Billie Eilish - Come Out And Play
×
"Shawn, artık koşmayalım! Yeter artık!" Shawn, kahkahalarımın arasından zar zor çıkan kelimelerimi duymuş olacak ki bir anda yavaşladı. Ona ayak uydurup ben de yavaşladım, ardından etrafımı inceledim.
"Durdum, bebeğim." Shawn'ın söylediği kelimenin kalp krizime sebep olmaması için, birkaç saniyeliğine onu duymazdan geldim.
Sahilin tam karşısında tahta bir bank gözüme ilişti. Ayakkabılarımı çıkartıp elime aldım ve oraya doğru ilerledim. Banka oturup birkaç kez nefeslerimi düzene sokmaya çalıştım, o sırada Shawn yanıma oturdu. Göz ucuyla Shawn'a bakıp denize bakmaya başladım.
Shawn'ın derin bir nefes alışını duyunca, bakışlarımı ona çevirdim. Artık bana bakmıyordu, ela gözleri denizin mavisine ulaşıyordu. Gülümsedim ve elimi kaldırıp yanağına koydum. Teması hissettiğinde, gözleri anında beni buldu. Yutkundum.
"Bugün bana hayatımın en unutulmaz hediyesini verdin, Shawn." Gülümsedi ve bana yaklaştı. Biraz yana kayıp ben de Shawn'a yaklaştım. Burunlarımızı birbirine sürtünce kıkırdadım. Dudaklarını yaladı.
"Ne zamandır bu anı bekliyorum, Carmen." Burnumun üstüne küçük bir öpücük kondurup geri çekildi. Yanağını hafifçe okşadım, o sırada aklıma bir soru takıldı.
"Shawn, bana üçüncü isminin olduğunu söylemiştin. Üçüncü ismini bana söyler misin?" Birkaç santim uzaklaşıp devam etti.
"Raul." Kaşlarımı kaldırdım.
"Raul mu?" Kafasını salladı.
"Evet, Raul. Bu ismi annem bile kullanmaz. Benim de kulağıma çok saçma geliyor. Bir anlamının olduğunu bile düşünmüyorum." Masumca omuz silktiğinde tebessüm ettim.
"Peki, ben kullanabilir miyim?" Kafası karışmış bir şekilde bana bakmaya başladı.
Şu anki hâli o kadar tatlıydı ki.
"Nasıl kullanabilirsin ki?" Shawn'a 'sen bana güven' bakışlarıyla baktığımda omuz silkti ve ceketini çıkarttı. Ceketini omzuma koyunca gülümsedim ve ceketi sıkıca kavradım.
Shawn ise sahilin etrafında insanların olmasını umursamayıp dizlerime yattı. Gözleri gözlerimi bulunca gülümsedi. Sağ elimi kaldırıp saçlarını okşadım. Elimin saçlarında durmasına izin vermedi ve elimi tutup hafifçe indirdi. Elim dudaklarının hizasına gelince durdu. Gözlerimin tam içine bakıp, avucuma minik bir öpücük kondurdu.
"Bu elleri öpebilmek için kaç gece uyanık kalıp hayaller kurdum ben, biliyor musun sen?" Mutluluktan dolmaya başlayan gözlerimi umursamayıp yanağını okşadım.
"Shawn, iyi ki eşcinsel değilmişsin. Yoksa beni öpmeni kalbim kaldıramazdı." Shawn gözlerini kapatıp kahkaha attığında, bir süre onu izledim. Dişleri inci gibiydi, mükemmel gözüküyorlardı. Dişlerini kıskanmıştım.
"Sana beyaz yalan söylemiş olabilirim, Carmen." Gülümsedim ve tekrar saçlarını okşadım. Gözlerini kapatarak devam etti.
"Şu an Ron ve Hermione'ye o kadar çok benziyoruz ki." Yavaşça Shawn'a döndüm.
"Evet, ama Hermione hep Ron yüzünden ağlardı. Sen de beni ağlatacak mısın yoksa Shawn?" Beni duyan Shawn hızla dikleşti ve ellerimi tuttu. Beni kendine yaklaştırdı.
"Yemin ediyorum ki, Carmen, seni üzmem. Üzersem Hermione'nin asasının üstüne otururum." Böyle dediğinde kahkaha attım. Kahkahamı durdurunca Shawn'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay || mendes
FanficShawn Mendes, okulda 'gay' damgası yemiş bir çocuktu. Carmen Jones ise, onun kurtarıcı meleği olacaktı. • 11.10.2018 | mendes fanfiction yourself × shawnmendes (kitabın adı gay diye boy×boy sanmayın, boy×boy değildir.)