Okul koridorunda yürürken baygın ve yorgun gözlerle etrafıma bakıyordum.
Madison ve Jack'in dün kafede yaşadığı olay büyük bir tatsızlığa sebep olmuştu. Madison, son anda Jack'in arkasından gidiyordu ki yan masada oturan çocuklardan birisi Madison'ın kıçını ellemişti. Sonra çocuk 'güzel kıçın var' diye bağırmıştı, Madison'ın sinirlenmesine sebep olmuştu. O sırada yanından geçen garsonun elindeki su dolu sürahiyi alıp, çocuğun kafasından aşağı boşaltmıştı. Madison'ı gören Jack de çocuğa güzel bir dayak atmıştı. Sonra herkes eve gitmişti.
Derin bir nefes alıp dolabımın önünde durdum ve şifreyi girip dolabımı açtım. İçinden Matematik kitabımı çıkardım. Dolabımı tam kapatacaktım ki yanağımda baskı hissettim. Kafamı sağa çevirdim, gülümseyerek bakan bir adet Maggie beklemiyordum. Hafifçe kıkırdadım.
"Ve, bugünün şampiyonu Carmen Jones, bize bir gülümseme göndererek zirveye sahip oluyor!" Maggie'nin tezahüratına karşı kahkaha attım ve dolabımın kapağını kapatıp ona sarıldım. Bana karşılık verdikten sonra kolunu omzuma atıp, beni kendine çekti.
"Şöyle be güzelim! Sen hep gülümse! Helâl be sana Carmen!" Kafamı salladım ve tebessüm ettim. Sınıfa doğru yürümeye başlarken Maggie'nin dudaklarının arasından kaçan ıslıklar, yorgunluğumu almaya yetmişti.
"Sen mükemmel bir arkadaşsın. Teşekkür ederim, Maggie." Maggie gülümseyip göz kırptığında kıkırdadım ve kitaplarımı sıraya koydum. Ardından çantamı çıkarttım, o sırada Carter'ın sesini duymuştum.
"Hocam böyle sınavlar yapacağınız zaman yanında vazelin de hediye edin, böyle götümüze girmiyor!" Carter sinirle sınıfa girince Maggie onun yanına gitti. Maggie'nin geldiğini gören Carter kollarını açtı ve birbirlerine sarıldılar. Gülümsedim.
"Evlenin! Siz de kurtulun, biz de kurtulalım!" Madison söylenerek sınıfa girdiğinde el salladım. Yanıma gelip bana sıkıca sarıldı.
"Benim küçük kızım." Yavaşça dolmaya başlayan sınıfa baktım. Shawn'ın içeri girmesini bekliyordum fakat bir anda dersinin Müzik olduğu aklıma gelmişti.
Burukça bir nefes alıp sırama oturdum ve telefonumu çıkarttım. Instagram'dan gelen mesaj bildirimini gördüğümde üstüne tıkladım. Shawn, bir mesaj yollamıştı. İçimde oluşan sevinçle birlikte mesajı açtım.
shawnmendes : Teneffüste buluşalım, sana güzel haberlerim var :) Sen de sevineceksin.
İçimde oluşan merakla birlikte derin bir nefes aldım ve Matematik dersinin çabuk bitmesi için kafamı sıraya koydum.
×
Çalan zille beraber kafamı kaldırdım ve sıramdan kalkıp çantamı aldım. Maggie, Carter ve Madison'ın arkamdan geldiğini bildiğimden dolayı hızlı adımlarla sınıftan çıktım ve koridorda yürümeye başladım. Meraklı gözlerle koridora bakarken karşıdan gelen Shawn'ı görmemle gülümsedim. Ela gözleri benim gözlerimle buluşunca güldü. Hızlı adımlarla yanıma geldi, kollarını belime doladı. Gülümseyip konuşmaya başladı.
"Görüşmeyeli daha bir gün oldu fakat seni özledim, arkadaşım." Hafifçe kıkırdadım. Son kelime her ne kadar fısıltı gibi çıksa da umursamadım ve Shawn'dan ayrıldım.
"Ben de, Peter. Bana güzel haberlerini söyle bakayım." Güldü ve beni dolapların olduğu kısma çekti. Dolaba yaslandı, çantasını açtı.
Çantasında bir şey ararken onu inceleme fırsatı bulmuştum. Siyah bir pantolon ve mavi bir gömlek giymişti. Gömleğin üstüne krem renkli bir ceket giymişti. Saçları her zamanki gibi dağınıktı. Yine karizmatikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay || mendes
FanficShawn Mendes, okulda 'gay' damgası yemiş bir çocuktu. Carmen Jones ise, onun kurtarıcı meleği olacaktı. • 11.10.2018 | mendes fanfiction yourself × shawnmendes (kitabın adı gay diye boy×boy sanmayın, boy×boy değildir.)