twenty • 'studying together?'

1.5K 80 146
                                    

Evin önüne geldiğimizde yavaşça durdum ve ellerimle sıkıca kavramış olduğum anahtarı deliğe soktum. Heyecanlı bir şekilde anahtarı çevirdim ve eve girdim. Shawn da arkamdan eve girince kapıyı kapatıp anahtarı vestiyerin üstüne koydum. Yavaşça Shawn'a döndüm.

"Odama çıkalım istersen?" Shawn tebessüm ederek kafasını sallayınca, ayakkabılarımızı çıkardık. İkimizde odama çıkmaya başladık. Odamın kapısını açıp içeri girdim, yana çekilip Shawn'ın girmesini bekledim. Shawn kapıda dikilmiş, merakla odama bakıyordu.

"Burası çok... güzel ve ferah kokuyor." Hafifçe kıkırdadığımda Shawn odama girdi. Kapıyı kapattım, Shawn'ıa yaklaşmaya başladım.

Tamam. İlk önce sakin olmalıyım.

"Burası mükemmel bir yer. Aynı sen gibi." Shawn'ın bunu söylemesini beklemiyordum. Ona bakıp utançla tebessüm ettiğimde, sırtındaki çantasını çıkartıp yere koydu.

"Pekâlâ... İstersen ilk olarak Matematik'le başlayalım. Ya da Biyoloji'ye çalışabiliriz." Shawn arkasını döndüğünde, elimi sağ koluna koydum. Cümlesine devam etmek için açtığı ağzını, şaşkınca kapattı. Göz teması kurduğumda sertçe yutkunmuştu.

"Ara vermeye ne dersin, Raul?" Boğukça bir nefes aldığında, konuşmasına izin vermedim ve ellerimi göğsüne koydum. Bir adım attığımda, bir adım geri gitti. Yüzüme bir tebessüm yerleştirdim. Hafifçe sırıttı.

Göğsünden sertçe ittirip yatağa sırt üstü düşmesini sağladığımda, küçük bir kahkaha attı. Ben de gülümsedim ve dizlerimde süründüm. Üstüne eğildiğimde belimden tutup beni üstüne oturttu. Sırtını yataktan ayırıp dikleşti ve dudaklarımızı birleştirdi.

Ellerimi boynuna koydum, belimdeki ellerine bacaklarıma koydu. İkisini birden sıktığında, kalçama değen şeyle irkildim ve ayrılıp Shawn'a korkuyla baktım. Yutkundu.

Aşağıda bir...

"Özür dilerim. Beni utandırıyorsun Frank." Shawn kafasını aşağıya eğip mırıldanınca, onun bu haline kahkaha atmakla yetindim.

"Carmen, emin misin? Yapmak istemediğin bir şeyi zorla yapmanı istemem." Shawn'ın yumuşak sesini duyduğumda kahkahamı durdurdum ve yanaklarını hafifçe okşadım.

"İstemediğim şeyleri yapmam. Peki, sen istiyor musun Shawn?" Tebessüm etti.

"Bunu bana gerçekten soruyor musun?" İkimizde güldüğümüzde Shawn ellerini sırtıma koydu ve tekrar dudaklarımızı birleştirdi. Gözlerimi yavaşça kapattım.

Eli tişörtümün içine gittiği sırada çalan telefon, dudaklarımızın birbirine sürtüp durmamıza sebep olmuştu. Bıkkınca bir nefes verip Shawn'ın kucağından kalktım
ve masama yöneldim. Shawn nefes verdi.

"Senin gibi telefonu gondikleyim ben." Shawn söylenip telefonu eline aldı, gördüğü isimle kaşlarını çatıp bana döndü ve devam etti.

"Al işte! Aaliyah arıyor. Zamansız velet." Gözlerimi devirdiğimde telefonu açtı.

"Ne var Aaliyah? Evet, önemli bir işim vardı. Sana ne kardeşim, önemli işte!" Shawn'ın dellenmesine karşı hafifçe kıkırdadım.

"Bana ne Skylar bize geldiyse! Git Matt'le tanıştır onu! Ya da muffin yap! Şurada iki dakika ön sevişme yapalım dedik, onun da içine sıçtın!" Shawn birkaç saniye durup Aaliyah'ı dinledi. Bağırmaya devam etti.

"Sen Shawn Mendes'in kardeşisin. Beynini kullan, mantıklı düşün. Hayır, eve falan gelmiyorum! Carmen'le ders çalışacağız biz." Shawn telefonu kapattı ve yatağa fırlattı.

gay || mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin