Yaklaşık iki üç aydır, yani Emre ile sevgili olduğumuz süre zarfında, Yaren ile vakit geçirememiştik. Bu durum beni aşırı derecede rahatsız ediyordu. Hayatında ne olup bittiğini ya da Evren ile arasında neler olduğunu bilmiyordum. Ani verdiğim kararla yanımda uyuyan Emre'nin yanından kalktım. Kendisi artık benim evimi kendi evi gibi kullanıyordu.Saye: İkiz bize gelsene
Saye: Uzun zamandır seninle dertleşemedik
Saye: Açıkçası seni özledim
İkiz: Ben de düşünüyordum böyle bir şeyi
İkiz: Ay sen beni özledin mi??
İkiz: Yerim!!
İkiz: Yarım saate geliyorum.
Gülerek konuşmadan çıkıp Emre'nin yanına gittim. Sırtüstü yatmış uyuyordu. Dudakları hafif aralıktı ve bu durumdayken aşırı öpülesi duruyordu. Yanağına eğilip hafif bir öpücük kondurup ayağa kalktım. Aslında aklımda onu uyandırmak vardı ama kıyamamıştım. Kendi uyandığında kovardım evden.
Mutfağa inip Yaren ve benim için bir kaç atıştırmalık hazırlayıp salondaki sehpaya koydum. Alkollü bir şeyler almasını söylemeyi unutmuştum ama onun alması gerektiğini tahmin edeceğinden emindim.
Alkol konusunda yabancılara özendiğimiz doğrudur. Çünkü ikimiz de öyle hanım hanımcık kızlar değildik. İçkiyi aşırı seviyorduk. Bu yüzden yabancılar bizden daha şanslıydı. Sabah kahvaltısında bira içen toplumlar vardı yani.
Zil çaldığında sehpaya son kez bakıp kapıyı açmaya gittim. Elinde poşetlerle Yaren dikiliyordu eşikte. İçeri davet etmeme kalmadan kendi girince gülümsedim. Ev yol geçen hanı kıvamındaydı.
Poşetleri sehpanın üzerine koyup koltuğa oturdu. Biraz soluklanıp tabağa koyduğum cipslerden bir tanesini ağzına attı.
" Ay ikiz! Böyle bir şeye cidden ihtiyacımız vardı. " Gözlerini odada gezdirip Emre'nin tişörtünü görünce hınzır bir şekilde gülümsedi.
" Enişte bey burada mı? " Göz devirip şişelerden birini açtım.
" Uyuyor yukarıda. " Saat 21.57 olduğu için Yaren neden uyuduğunu sorgulamamıştı.
" Anlat. Uzun zamandır seni dinlemiyorum. " Yaren heyecanla yerinde kıpırdanıp içkisini yudumladı.
" Kanka bir ara Evren'le büyük bir kavga ettik demiştim ya hani. " Başımı salladığımı görünce devam etti.
" Onun sebebi anonimin Emre olduğunu öğrenmemdi. " Gözlerim şaşkınlıktan açılmış bir şekilde ona bakıyordum.
" Evren ile Emre konuşurken sana yazanın Emre olduğunu öğrenmiştim. Bunu sana söylemek istedim ama ikisi de karşı çıktı. Senin henüz birini sevmeye hazır olmadığını düşünüyorlardı. Biraz düşününce haklı olduklarını düşündüm ama sana bunu söylememek benim için büyük bir yüktü. "
" O günün akşamında Evren ile kavga ettik. Evren sözlerine biraz değer verip söylememem gerektiğini söylüyordu. Ona karşı çıkıyor olmam, onun sözlerine önem vermediğim anlamına geliyormuş. " Onların aralarını bozanın beni ilgilendiren bir konu olması canımı sıkmıştı. Biraz da suçluluk hissetmiştim.
" Onu dinlemeye karar verene kadar kendisini aramamamı söyledi. Ama sonrasında, ben düşünüp haklı olduğuna karar verdiğimi ona anlattım. Affetti. "
Onu dinlerken benim bir şişem bitmişti ama o konuştuğu için yarısına bile gelememişti. Onun bitirmesini bekledim.
" Peki sen? "
" Ne ben? " Omuz silkti.
" Emre'yi sevdiğini nasıl fark ettin? Tabii benim biraz katkım var ama!! "
Saçlarını savurup gülünce tebessüm ettim. En büyük katkı onundu.
" Havaalanına gitmeden önce yaptığın konuşma beni cidden etkilemişti. Gidene kadar kafamın içinde dönüp durdu söylediklerin. Eski halime dönmüştüm ama kalbimin üzerinde büyük bir boşluk var gibiydi. "
Gözleri parlak parlak bana bakıyordu. Ee yani kaç yıllık arkadaşının ilk defa birini derin duygularla anlattığını görüyordu. Elinde büyümüştüm.
" Gitmek istiyordum ama arkamda sizi bırakmak bana koyuyordu. O sırada bana seslendi. Benim için gelmiş olduğu gerçeği bir an o büyük boşluğu doldurdu. Kal geldi sanki. "
O anı hatırlayınca istemsizce gözlerim dolmuştu. Yaren buna alışık olmadığı için şaşkınca bana bakıyordu.
" Ulan sen ağlıyorsun!! " Arkadaşının ağlamasına sevinen ilk kişi olarak tarihe geçecekti.
" Ben de insanım ya hani? " Gözlerini devirip ağzına bir tane badem attı.
" Senin insani duyguların olduğuna daha alışamadım pardon. " Gülüp devam ettim.
" Onu seviyor muyum? Sevmiyor muyum? Çok düşündüm. Sabah akşam beynimin içindeydi. Sevginin nasıl bir şey olduğunu bilmediğimden duygularımı fark edemiyordum. Ama havaalanında fark ettim. Onu seviyorum işte. "
" Hâlâ aşığım diyemiyorum. Hâlâ onun kadar sevip sevmediğimi bilmiyorum. Hâlâ onun sevgisini hak ediyor muyum bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Onsuz bir hayat düşünemiyorum. Eski halimden eser yok. Artık durduk yere intihar edesim gelmiyor. Sinir krizi geçirmiyorum. Artık mutluyum be ikiz. "
Yaren donmuş bir şekilde bana bakıyordu. Ben ise hüngür hüngür ağladığımı cümlelerim bittikten sonra fark etmiştim. Sırtıma sarılan kollarla yerimde sıçradım. Bedeninin sıcaklığı içime işlerken ağlamaya devam ediyordum.
" Sen dünyada benim sevgimi hak eden tek kişisin Mey'im. " Ona dönüp sıkıca sarıldığımda gözyaşlarım çıplak omzunu ıslatıyordu. Ama bunun için şikayet etmedi. Ağlamam durana kadar bekledi.
Geri çekilirken dudağına ufak bir öpücük kondurdum. Kendime gelmiştim. Su içmek için mutfağa gideceğim sırada zilin çalmasıyla durdum. Evren ya da Selçuk damlamıştı kesin.
Oflayarak kapıya gidip açtım.
" Bir yalnız bırakmıyorsunuz amına koyduklarım. " Kafamı kaldırıp onlara baktığımda yerime mıhlandım. Bunlar Evren ya da Selçuk değildi.
" Seni yalnız bıraktığım yetmedi mi kardeşim?"
Abim.
Caner..
Kısa Hikayede 39. Sıradayız!!
İki günde nasıl oluyor bilmiyorum ama cansınız cann!!
Nasıl gidiyor hikaye beğeniyor musunuz??
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mey || Texting
Short StorySERİNİN BİRİNCİ KİTABIDIR!! -TAMAMLANDI- Bilinmeyen Numara: Bir kere baksana gözlerimin içine, Bilinmeyen Numara: Ki orada hayat bulayım ben. * 05.08.18 tarihinde yayınlanmaya başladı. * *Mey||Texting isimli ilk kitaptır.* 07.11.18 KısaHikaye #2 26...