twenty eight • 'never be alone.'

1.1K 73 99
                                    

"Shawn, biraz daha kahve ister misin?" Shawn gülümseyip rica ettiğinde annem gülerek Shawn'ın kahvesini doldurdu.

Annemler sabah saatlerinde gelmişlerdi, bunu fark eden Shawn üstünü giyinip camdan atlamıştı. Birkaç saat sonra ise annem, Shawn'ın benim için geldiğini bilmiyormuş gibi davranıp onu kahvaltıya davet etmişti. Şu an karşımda oturuyordu.

"Okul nasıl gidiyor? Dersler, aktiviteler?" Babam, avukat sorunlarını içeren kalın kitaplarını bir kenara bırakıp Shawn'a döndüğünde, Shawn ağzındakini yuttu.

"Mükemmel. İkimiz de okul korosundayız. Bölgesel yarışmalarda okulumuzun adını yükselteceğiz," diyen Shawn gülümsedi.

"Vay canına, demek okul korosu. Lisede zamanlarımda ben de katılmıştım, hatta babanla düet bile yapmıştık!" Annem küçük bir kahkaha atıp babamın yanına oturdu.

"O zamanların çılgın gençlerinden doktor ve avukat çıkacağını kim bilirdi?" Babam böyle dediğinde annem, babamın yanağını okşadı.

Babamın Shawn'a karşı ördüğü duvarlar yıkılmıştı. Artık araları eskisinden iyiydi.

"Tabii, biz evlendik. Evlilik düşünüyor musun Shawn?" Annemin cümlesine karşı kaşlarımı çattım. Shawn da bunu beklemiyor olacak ki öksürmeye başlamıştı. Gözlerimi açmıştım.

Evlilik ne alakaydı ki?!

"Anne!" Hafif kısık sesimle mırıldanınca annem bana yandan bir bakış attı. Shawn suyundan bir yudum alarak nefeslerini düzene soktu. Utançla Shawn'a baktım.

"Yok, maalesef. Şu an tek hedefimiz, okulu bitirmek elbette." Annem gözlerini devirdi.

"Bizimki de öyleydi. Ta ki ben Carmen'e hamile kalana kadar." Kafamı biraz öne eğdim ve saçlarımın yüzümü kapatmasını sağladım. Konu ne ara bana gelmişti ki?

Gözlerimi birkaç saniye sonra Shawn'a çevirdim. Gözlerini kaçırıp saatine baktı.

"Tanrım, Carmen, okula çok geç kalıyoruz. Doyduysan kalkalım mı?" Shawn saatine bakarak böyle dediğinde kafamı salladım.

Okula geç kalmıyorduk, daha 1 saatimiz vardı. Sohbetten kurtulmamız lazımdı.

"Anne, beni beklemeyin. Okul çıkışı prova var, gösteri için hazırlanacağız." Annem gülümseyip el salladığında Shawn'la beraber hızla evden çıktık. Shawn elimi tuttu.

"Anneni seviyorum Carmen fakat konuyu resmen 5. boyuta taşıdı." Kafamı salladım.

"Öyle bir huyu var ." Shawn gülümsedi ve kolunu omzuma atıp beni kendine çekti.

"Okulun başlamasına 1 saat var, Carmen. Ne yapmak istersin sevgilim?" Shawn'ın elini daha sıkı tutarken düşünmeye başladım.

"Deniz kenarına gidelim mi?"

×

"Bak, dalgalar çok güzeller. Aynı saçların gibiler." Shawn böyle dediğinde tebessüm ettim ve parmaklarıyla oynamaya devam ettim. Başımın üstüne bir öpücük kondurdu.

"Prens Eric'in olmak istiyorum Carmen." Shawn kulağıma fısıldadığında gözlerimi gözlerine çıkardım ve gülümseyip elimle yanağını okşadım. Dudağına yaklaştım.

"Şşh, eğer ben Ariel olsaydım, ıslanmak için okyanusa ihtiyacım olmazdı Peter." Shawn gözlerini açınca kendime engel olamayıp güldüm. Gözlerini devirerek devam etti.

"Beni tahrik etmekten vazgeç, çünkü yine kazanıyorsun Carmen." Gülümsedim ve Shawn'ın göğsüne biraz daha sokuldum.

"Umarım bu müzik grubu ikimizin de itibarı için iyi olur." Shawn'ın kaslı göğsünden ayrılmadan önce derin bir nefes aldım ve boynuna minik bir öpücük kondurdum.

gay || mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin