3.0

43.8K 2.3K 732
                                    


Aksel ile konuşmamızın üzerinden dört saat geçmişti. Kafam karışık bir şekilde eve dönüp kendimi duşa atmıştım. Şu an ise Yaren ile evin balkonuna oturmuş içki içiyorduk. Yaren'in durumu iyi değildi. Evren ile büyük bir kavga yaşamışlardı.

Evren ne kadar çocuksu bir kişiliğe sahip olsa da, Yaren'i her şeyden çok seviyordu. Aralarındaki sevgi benim onlara imrenmemi sağlıyordu.

Ben on dokuz yıllık hayatım boyunca insanları umursamayan bir kişiydim. Böyle olmamın en başında annem ve babam geliyordu. Annem abim ve ben büyüyene kadar bizimle çok güzel ilgilenmişti. Ama abim üniversiteye geçtiği yıl annemi tanıyamaz olmuştum.

Evde abime sürekli kendi istediği bölümü okursa hayatında başarılı olamayacağını söyleyip duruyordu. Abim bu tavırlarından sıkılıp annemin istediği mesleği yapmayı kabul etmişti. Ve aileden uzaklamıştı. Benden bile.

Babam ise sadece annemi düşünürdü. İstediğini alabiliyor mu? Bir eksiği var mı? Diye kendini harap etmişti. Ben abim gibi olmamıştım. Onlara baş kaldırıp istediğim bölümü okuyacağımı söylemiştim. Şu an ailecek birbirimizden uzaktık.

" Bazen düşünüyorum. Acaba senin gibi olabilir miyim diye. " Sigara dumanımı üfleyerek Yaren'e döndüm. Ağlamaktan gözleri kırmızılaşmıştı.

" Nasıl benim gibi? "

" Umursamaz. Hayatına anonim girdiğinden beri biraz daha insancıl oldun ama yine de başkalarına karşı aynısın. " Gözlerimi devirip içkimden bir yudum aldım.

" Yaren bu iyi bir şey değil. İnsanlardan yavaş yavaş uzaklaşıyor insan bir süre sonra. Baksana bana çevremde kaç kişi var. Toplasan yediyi geçmez. "

" Ağlamıyorsun mesela. "

" Ağlamak benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Ağladığında eline bir şey geçmiyor çünkü. Bunu daha on yaşımda annem istediğim çantayı bana almadığı için ağladığım zaman anladım. Çünkü ne kadar ağlasam da almamıştı. " Balkondaki küçük koltuğa sırtını yaslayıp bana döndü.

" Ben ise en ufak bir şeye ağlıyorum. " Tebessüm edip yanına yaklaştım.

" Evren ile kavga etmen gibi bir sebepten ağlaman çok normal güzelim. Onu seviyorsun. Bu çok güzel bir şey. Resme büyük açıdan bakarsan sen benden daha iyi bir durumdasın."

Elleriyle gözünde biriken yaşları silip inanmamış gibi bir gülüş gönderdi bana.

" Neden? "

" Çünkü hayatında sevdiğin biri var. Seni seven, seninle ilgilenen bir ailen var. Neşelisin. Arkadaş bulmakta üzerine tanımam. Sıcakkanlısın. Çocuksu bir tatlığın var. Bunlar bende yok mesela. " Gülerek başını omzuma koydu.

" Seni çok seviyorum biliyorsun değil mi ikiz? "

" Biliyorum ikizim. "

Aradan geçen yarım saatin ardından kendine gelmiş bir şekilde başını omzundan kaldırdı.

" Aksel işini ne yapacaksın? Artık anonimin o olduğunu biliyorsun. " Omuzlarımı düşürüp başımı öne eğdim.

" Bilmiyorum be ikiz. "

Yarışmanın bitiş zamanı

Emre son sözleri söyler söylemez sahneden inmişti. Ben ise kafamda bir sürü düşünce ile baş başa kalmıştım. Yaren kolumdan tutup beni kaldırdı ve tuvaletlerin olduğu kata çıkardı.

" İçeride sakinleş biraz ben buradayım. " Ona minnet dolu gözlerle bakıp içeri girdim.

Anonim Emre miydi? Aksel miydi?

Bir iki dakika sonra kapını açılmasıyla bakışlarım oraya döndü. Aksel yüzünde üzgün bir ifade ile bana bakıyordu.

" Ben geldim Saye. Anonimin geldi. "

Yaren ile içkilerimizi bitirip yatağa geçmiştik. Ona iyi geceler dileyip kendi tarafıma döndüğümde telefonumun ışığının yandığını fark edip elime aldım.

Bay Köprücük: İyi geceler Mey'im.


Okuyucu sayısı giderek artıyor ama yorum yapan yok. Yazar burada ağlıyor...

Bu bölümde biraz olsun Saye'nin karakterini anlamışsınızdır diye umuyorum..

Mey || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin