu!
Sınıfa hızlı bir şekilde girip yine aynı hızlılıkla sırama oturdum.

"Buğlem?"

Hocaya 'ne var lan mahkeme duvarı suratlı karı?' der gibi baktım.

"Ne dedi Murat Bey?"

"Yarın derslere girmeyip basketbol sahasını temizleyecekmişim."

Buse kıkırdarken ona döndüm ve:

"Gülme lan tipini s-"

Soner eliyle ağzımı kapatırken masumca hocaya baktım.

"Buğlem?"

"Efendim canım hocam?"

"Müdürün yanına tekrar gidip şu Buse'ye dediğini bir de ona söyler misin,yoksa ben senin yerine söyleyeyim mi?"

Hay!

"Hocam küfür etmedim! 'Tipini sevdiğim' diyecektim ki Soner eliyle ağzımı kapatınca-"

"Buğlem çık dışarı!"

Ya hepinizin soyunu,sopunu...

Lanet olasıca müdür odası kapısını bir kez daha çalarak içeri girdim.

"Merhaba hocam.Bugün çok yakışıklısını-"

"Yine ne yaptın Buğlem!"

Bütün öğretmenler sıkılmıştı benden ama ne yapayım? Her gün canım müdürümün (!) yanına uğramazsam olmaz ki,darılır!