three • 'mayor of the gay town.'

2.9K 154 245
                                    

"Yaptığın sushi gerçekten sınıftaki en güzel sushi olabilirdi, Shawn. Mükemmel bir sushiydi." Kapıyı açıp sınıftan çıktığımızda, koridor hızlıca dolmaya başlamıştı. Beraber çıkış kapısına yöneldik. Shawn, söylediğim cümleye karşı kahkaha attı. Gülümsedim.

"Abartma Carmen. Alt tarafı acemi bir sushi ustasıyım." Kurduğu cümledeki anlatım bozukluğuna takılmadan kıkırdadım ve omzumla hafifçe vurdum. Çok hızlı vurmuşum gibi sağa gitti, sonra eski haline dönüp sağ elini çantasının sapına koydu.

"Acemi bir sushi ustası, bana mükemmel bir A+ kazandırdı ama. Çok teşekkür ederim." Gözlerini kırpıp kolunu omzuma attı. Okuldan çıkacağımız sırada Shawn'ın aniden durması, ikimizi de arkamıza döndürmüştü.

"Sen, şu çocuksun? Shawn?" Shawn'ın karşısında dikilen amigo kızlara baktım. Bunlar, az önceki sarışın amigoyla esmer amigoydu. Shawn'la konuşuyorlardı.

"Benim?" Esmer olan sırıttı.

"Bizimle randevuya çıkmaya ne dersin? İkimizle birden. Sarışın ve esmer, bir arada." Shawn'a baktım, yüzünde memnuniyetsizlik vardı. Gözlerimi kısıp baştan aşağı onları süzdüm. Benden 10 kat daha taş oldukları kesindi. Zaten 7/24 kot pantolon ve gömlekle takılan bir insan ne kadar taş olabilirdi ki?

"Hayır, teşekkürler." Shawn yüzünü buruşturunca sarışın olan kafasını sağa eğdi. Önce esmer olana, sonra sarışın olana baktım. Gözlerim esmer amigoyla sarışın amigo arasında mekik dokurken, sarışının sesi dünyaya dönmemi sağlayabilmişti.

"Ah, vay canına. Hiç şansı yok." İkisi de arkasını dönüp eş adımlarla uzaklaştı. Shawn'a baktım, omzumdaki kolunu indirdi. Tekrar çıkışa doğru yürürken beklemediğim bir anda Shawn'ın sesini duydum.

"Şu kızlar erkeklerde ne buluyor, hiç anlamıyorum. Şahsen ben kız olsam eşcinsel falan olurdum." Kaşlarımı kaldırdığımda gözlerini kaçırdı, sonra devam etti.

"Gerçi gay'im ama. Maalesef ki." Sıkıntılı bir nefes aldığında elimi omzuna koydum. Bana baktı. Yüzüme gelen güneşten dolayı kısılan gözlerim, etrafı görmemi engelliyordu.

"Ve ben, en yakın arkadaşınım. Tanrım, dünyada güzel şeyler de oluyor." Okulun sınırlarından çıkıp yürümeye devam ettik. Evimin bulunduğu caddeye geldiğimizde Shawn'a döndüm, bir şey diyeceğim sırada birden kocaman eliyle ağzımı kapattı.

"İtiraz etme, seni evine bırakana kadar içim rahat etmeyecek çünkü Carmen." Gözlerimi devirdiğimde sırıttı ve elini ağzımdan çekti. Yokuş yukarı yürümeye başladık, bize eşlik eden şey ise kendi benliğimizden çok aramızdaki büyük sessizlikten ibaretti.

"Pekâlâ, ne tür filmler seversin?" Bu sessizliği bozmayı aklındaki soruyu sorarak teklif eden Shawn, gözlerimi kısıp düşünmeye başlamama sebep olmuştu. Yürümeye devam ederken kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Söyleyeceğim, ama dalga geçmek yok." İleriye bakarken söylediğim cümleyle birlikte, Shawn onay veren mırıltılar çıkardı. Kuruyan dudaklarımı stresle yaladım ve yutkunup konuşmamı sürdürdüm.

"Harry Potter severim." Shawn bir anda yolun ortasında durunca, şaşkınca ona baktım. Bir anda heyecanla bağırdı.

"Siktir oradan." Kaşlarımı çattığımda eliyle ağzını kapattı, yürüyerek tekrar yanıma geldi. Yeniden yürümeye başladığımızda sağ elini ensesine koyup kafasını yere eğdi ve mahcup bir ifadeyle konuşmaya devam etti.

"Yani, ciddi olamazsın demek istedim. Kusura bakma, yanlışlıkla ağzımdan kaçtı." Onun bu haline tebessüm edip kafamı salladım.

"Sorun değil. Fakat ben küfür sevmem, küfretmem. Yani, çok sinirlendiğim zamanlarda. Biz en son ne konuşuyorduk?" Kaşlarımı kaldırdığımda kafasını kaldırıp kıkırdadı. Ona gülümseyerek baktım.

gay || mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin