gay || mendes

fifty four • 'jackson thriller show.'

Michael Jackson / Yeah Yeah Yeahs - Thriller / Heads Will Roll (Glee)

×

Okula vardığımda adımlarımı hızlandırıp müzik sınıfına yöneldim. Bu akşam birkaç hafta öncesinde planladığımız ama fırsat bulamadığımız 'Cadılar Bayramı gösterisi' için sahneye çıkacaktık. Kurtuluyorduk.

Müzik sınıfının önüne geldiğimde çantamı kenara koyup Shawn'ın yanına oturdum. O sırada Mr. Schue beni görüp kapıyı kapattı. Ellerini çarparken bize bakıp kaşlarını çattı.

"Nash nerde?" Katherine gülümsedi.

"Birazdan gelir, Mr. Schue. Su almaya gitti." Mr. Schue kafasını salladı, devam ederken Shawn'a bakıp tebessüm ettim. Gülümsedi. Bakışlarımı tekrar Mr. Schue'ya çevirdim.

"Kötü bir haberim var." Yutkundu.

"Koç Sue amigo kızlarını 'Cadılar Bayramı' gösterisinde istemiyor." Gözlerimi açtım.

Kadın resmen bize zorluk çıkartıyordu.

"Bu kadının sorunu ne?" Derin bir nefes aldı, devam edeceği sırada kapı açılmıştı. Bakışları kapıya döndüğünde biz de aynı anda kapıya baktık. İçeriye Tina girmişti.

"Çünkü, amigo kızlara giden parayı sizin kulübünüz alıyor ve Koç Sue sizden baya nefret ediyor." Kollarını birleştirip durdu.

"Sen niye buradasın o zaman?" Mr. Schue böyle dediğinde Tina etrafına baktı, sonra bıkkınca bir nefes verdi. Yüz ifadesinden memnun olmadığı çok net anlaşılıyordu.

"İster inanın ister inanmayın, ama kimse beni burada olmaya zorlamıyor." Yavaşça bize doğru ilerlemeye başladı. Yutkundu, sonra yanında duran piyanoya dokundu.

"Ve birazdan söyleyeceğimi eğer birine söylerseniz bunu inkar edeceğim, fakat New Directions üyesi olmak istiyorum." Gözlerimi kırpıştırdım. Omuz silkmişti.

"Günümün en güzel kısmı olabilir bile. En azından acımasız gerçeklerden kaçarım." Tina piyanodan ayrılıp yanımıza geldi ve duvara yaslandı. Şaşkınlığımı en sonunda üstümden attığımda ona bakıp gülümsedim.

"Sana inanıyoruz." Gülümsedi.

"O zaman yeni bir üyemiz var." Mr. Schue alkışlayacağı sırada kapı tekrar açıldı. Mor renge boyanmış Nash'i görünce şaşkınlık yeniden bedenimi ele geçirmekte gibiydi.

"Nash!" Katherine bağırıp ayağa kalktı ve Nash'in yanına ilerledi. Ceketini çıkartıp Nash'in omzuna koyarken Nash bağırdı.

"Buzlu içecek yedim ve götüm gerçekten donuyor!" Katherine, Nash'in söylediğine güldüğünde Nash, Katherine'e gülümsedi. Tebessüm ettim, bu hâlde bile gülüyordu.

Ama diğerleri onun gibi gülmüyordu.

"Gösteriyi falan sikerim!" Cameron sinirle ayağa kalktığı sırada futbol takımı müzik odasına girdi. Kafamı iki yana salladım.

"Yine geldik. Eşcinseller odası değişmemiş gibi!" Marcus gülerek bağırınca dişlerimi sıktım. Alec, Marcus'un omzuna vururken kahkaha attı. Sonra bana bakıp göz kırptı.

Kusacaktım.

"Sen gelince değişmiyor aga." Taylor dalga geçtiğinde Marcus ona ters bir bakış attı. Bakışlarımı odada gezdirdiğimde Carter'ı inceledim. Gözleri mosmordu, moralsizdi.

Refleks olarak Maggie'ye baktım, Carter'a kaşlarını çatarak bakıyordu. Carter'la göz göze geldiğinde kafasını başka yere çevirdi ve boğazını temizledi. Beni görünce güldü.