gay || mendes

eighty one • 'pregnancy news.'

Carmen : Shawn, erken gelmeye çalış. Mr. Schue bizi okula çağırıyor.

"Anne, ben acıktım." Mutfağa girerek böyle dediğimde annem şaşkınca bana döndü. O Karen'la birlikte oturmuştu, kahve içiyordu.

"Daha az önce yemek yedik, Carmen?" Bu cümleyi duyunca duraksadım. Aslında 20 dakika önce, Karen ve Aaliyah'la beraber yemek yemiştik, ki, haklılık payı olabilirdi.

"Ben bir daha istiyorum! Pankek istiyorum hem de!" Annem kaşlarını çatarak yüzüme bakmaya başladı. Buzdolabına yaslandım.

"Bana pankek yapar mısın?" Tatlı ve karşı konulamaz olduğunu düşündüğüm ifadeyi gülümsememe taşıyıp mırıldanınca annem kafasını salladı ve dolabına doğru ilerledi.

"-Ee, Carmen? Shawn evlilik teklifi ederek seni şaşırttıktan sonra bir şey yaptınız mı?" Karen böyle dediğinde gülüp devam ettim.

"Aslında New York'a geri dönecektim ama ailemin yanında 2 hafta durdum. Belki bu Cumartesi dönebilirim." Karen gülümseyip kafasını sallayınca gülümsedim. Shawn'ın evlilik teklifinin üstünden 5 gün geçmişti.

"Zaten birbiriniz için yaratıldığınızı baştan beri biliyordum." Karen böyle diyince ona bakış atıp kafa salladım. Tabii, Shawn beni sana tanıtırken ters ters bakan da bendim.

"Aaliyah nerede?" Böyle dediğimde Karen, omuz silkti. Pankeklerin kokusu burnuma dolarken elimi ağzıma kapatıp duraksadım.

Yine oluyordu.

"Carmen, n'oldu?" Karen, böyle dediğinde kafamı hafifçe salladım ve gözlerimi açtım.

Midemin bulanmasıyla birlikte hızla ayağa kalktım ve adımlarımı merdivenlere doğru yönlendirdim. Merdivenleri çıkıp tuvalete girdiğimde kapıyı kitleyip klozete döndüm.

Her gün iki kat daha fazla artan, ani çıkışlı koku hassasiyetim yüzünden kendimi kötü hissediyordum. İştahım açılmıştı, çok fazla yiyordum. Ama yediğim yemekleri içimde tutamıyordum, çıkarma isteğim artıyordu.

Kendimi kötü hissettiğimde gözlerimi açıp öksürmeye başladım. Midemdekilerin bir süre sonra dışarıya çıktığını hissettiğimde lavaboya geçip yüzüme soğuk su çarptım.

"Carmen? İyi misin?" Annem kapıyı sertçe tıklatıp bağırınca aynada kendime baktım.

Kendime bakarken gözüme hamilelik testi çarpmıştı. Gözlerimi kısıp teste uzanırken stresle bir nefes aldım. Denemekten zarar gelmezdi, ancak kendimi hazırlamalıydım.

Paketin içindeki idrar kabını çıkarttım ve işimi hallettim. İçindeki çubukla idrardan birkaç damla aldım ve teste damlattım. O sırada sonuçların gelmesini bekliyordum.

Eğer hamile çıkarsam ne yapacağımı tam olarak kestiremiyordum. Ben alışsam bile Shawn'ın ne yapacağını bilmiyordum. Bu
işin hem iyi hem de kötü sonuçları olurdu.

Aklımdaki düşünceleri atmak için kafamı iki yana salladım, ardından teste döndüm.
Sonunda testin üzerinde sonucu belirmişti.

Hamile yazıyordu.

Gözlerim şaşkınca açılırken elimdeki teste baktım. Şimdi ne olacaktı? Shawn beni bu hâlimle kabul edemezse okkalı bir tokadı yüzüne yiyecekti, bundan kesin emindim.

"Carmen! İçeride ne yapıyorsun?! Klozete düşmüş olamazsın ki sen!" Annemin sesini duyunca kapıya yöneldim ve kilidi açtım.

"Tanrı'ya şükür! Nerdesin sen?!" Annemin soruları devam ettiğinde elimdeki testi ona gösterdim. Birkaç saniye teste baktı, sonra bağırmaya başladı. Korkuyla ona döndüm.