4.3

43.4K 2K 627
                                    


Emre: Üzgünüm Mey'im.

Emre: Bu olayı öğrenmeni istemezdim.

Emre: Sana söz veriyorum

Emre: Aramıza kimse giremeyecek

Emre: Bu kişi aileden biri olsa bile seni benden alamayacak.

Emre: Seni yeni bulmuşken bırakmam.

***

" Merhaba kızım. " Annemin sesini duymamla sinirle gözlerimi kapattım. O yaptığından sonra nasıl hiçbir şey olmamış gibi konuşabiliyordu?

" Merhaba. "

" Bugün abinle konuştum. Sanırım sana olanları anlatmış. Gelmemekte ısrarcı mısın?"

" Evet. Gelmeyeceğim. "

" O çocuk yüzünden mi? Öğrendiğim kadarıyla havaalanından çevirmiş seni. Geçip gidecek bir oğlan için ailene sırt mı döneceksin? "

" Ailem olduğunu hatırlamak güzel. Ama ben, hayatımı zindan etmeye çalışan kişilere ailem diyemiyorum ne yazık ki! "

" İleri gidiyorsun. İyiliği düşünmek benim annelik görevim biliyorsun. Orada okuyup kıytırık bir yazar olmaktansa, buraya gelip başarılı bir mühendis olabilirsin. " Kahkahamı daha fazla tutamadım ve yüksek sesle güldüm.

" Senin için benim kararlarım hiç önemli değil, değil mi? Sen sadece ailene uygun bir kız olmamı istiyorsun. Mühendis Çağan'lar. Ama ben olmayacağım. Sana boyun eğmeyeceğim. Abimi esir ettin beni edemezsin."

" Bir gün beni anlayacaksın. O zaman kahkaha atan ben olacağım. " Telefon suratıma kapandığında rahat bir nefes verdim. İnsan ailesini seçemiyordu. Ben de isterdim yazdıklarımı anneme okutmayı. Ondan güzel övgüler almayı. Ama maalesef olmamıştı.

Gecenin serinliği balkonumdan içeri girdiğinde gülümsedim. Yaza girmek üzere olmamıza rağmen bu tatlı serinlik hoşuma gitmişti.

" Saye!! Erkek arkadaşın geldi. Hayret geç kaldı. " Abimin sitemiyle güldüm. Emre bizden çıkmadığı için sızlanıp duruyordu. Ama benim mutlu olduğumu fark etmişti ve karışmıyordu bana. Aşağı inip kapıya baktım. Emre ellerini ceplerine koymuş bana bakıyordu.

" İçeri girmeyeceğim. Seni almaya geldim. Az gezelim. " Gülüp giyinmek için odama çıktım. Kot şortumu ve siyah tişörtümü giyip aşağı indim. Emre kıyafetlerime karışacak biri değildi. Evet rahatsız oluyordu ama bunu bana yansıtmıyordu. Bu durumdan memnundum açıkçası. Evden çıkınca elimi tutup yürümeye başladı.

" Nereye gidiyoruz acaba? " Omuz silkip gelişigüzel yürümeye devam etti. Bu saatte nereye gidebilirdik ki? Telefonumu cebimden çıkartıp saate baktım. 23.46.

Abimin bu saatte sorusuz sualsiz dışarı çıkmama izin vermesi garipti. Sanırım yanımda Emre olduğu için bir şey dememişti.

" Sana yazdığım gün içimde büyük bir umut vardı. Beni tanımıyordun. Ben ise sana aşıktım. Bir kere göz göze gelsek dünyada benden mutlusu olmayacaktı ama sen bana bakmıyordun. Ve benim aşkım artık bana fazla gelmeye başlamıştı. " Elimi biraz daha sıktığında yüzüne baktım. Bana bakıyordu ve gözleri dolu doluydu.

Mey || TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin