Çocuğun arkasını dönmesiyle birlikte yüzüne çarpan buzlu içecek, gözlerimi kapatmama sebep olmuştu. Birkaç saniye sonra gözlerimi açtım, çocuk olduğu yerde duruyordu. Yanımdan, birbirinin üstüne binerek, geçen son sınıflar bunu yapmıştı. Önceden planlamış olmalıydılar, ya da son sınıf oldukları ve bu sene mezun olacakları için gelen gereksiz özgüvenleri ile okuldaki öğrencileri ezmeye karar vermişlerdi.
Çocuk, kucağındaki çantasını yere fırlatıp yavaş ama kararlı adımlarla erkekler tuvaletine girdi. Etrafımda gülüşen insanları umursamadan dolabımın kapağını sertçe kapattım ve çantanın olduğu yere yöneldim. Çantayı elime alıp erkekler tuvaletine ilerledim. Bana bakan öğrencileri takmadım.
Erkekler tuvaletine girdiğimde gözlerimi kıstım, şansıma denk gelmiş olacak ki tuvalet sakindi. Gözlerimi etrafta dolaştırdım, çocuk ellerini lavabo mermerine yaslamış, aynaya bakıyordu. Tebessüm edip yanına ilerledim, yanında hissettiği hareketlilikle beraber kafasını bana çevirmişti. Gözlerini kıstı.
"Burada ne işin var? Burası erkekler tuvaleti." Sorgulayıcı tavrına karşı gözlerimi devirdim ve çantamı mermerin üstüne koydum. Kollarımı göğsümde birleştirip çocuğa döndüm ve konuşmaya başladım.
"Sence erkekler tuvaletine girmiş olmam umrumda mı? Sanmıyorum." Çocuk, bana bir bakış atıp aynaya döndü. Saçındaki mavi buzu alıp lavaboya attığında kıkırdadım. Kafasını bana çevirip gözlerini açtı.
"Ne gülüyorsun kızım? Komik mi?" Böyle diyince ensesinden tutup lavabonun içine kafasını yaklaştırdım. Musluğu açıp saçını ıslattığımda, kafasını kaldırıp bana bağırdı.
"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Gözlerimi devirip kaldırdığı kafasını tekrar lavabonun içine soktum. Yavaş yavaş ıslanmaya başlayan saçından buz parçalarını almaya başladığımda, tepki vermeyi bıraktı. Saçlarına masaj yapmaya başladığımda gülümsedim ve konuşmamı sürdürdüm.
"En kötü buzlu içecek mavi olandır. Yaban mersini tadında. Özellikle iç çamaşırlarına kadar girmişse, daha da kötü." Musluğu kapattığımda kafasını kaldırıp ıslak saçlarıyla bana baktı. Çenesinden akan su damlalarına rağmen gülümsedi. Kısılan gözlerine bakıp konuşmaya devam ettim.
"Kader ortağıyız desem?" Hafifçe kıkırdayıp mermere koyduğum çantamdan bir havlu çıkardım. Havluyu uzattığımda elimden aldı, yüzünü silmeye başladı. Çantamın fermuarını kapatıp ona döndüm ve izlemeye devam ettim. Bana bakıp devam etti.
"Seni bir keresinde buzlu içecekle görmüştüm. Ama onda sadece içiyordun." Kafamı salladım, alnına düşen saçlarında kalan buz parçalarını elimle aldım.
"Ah, doğru, buzlu içeceği severim. Özellikle yaban mersinli olanı." Yakasında duran mavi buz parçası dikkatimi çektiğinde, onu alıp ağzıma attım. Önce bana şaşkınca baktı, sonra kıkırdadı. Kıkırtısını duyduğumda omuz silktim, ellerimi yıkadım. Aynadan göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedim.
"Teşekkür ederim." Göz kırpıp kafamı salladım. Çantamı alacağım sırada arka kabinlerden çıkan son sınıf öğrencisini görmemle duraksadım. Bana bakıp sırıttı, önüme geçti. Derin bir nefes aldım.
"Bakıyorum da erkekler tuvaletini piliçler de kullanıyor artık. Alınma Leydi Mendes." Çocuk aşağılayıcı bir kahkaha attığında kaşlarımı kaldırdım ve konuşmaya başladım.
"Ben de öküzler Hindistan'da sanardım." Böyle dediğimde kaşlarını çatıp bana bakan çocuk, 1 sayı önde olduğumu gösteriyordu. Kollarımı göğsümde birleştirdim.
"Yalanların arkasına saklanıyorsun ama gerçekleri söylemeye geldiğinde korkağın tekisin." Soyadının Mendes olduğunu öğrendiğim çocuk böyle dediğinde gözlerimi kıstım ve son sınıf öğrencisine döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay || mendes
FanfictionShawn Mendes, okulda 'gay' damgası yemiş bir çocuktu. Carmen Jones ise, onun kurtarıcı meleği olacaktı. • 11.10.2018 | mendes fanfiction yourself × shawnmendes (kitabın adı gay diye boy×boy sanmayın, boy×boy değildir.)