niye medyada aaron ve iki jack'i de yemek istiyorum ya yiceeem
×
"Yeni bir güne uyanın! Bir çalar saat olarak benim işim insanları uyandırmak çünkü!"
Duyduğum sesle birlikte gözlerimi yavaşça araladım ve sesin geldiği yöne baktım. Shane, çalar saatinin kulağımın dibinde tutuyordu. Shane'in saatinin melodisi ötmeye başlayınca yüzümü yastığımla kapattım. Susmayıp ötmeye devam etti. Yüzümü buruşturdum.
"Bana şiddet uygularlar! Bana küfrederler, duvara fırlatırlar, hatta bazen vururlar!"
Shane çalar saati kulağıma yaklaştırınca yastığı yüzümden çektim ve kaşlarımı çatarak ona baktım. Gözlerini açmıştı, monoton bir yüz ifadesiyle bakıyordu.
"Ama insanımı her gün uyanmış ve güne hazır olmuş halde görmeye değer bile!"
Çalar saat bir süre susunca Shane küçük gözlerini kısıp yanıma tırmandı. Yanıma oturunca şaşkınca onu izledim. Çalar saati tekrar açtı. Gözlerimi kısarak Shane'e baktım.
"Her yeni gün onun ölüm gününe daha çok yaklaşıyoruz, ama o bunun farkında değil."
Saatten böyle bir ses çıkınca Shane'in elinden saati aldım ve gözlerimi devirerek yatağımın altına attım. Shane yere indi ve koşarak odamdan çıktı. Yatakta hafifçe gerindim.
Kişisel işlerimi halledip giyindikten sonra yatağımı düzelttim, saçlarımı toplayacağım sırada pencerem tıklatıldı. Bakışlarımı pencereme çevirdim, o sırada bana şiş gözlerle gülümseyerek el sallayan Shawn'ı gördüm. Gülümseyip penceremi açtım.
"Shawn? Senin burada ne işin var? Ayrıca sen buraya nasıl çıktın? Babam görürse kötü olur." Shawn'a yaklaşıp fısıldadım. Dudağını yalayıp belimden tuttu ve beni kendine çekti.
"Aşk için çiğ tavuk bile yenirmiş bebeğim." Kaşlarımı kaldırarak Shawn'a baktım.
"O hatır için, Shawn." Shawn omuz silkti, odama gireceği sırada bir çıtırtı duyduk. Shawn belimi bırakıp gözlerini açtı, bense sesin nerden geldiğini çözmeye çalışıyordum.
"Carmen, sanırım dal k-" Shawn cümlesine devam edemeden birden düştü. Korkuyla Shawn'a baktım. Shane'in kum havuzuna düşmüştü ve sırt üstü orda yatıyordu.
"Anne! Tavandan bir şey düştü!" Shane'in bağırışını duyduğumda odamdan çıktım ve hızlı adımlarla aşağıya indim. Annemle birlikte aynı anda mutfağa girdiğimizde annemin elinden tuttum ve pencereye yönelttim. Gözlerini açarak Shawn'a baktı.
Shawn annemi ve beni görünce tebessüm edip el salladı. Sonra yüzünü buruşturdu.
"Shawn! Arka bahçeye geç! Robert evden gidene kadar orda kal!" Annem sessizce fısıldadığında Shawn ayağa kalktı ve arka bahçeye gitti. Annem Shane'i kucağına aldı, sonrasında babamın sesini duymuştuk.
"Tavandan ne düştü Ol?" Babam gömleğini iliklerken böyle diyince Shane bağırdı.
"Tavandan insan düştü! Gökten insan yağıyor baba!" Shane'nin dediğine yapmacık bir şekilde kahkaha attım ve anneme baktım. Yardım istediğimi anlar gibi devam etti.
"Shane köpek görmüş. Bak Shane, köpek! Kö-pek! K, ö, p, e, k!" Annem heceleyince Shane gözlerini devirdi ve kafasını hafifçe salladı.
"Tavan değil, gökyüzü, Shane. Anla." Babam mutfaktan çıktı ve gözden kayboldu. Derin bir nefes verip sinirli bakışlarımı Shane'e çevirdim. Yutkunup bana korkuyla baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gay || mendes
FanfictionShawn Mendes, okulda 'gay' damgası yemiş bir çocuktu. Carmen Jones ise, onun kurtarıcı meleği olacaktı. • 11.10.2018 | mendes fanfiction yourself × shawnmendes (kitabın adı gay diye boy×boy sanmayın, boy×boy değildir.)