Trenden indiğimiz zaman etrafıma bakıp gülümsedim. Ohio'ya, 7 aylık bir özlemin sonunda, ilk defa gelmiştim. İtiraf etmem gerekirse, buraların havasını özlemiştim.
"Carmen, hadi, gidelim." Maggie'nin sesini duyduğumda kafamı salladım. Kucağında Milena'yla birlikte Carter'ın yanında adım atıyordu. Gerçekten çok tatlı duruyorlardı.
"Sen istersen onu biraz bana ver." Carter, Maggie'ye dönüp böyle dediğinde Maggie, kafasını sallayıp Milena'yı Carter'a verdi. Carter, Milena'yı kucağına alıp mırıldandı.
"Güzelim." Milena, Carter'ın sağ omuzuna kafasını koyup gülümsediğinde tebessüm ettim. Bu sırada Maggie, yanıma gelmişti.
"Carter, acıkırsa biberonu bende!" Carter, 'tamam' diye mırıldandı ve önde yürüyen Taylor'la Nash'in yanına gitti. Taylor garip sesler çıkarmaya başlarken devam ettim.
"Carter'ın bu kadar ilgili bir baba olacağı aklıma gelmezdi." Maggie kafasını salladı.
"Şu sıralar götü fazla aleve geldi, ailesiyle ilgileniyor." Maggie'nin bu tabirine karşı gülümsemekle yetindim. Onu seviyordum.
"Demek Skylar ve Matt de evleniyor. Çok geride kalmışız Maggie." Böyle dediğimde Skylar utançla güldü. Hafifçe kıkırdadım.
"Daha ben Carter'la evlenemeden bunlar depar atmış, gidiyor. Siz bu gidişle galiba maraton kazanırsınız ya." Kahkaha attım.
"Sırada kim var?" Katherine böyle diyince hepimiz güldük. O sırada aklıma Shawn'ın düğüne gelip gelmediği takılmıştı.
"Shawn düğüne geliyor mu?" Herkes bana bakmaya başladığı zaman Matthew güldü.
"Merak etme, sevgilini orada bırakmadım." Gözlerimi devirdim ve elimi yumruk yapıp omzuna hafifçe vurdum. Bu gülümsememe sebep olduğu zaman derin bir nefes aldım.
Tren istasyonunun çıkışına gelirken etrafa göz attım. Pekâlâ, şu an 12 kişiydik. Düğün yerine akşam gidecektik, şu an evlerimize dağılacaktık. Ailemi gerçekten özlemiştim.
"Düğün akşam olacak. Siz benim nedime grubum olacaksınız. Düğünden sonra da 'afterparty' yapacağız." Skylar cümlesini bitirdiğinde kafamı salladım. Gülümsedi.
"Maggie, bizim de eve gitmemiz gerekiyor. Milena'nın uykusu geldi, en azından evde takılırız." Carter, Milena'nın sırtını hafifçe okşarken mırıldanınca Maggie bize baktı.
"Görüşürüz." Maggie ve Carter, Milena'yla birlikte, diğerleri gibi, istasyondan çıkınca Skylar'a döndüm ve derin bir nefes aldım.
"Annem ve babam beni bekliyor." Skylar el sallayıp Matthew'in elini tutarken yanımda duran Katherine'e baktım. Bana bakıp omuz silktikten sonra koluma girdi. Gülümsedim.
"Ailen, seni çok özlemiş. Kaç gündür senin hakkında konuşuyorlardı." Beklemeyerek taksiye bindiğimizde yutkundum. Akşam Shawn'ı görecektim ve heyecanlanmıştım.
Taksi birkaç dakika sonra evimin önünde durduğunda parayı ödedik. Katherine'le beraber taksiden indiğimiz zaman güldü.
"Anahtar bende ama kapı deliğinden geçip girmek istersen bilemem." Kapının önüne heyecanla gittiğimde gözlerimi devirdim. Katherine anahtarı çıkarttı ve bana verdi.
"Kuzen." Heyecanla anahtarı elime verdi. Kenara çekildiğinde kapıyı açarak içeriye girdim. Annem, babama perde astırmaya çalışıyordu ve birbirlerine bağırıyorlardı.
"Assana şunu Robert!" Annem, eteklerini elinde tuttuğu perdeyi bırakmayıp sesini yükseltince babam, hızla anneme döndü.
"Hem beni yeni yıkanmış perde takmakta zorluyorsun, hem de bağırıyorsun Ol! Sen bana karışma." Annem alayla devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay || mendes
FanfictionShawn Mendes, okulda 'gay' damgası yemiş bir çocuktu. Carmen Jones ise, onun kurtarıcı meleği olacaktı. • 11.10.2018 | mendes fanfiction yourself × shawnmendes (kitabın adı gay diye boy×boy sanmayın, boy×boy değildir.)