gay || mendes

twenty four • 'last friday night.'

Kulağımı uyuşturan tiz okul ziline karşı yüzümü buruşturdum ve Maggie'nin yanındaki dolaba yaslandım. Shawn, Madison, Maggie ve Carter'la birlikte okula gelmiştik. Yine sıkılmaya başlamıştım.

"Tanrım, dolabımı kapatmam lazım. Çöplük gibi duruyor." Maggie dolabına bakarak mırıldandığında Madison tebessüm etti.

"Saçmalama. Aynı senin gibi renkli, güzel." Maggie sırıtıp Madison'ın boynuna sarıldı.

"Evet, ben de seni seviyorum. Maggie, git artık. Yeter bu kadar!" Madison, Maggie'yi ittirdiğinde Maggie kahkaha attı, Madison'a daha çok sarıldı. Madison yüzünü ekşitti. Onları ayırmak yerine kahkaha atıyordum.

"Carter, sevgilini al! Carter!" Yanımıza gelen Carter, Maggie'yi kucağına aldı ve koşarak Madison'dan uzaklaştırdı. Madison bu harekete karşı dağılan saçlarını düzeltti.

"Ben şu an Taylor'a çok sıkı sarılmak istedim ya. Böyle kemiklerini kırasım geldi." Maggie üzgün sesiyle böyle dediğinde Shawn'a baktım. Bana bakıp hüzünle gülümsedi.

"Kemiklerimi kırma ama Maggie."

Duyduğum sesle kafamı arkaya çevirdim. Herkes buradaydı, Katherine ve Skylar bile gelmişti. İçime düşen mutlulukla birlikte gülümseyerek çocuklara baktım. Güldüler.

"Tay!" Maggie gülerek Taylor'a sarıldığında Taylor, Maggie'yi kaldırdı ve döndürmeye başladı. Maggie, koridordan şaşkınca geçen öğrencileri takmadan kahkaha atıyordu.

"Kardeşim!" Cameron ve Shawn birbirine sarıldıklarında kıkırdadım. Yanıma gelen Katherine ve Skylar'a sıkıca sarıldım.

"Kuzen ben yengeme geldiğimi söylemedim. Ya beni kabul etmezse?" Katherine böyle diyince hafifçe kafasına vurmuştum.

"Tanıdığım en salak insansın, Kath. Annem seni eve almayacak? Bu benim Shawn'la sevişmem gibi bir ihtimal." Katherine güldüğünde Shawn bize dönüp devam etti.

"Kiminle sevişiyorum? Carmen'le mi? Kabul."

Shawn kolumdan tutup kendine çekince dengemi sağlayamadım ve kaslı göğsüne yapıştım. Yere düşmemek için tişörtünün eteklerine sıkıca tutundum, sonra kendime geldiğimde kafamı kaldırmıştım. Shawn'la göz göze geldiğimde sırıttığını görmüştüm.

"Shawn, herkesin içinde öyle denmez. Ayıp. Resmen bağırıyorsun." Shawn'ın tişörtünün eteklerini bıraktım ve üstünü silkelemek amaçlı hafifçe vurdum. Hafifçe gülümsedi.

"Yani, sevişiriz diyorsun?" Omuz silktim.

"Doğru zamanda niye olmasın?" Shawn heyecanla gülümsedi, sonra belimden tutup kendine çekti. Alnımın üstünü öptüğünde gözlerimi kapatıp tebessüm ettim.

"Jack! Johnson! Taylor!" Aaron'ın sesini duyduğumda Shawn'dan ayrıldım ve ona baktım. Gülümseyerek bize geliyordu. Çok mutluydu, sanırım bize sarılacak gibiydi.

Fakat beklediğim gibi olmamıştı.

"Leydi Aaron! Notları versene piç kurusu!" Aaron okul dolaplarına sertçe çarptığında ellerimle ağzımı kapattım. Başta Cameron olmak üzere hepimiz hızla yanına koştuk.

Alec, Aaron'ı dolaba yaslamıştı ve boğazını sıkıyordu. Aaron nefes alamıyor gibiydi. Cameron, Aaron'ın yanına gelince onu dolaplara yaslayan Alec'in göğsünden sertçe ittirdi. Alec geri giderken Aaron nefes almaya çalıştı, ellerini boğazına götürdü. Nash ve Madison, Aaron'ı bizim tarafımıza getirdi.

"Aaron, sana su alacağım. Benimle gel." Katherine, Aaron'la birlikte uzaklaşınca bakışlarımı Alec ve Cameron'a çevirdim. Alec'le birlikte burun buruna gelmişti.