gay || mendes

eighty two • 'little monsters.'

9 ay sonra;;;

"Bugün günlerden ne?" Elimde dondurma dolu kaşığı tutarken Shawn kafasını bana çevirdi. Kaşlarımı kaldırdığımda saatine baktı, sonra koltuğa yatıp bedenini döndü.

"8 Ağustos, Perşembe. Bugün önemli bir şey vardı sanki, ama unuttum." Shawn'ın sesi, sonlara doğru kısılıp yerini horlama sesine bırakınca yüzümde bir gülümseme oluştu.

Her gün stüdyodan gelirken yoruluyordu, onun da kendine zaman ayırması lazımdı.

"Senin doğum günündü, Shawn, fakat sen şimdilik deliksiz bir uyku çek." Shawn'ın horlaması yükselince hafifçe kıkırdadım.

O sırada karnıma bir sancı girdi.

Elimdeki kaşık yere düşerken boşta kalan elimi karnıma koydum. Sancım arttığında gözlerimi açtım ve bağırdım. Çığlıklarıma uyanmayan Shawn'a baktım ve yanımdaki yastığı alıp Shawn'a tüm gücümle fırlattım.

Tabii ki Shawn uyanmadı!

"Shawn!" Yırtınırcasına çığlığı bastığımda uykulu gözlerini bana çevirdi. Yutkundu.

"Neler oluyor?" Dişlerimi sıktım.

"Bebek geliyor, aptal herif!" Shawn birkaç saniye daha yüzüme baktı, ben de o sırada çığlık atmakla meşguldüm. Beni fark eden Shawn en sonunda ayağa kalktı ve bağırdı.

"Hastaneye gidiyoruz!" Shawn beni bırakıp salondan çıktığında derin nefesler almaya başladım. Karnımdaki sert sancıdan dolayı gözlerim dolarken şaşkınca kapıya baktım.

Shawn birkaç saniye sonra koşarak geldi.

"Seni almadan nereye gidiyoruz?!" Shawn yanıma gelip beni kucağına alınca ellerimi boynuna sardım. O sırada kapının zili çaldı.

"Senin zamanlamanı sikeyim, tükürdüğüm kapısı!" Shawn bağırarak kapıya adımladı.

"Kapıdakini de sikeyim!" Shawn bağırarak kapıyı açtığında Madison, Jack, Maggie'yi görmüştüm. Hepsinin gülmekte olan yüzü, çığlık atarak ağlayan beni görünce soldu.

"Carmen?" Madison'ın şaşkın sesi kulağıma ilişince kafamı arkaya atıp dişlerimi sıktım.

Sancım giderek artıyordu.

"Ay bu doğuruyor!" Maggie'nin tiz çığlığını duyduğumda Shawn'a vurdum. Shawn'ın bakışları bana dönerken artan sancımdan dolayı boynuna tırnaklarımı geçirmiştim.

"Bu gece Carmen beni fena sikecek. Açın kapıyı!" Shawn kapıdan geçip evden çıktı. Koşmaya başladığında burnumu çektim.

"Hastaneye gidiyoruz!" Shawn, beni arka koltuğa oturtup yanıma oturunca ellerini tuttum. O sırada araba hareket ediyordu, arabayı süren Jack'ti. Madison ön koltuğa otururken, Maggie diğer tarafıma gelmişti.

"Carmen, sakin ol. Derin nefesler al. Hi-hi, hu-hu, hi-hi, hu-hu." Shawn derin nefesler alıp vermeye başladığında kafası omzuma düştü. Yanağına vururken acıyla bağırdım.

"Shawn, bayılmanın sırası değil!" Shawn'ın kafası kalktığında ellerini sıktım. Gözlerini açıp dişlerini sıktığında Maggie, yanağımı istila eden göz yaşlarımı elleriyle siliyordu.

"Sakin ol, Carmen." Yutkundum.

"Maggie, sen tecrübelisin diye soruyorum, doğum yapmak acıtıyor mu?" Bunu duyan Maggie bakışlarını bir anda bana çevirdi.

"Hayır, Carmen! Şöyle düşün." Duraksadı.

"Kaka yapmaya benziyor. Sadece bu kaka 9 ay karnında durmuş." Kaşlarım şaşkınca çatılırken araba durmuştu. Shawn hemen inip beni kucağına aldığında sancım arttı.