gay || mendes

thirty five • 'blame it on the alcohol.'

Far East Movement - Like a G6

Jamie Foxx - Blame It (On The Alcohol) (Glee)

×

Önümdeki vişneli meyve suyundan yudum aldım. Aaliyah'ın müziğin sesini açmasıyla beraber etraf hareketli şarkıyla şenlenmişti.

"Dik! Dik! Hay sikeyim!" Bağırışma sesleri duyunca kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim. Cameron, Johnson, Shawn, Jack, Maggie ve Carter bir köşede shot oyunu oynuyorlardı. Merakla onları inceledim.

Bu oyunda kurallar basitti ama her şey içtikçe zorlaşıyordu.

Ortaya boş bir shot bardağı koyuyorlardı ve her oyuncuya 25 cent veriyorlardı. Bir oyuncu 25 centi sektirerek bardağa atmaya çalışıyordu. Bardağa isabet ettiremeyen oyuncu hakkını kaybederdi. Ve sıradaki oyuncuya geçiyordu. Kendi aralarında oynadıkları için birkaç ek malzeme vardı.

"İşte bu!" Carter elindeki 25 centi bardağın içine isabet ettirdiğinde hafifçe kıkırdadım.

Maggie ayağa kalktı ve gülerek masanın üstüne yattı. Tişörtünü kaldırınca Carter elindeki tuzu Maggie'nin karnına döktü. Sonra tuz döktüğü yeri birkaç kez yaladı. Ardından elindeki limonu yalayıp tekilayı kafasına dikti. Hepsi birlikte gülüştüler.

Kafamı iki yana sallayıp gözlerimi bahçede dolaştırdım. Nash ve Katherine zıplayarak dans ediyorlardı. Matthew ise ortalarda gözükmüyordu. Madison mini bardaydı.

Derin bir nefes aldım ve Taylor'ın yanına ilerledim. Taylor eğlenmek yerine öylece etrafa bakıyordu. Belki de geceye doğru kafayı bulmak istiyordu. Bunu bilemezdim.

"Tay!" Taylor'ın yanına vardığımda sesimi duyurmak için bağırdım. Kendisi müzik setinin tam önündeki bir masada kokteyl içiyordu. Beni görünce gülümseyip sarıldı.

"Carmen! Seni özlemişim! Lütfen beni bu Lauren'ın yanından al." Taylor kulağıma fısıldadığında elinden tuttum ve başka bir köşeye çektim. Minnet dolu bakışlarından attı, sonra arkasındaki banka kendini attı.

"Taylor!" Duyduğum sesle birlikte şaşkınca önüme döndüm. Aaron gülümseyerek bize doğru geliyordu. Elinde bir kutu tutuyordu. Yanımıza gelince Taylor'ın önünde durdu.

"İyi ki doğdun? Kardeşim?" Aaron böyle diyip kutuyu uzatınca Taylor gülerek Aaron'a sarıldı. İkisi sarılırken hediyeyi aldım ve hediye ağacının altına koydum.

"Tabii kardeşimsin sen benim! Teşekkür ederim, gerek yoktu." Aaron utangaç bir tavırla omuz silkince Taylor gülümsedi.
Mini bar tarafındaki Madison'a bağırdım.

"Mads!" Madison bana bakınca gelmesini işaret ettim. İçkisini bırakıp yanıma geldi.

"Mads! Bebeğim?" Aaron böyle dediğinde Madison'ın bakışları Aaron'ı buldu. Bir anda gözleri açıldı, sonra Aaron'a sıkıca sarıldı.

"Aads! Yakışıklım?" İkisi birbirine sıkıca sarılırken Taylor'a baktım. Gülümseyip kollarını açınca gülerek karşılık verdim.

"Çok sıkılıyordum be! İyi ki geldin! Lütfen alınmayın siz." Bize dönüp böyle dediğinde kafamızı salladık. Madison gülüp Aaron'ın elinden tuttu ve evin içine sürükledi. İkisi birlikte gözden kaybolunca Taylor'a baktım.

"Bizde mi içsek acaba kız?" Taylor böyle dediğinde bıkkınlıkla gözlerimi devirdim.

"Sen doğum günü çocuğusun, Taylor. Bu
gece senin, içmek istiyorsan iç. Ama ben içmeyeceğim." Taylor bir shot tekilayı kafasına diktiğinde hafifçe kıkırdadım.