gay || mendes

thirty one • 'new girlfriend.'

Barbra Streisand - Don't Rain on My Parade (Glee)

The Rolling Stones - You Can't Always Get What You Want (Glee)

×

"Tanrım, çok heyecanlıyım. Bu akşam ilk gösterimizi yapacağız!" Maggie derin bir nefes verdiğinde, Carter onun saçlarını okşamaya başladı. Maggie gülümsedi.

"Stres yapmayın. Her şeyin bir ilki vardır." Cameron böyle dediğinde gözlerimi raflarda duran kitaplara çevirdim ve onları izledim.

Her zaman geldiğimiz mekana, Jack'in çalıştığı kaféye gelmiştik. Jack ortalarda gözükmüyordu ama biz hep birlikte bir masanın etrafında oturuyorduk. Hepimiz ayrı kafadaydık, stres ve heyecan vardı. Ayrıca izinliydik, Mr. Schue izin vermişti.

"Götüm niye sıkı değil?" Taylor'ın sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim.
Oturduğu sandalyeden kalktı ve hafifçe eğildi. Poposunu ellemeye başladığında gözlerimi açtım. Kendi kendine söylendi.

"Benim götüm gayet sıkı! Karpuz gibiler! Onlar benim ikizlerim!" Taylor kahkaha attığında yüzümü ellerimle kapatmıştım.

"Hay sikeceğim götünü! İnsanlara açık alandayız, küfretme!" Cameron'ın sinirli sesini duyduğumda kafamı kaldırdım.

"Dedi, becerme içerikli konuşan arkadaş." Taylor geri yerine oturunca kıkırdadım.

"Biliyordum ulan, biliyordum. İçinizden birisi bana halleniyordu zaten. Belliydi." Bütün erkekler kaşlarını çatarak Taylor'a baktığında, Taylor saçlarını karıştırdı.

"Tabii, şaka amaçlı. Ciddi değilim. Yani." Arkama yaslandığımda Shawn kolunu omzuma attı ve saçlarımın arasına bir öpücük kondurdu. Gözlerimi kapattım.

"Kucağıma otur, Carmen." Shawn'ın sıcak nefesini kulağımda hissettiğimde gözlerimi açtım ve kafamı ona çevirdim. O sırada burun buruna gelmiştik, dudaklarımızın özgürlüğünü ilan etmesine santimler vardı.

"Neden?" Dudağını dişledi.

"Frank'i saklamak zorundasın." Kaşlarını kaldırdığında göz ucuyla Shawn'ın belinin altına baktım. Biraz... kalkmış olabilirdi.

Aklıma gelen şeytani fikirle dudaklarımı dişledim. Masaya göz attım, kimse ben ve Shawn'a bakmıyordu. Kendi halindelerdi.

Derin bir nefes aldım ve sol elimi Shawn'ın uyluk kısmına koydum. İşaret parmağımla daireler çizmeye başladığımda Shawn'ın bacağı oynamaya başladı. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım, sonra bakışlarımı Shawn'a çevirdim. Gözleri gözlerimi bulunca sertçe yutkunmuştu.

"Ciddi misin?" Sesinin kalınlaşıp hırıltılı bir hâl aldığını fısıldamasıyla fark etmiştim.

"Üzgünüm, Raul. Ben oyunu kurallarına göre oynarım." Shawn cevap vermeyince bacağını sıktım ve elimi geri çektim. Shawn yüzünü sıvazladı ve ayağa kalktı. Herkes ona baktı.

"Tuvalete gidip geleceğim." Shawn telaşlı adımlarla uzaklaşınca dakikalardır içimde tuttuğum kahkahayı serbest bıraktım. Herkes bana şaşkınca bakarken ben gülüyordum.

"Carmen kesin çocuğa bir şey yaptı." Nash böyle dediğinde kafamı iki yana salladım.

"Lauren! Gel içeri hemen!" Kafenin kapısı açıldığında kafamı kapıya çevirdim. Jack ve bir kız, gülerek bize doğru geliyorlardı.

"Bizim tayfa da buradaymış!" Jack kaşlarını kaldırınca kızı inceledim. Esmer güzeliydi.

"Sana da merhaba, kardeşim." Johnson böyle dediğinde Jack kafasını salladı, bakışları yanındaki kızı buldu. Elini beline dolayınca kız gülümsedi. Jack boğazını temizledikten sonra devam etti. Kaşlarımı kaldırdım.