" Bak anlıyorum hamileliğimin son aylarındayım. " Beril'in cümlesini bitirmesine izin vermeden sırtına yastık koydu Selçuk." Teşekkürler. Evet ne diyordum? Hatırladım. Son aylarındayım ama üzerime bu kadar düşmene gerek yok. Çocuğu düşürecek olsam nikahta düşürürdüm. " Selçuk onu dinlemiyor aynı zamanda ağzına yemek tıkmaya çalışıyordu.
" Bunu da ye çocuğumuz aç kalmasın. " Beril ağzına zorla sokulmuş yemeği yutup göz devirdi.
" Bebek senin sayende otuz kilo doğacak zaten ne aç kalması? " Onların bu atışmalarını daha fazla dinlememek için bahçeye çıktım. Dört ay olmuştu nikahtan bu yana. Hayatımızda değişen bazı şeyler vardı elbette.
Mesela benim kitabım basılmıştı. Hayallerimdeki gibi bir yazardım artık. Yakında imza günlerine bile gidecektim. Emre daha fazla baba parası yemek istemediği için derslerine ek olarak çalışmaya da başlamıştı. Artık evli bir adamım eve para getirmem lazım tribine girmişti.
Selçuk ve Beril az önceki gibi sürekli didişip duruyorlardı. Beril bir kaç haftaya doğum yapacaktı ve Selçuk üzerine çok düşüyordu. Bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu öğrendiğinde erkek babası olma iddiasını kaybetmiş olsa da, erkeklerden koruyacağım bir kızım olacak diye gezinip duruyordu.
Yaren ve Evren ise balayı işini biraz uzatmışlardı. Nikahtan sonra bir ay bizimle kalıp daha sonra tatile gitmişlerdi. Dönmelerini dört gözle bekliyordum. Özlemiştim onları.
" Saye!! Telefonun çalıyor! " Selçuk'un bana seslenmesi üzerine içeri girip telefonumu elime aldım. Ben alıncaya kadar kapanmıştı ama arayan kişi mesaj atmıştı.
Emre: Hayatım akşama bir misafirimiz var.
Saye: Hayırdır kim?
Emre: Sana bahsettiğim bir yeğenim vardı ya ablamın kızı.
Saye: Evet.
Emre: İşte o gelecek.
Saye: Yemek hazırlamaya başlayayım o zaman ben.
Emre: Gerek yok dışarıda yeriz siz önce bir tanışın da.
Saye: Tamam hayatım görüşürüz.
Emre: Görüşürüz.
Emre'nin ailesi ile tanışmaya gittiğimde Emre'nin bir ablası olduğunu ama aradaki bazı ailevi durumlar yüzünden konuşamadıklarını öğrenmiştim. Ve bir de kızı olduğunu biliyordum. Bugün gelecek olan da oydu sanırım.
" Yenge ben biraz dışarı çıkıyorum. Bizimkinin canı kıymalı börek çekmiş. Dikkat edin. " Selçuk evden çıkınca Beril rahat bir nefes verip sırtındaki yastıkları yere fırlattı ve arkasına yaslandı.
" Allah'ım dünya varmış. Anlıyorum heyecanlı ama bana da bu işkence çektirilmez ki canım." Beril, Selçuk'tan kurtulmuş olmanın verdiği sevinçle konuşurken bana döndü.
" Ne olmuş kim aradı? "
" Emre işte. Akşama yeğeni gelecekmiş onu haber verdi. " Başını sallayıp karnını ovuşturdu.
" Selçuk gelsin biz de kalkarız. Zaten sürekli buradayız. Selçuk evde tek kalmamı istemiyor." Gülüp omuz silktim.
" Ben de yalnız kalmamış oluyorum işte. " İkimizin telefonundan aynı anda bildirim sesi gelince telefonlarımıza yöneldik.
Yaren: Ben bu adamla evlenmekle hata ettim bence.
Evren: Deme öyle deme alınırım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mey || Texting
Short StorySERİNİN BİRİNCİ KİTABIDIR!! -TAMAMLANDI- Bilinmeyen Numara: Bir kere baksana gözlerimin içine, Bilinmeyen Numara: Ki orada hayat bulayım ben. * 05.08.18 tarihinde yayınlanmaya başladı. * *Mey||Texting isimli ilk kitaptır.* 07.11.18 KısaHikaye #2 26...