3.3

45.5K 2.5K 777
                                    


Hayatta bazı dönüm noktaları vardır. Bazı insanlar için evlilikleri, bazı insanlar için kazandıkları okul, bazı insanlar için ise hayatlarına giren bir kişi sebebidir bunun. Benim dönüm noktam anonimin bana yazdığı gündü.

Ona, onu sevdiğimi söylerken duygularımdan asla emin değildim. Ben sevmeyi bilmeyen biriyim çünkü. Korkularım var benim. İlk sevgi olarak adlandırdığım duygu karmaşası lise ikinci sınıftayken başıma gelmişti. Gözlerim sürekli onu arıyordu. Bulduğum zaman ise bir kaç saniyeliğine dünyada benden mutlu insan yokmuş gibi hissediyordum. Daha sonra bunun hayranlıktan öte bir şey olmadığını fark ettim. Çünkü o okulun voleybol kaptanıydı, ben ise voleybola tutkun bir kız.

İkinci duygu karmaşam on ikinci sınıftayken yaşanmıştı. Bu sefer gözlerim onu aramıyor, aksine ondan kaçıyordum. Çünkü bu sefer yanılmaktan korkmuştum. Ya sevmiyorsam hissi peşimi bırakmamıştı. Nitekim öyle de olmuştu. Bir kaç ay sonra unutmuştum.

Şimdi ise hepsinden kat ve kat daha yoğun bir şeyler hissediyordum. Görmediğim, kim olduğunu dahi bilmediğim birini arzuluyordum. Gözlerim kapalıyken öptüğüm dudaklarını tekrar aynı yerde hissetmek istiyordum. Beni bir mesajıyla güldüren kişinin kim olduğunu öğrenmek ve kemiklerim kırılana kadar ona sarılmak istiyordum.

Bunları kendime itiraf etmem için beş gün geçmesi gerekmişti. Bu beş gün içerisinde yalnız kalıp düşünmüştüm. Ve beş gün hayatımda hiç yaşamadığım duyguları yaşatmıştı bana.

Beş gün önce

Bay Köprücük: Benimle oynama Mey'im.

Bay Köprücük: Eğer karşına çıkmam için beni sevdiğini söylüyorsan yapma.

Bay Köprücük: Sen aşka inanmazsın.

Bay Köprücük: Sen sevmeyi bilmezsin.

Bay Köprücük: Ve hâlâ bilmiyorsun..

Bu lafların üzerine cevap vermedim. Bana inanmaması büyük hayal kırıklığına uğratmıştı beni. Neden bana inanmıyordu? Dediği gibi bu sefer de mi sevgiyle başka bir duyguyu karıştırıyordum? Bu düşüncenin ağırlığı ile üzerimde ne olduğunu dahi önemsemeden dışarı attım kendimi. Yürüyüş yapmak iyi gelecekti.

Bay Köprücük: Umarım bir gün sevginin nasıl bir şey olduğunu öğrenirsin.

Bay Köprücük: O zaman ben yine burada olacağım Mey'im.

Uzun zaman sonra ilk kez, ağladım. Hem de durmaksızın. İçimde biriktirdiğim onca duyguyu gözyaşlarımla dışarı attım. Ben ilk defa, biri için ağladım.

Dört gün önce

Aksel: Konuşmamız lazım.

Aksel: Şelale kafede seni bekliyorum.

Aksel ile bana anonimim dediği günden, yani şarkı yarışmasında beri konuşmuyorduk. Neden böyle saçma bir yalan söyleyip bana kendini anonim diye tanıtmıştı bilmiyorum. Dün ağlamamdan sonra bugün üzerimdeki bütün umursamazlıkla beraber yanına gidecektim. Çünkü benim doğamda vardı bu. Ben umursamazdım.

" Evet seni dinliyorum. " Buraya geleli on dakika olmuştu ama Aksel konuşmak için herhangi bir girişimde bulunmadığı için konuyu ben açmıştım.

" Özür dilerim. " Özür dilemekten hatta benden özür dilenmesinden nefret ederdim. Bir kelime ile hiçbir şey değişmiyordu. Özür birine yanlışlıkla çarptığında dilenirdi. Büyük bir yalan söyleyip bu açığa çıktığında değil.

Mey || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin