15. Bölüm "İkinci şans!"

4.7K 584 37
                                    

"KEYİFLİ OKUMALAR ARKADAŞLAR! 

***

Adamın bedeni karşısında ki öfkeli gözleri görünce titremeye başlamıştı. Nefes almaya bile korkar oldu. Sadece saniyeler içinde boğazına yapışan ellerin nefesini kesmesi ile çırpınırken kulaklarına aynı öfkeli ses dolmuştu.

"Ne demek askerler geziyor?" adam güçlükle cevap vermişti.

"Bilmiyorum Ekrem Bey, siz araziye bakmamızı istediniz ama arazi de askerler var." Adam çıldırmış gibi adamın boğazını sıkarken son anda moraran adam kendisini boşluğa bırakmıştı. Adam sürünerek yerinde doğrulmaya çalışırken Ekrem eline ne geçirdiyse ortalığa saçmaya başlamıştı.

"Bu nasıl olur? O araziye izinsiz nasıl girerler?"

"Efendim, pek izinsiz değil gibiydiler. Ayrıca arazi jandarma bölgesinde." Ekrem cebinden çıkardığı telefon ile birkaç adamını arayarak olayın iç yüzünü araştırması gerekiyordu. Araziye jandarmanın girmesi Ekrem için hiç iyi bir haber değildi. Çıldırmış gibi evin bahçesine çıkarken az önce boğazını sıktığı adam görünmeden dış kapıdan çıkıp evi terk etmişti.

"Neler oluyor Ekrem?" Ekrem arkasından gelen karısına öfkeyle dönerken, kadın yutkunarak bir adım geri atmıştı.

"Ayak altında dolanma kadın!"

"Çok sinirlisin, evdeki çalışanlar kaçacak yer arıyor. Yine ne oldu?"

"Ne mi oldu, kocan elindekileri kaybedebilir!"

"Ne demek kaybedebilir?" Ekrem elindeki telefonu kapatarak öfkeyle bahçedeki havuza fırlatmıştı. Kadın korkuyla geri çekilirken yıllardır daha da korkunç bir karaktere sahip olan kocasının gözlerinden ürkmüştü. Geri dönüp eve giremeden Ekrem karısını yakalayıp kollarını sıkıca kavramış ve öfkesini kadına kusmuştu.

"Yıllarca elimde tutmaya çalıştığım her şey gidiyor. Anlıyor musun? Yetmezmiş gibi kızın olacak o salakta ortalıklarda yok. Onu bir bulayım..."

"O kız sadece benim değil Ekrem Bey. Siz istediniz onun doğmasını!" Kadın tüm acımasızlığı ile konuşurken Ekrem kadının kollarını daha sıkmıştı.

"Ne yapsaydım, baban olacak o adam torunu olmasını istiyordu." Kadın ölen babasını hatırlayınca yine hüzünlenmişti. Kendisine annesinden çok babası yakınlık göstermişti. Yapısı gereği soğuk olsa da Gülşen Hanım onun kendisini sevdiğini biliyordu. Canı yandıkça kolunu çekmeye çalışsa da başarılı olamadı.

"Ekrem canımı yakıyorsun."

"Yansın Gülşen Hanım yansın. Bir kıza sahip çıkamadın. Onu okula yollama fikri senindi, ne oldu kız yıllardır ortalarda yok."

"Babası değil misin, kızı korusaydın."

"Bana bak!" Ekrem kadını savururken Gülşen Hanım dengesini sağlayamayıp yere kapaklanmıştı. Orta yaşlı kadın yere düşmenin acısı ile çığlık atarken Ekrem Bey karısına bakmadan hızla eve girmişti.

"Atıf, Samet, buraya gelin!" İki adam da patronlarının seslenmesi ile hızla onun yanına ulaşırken üçü birlikte evden dışarıya çıkmıştı.

***

"Özlem, çocuklar nerede?" Orhan kapıdan içeriye girer girmez çocukları sormuştu. Genç kadın kızı ile yaptığı son kavgadan sonra Özge'nin evden çıkıp gitmesini sis perdesi ardından izlemişti. Buğulu gözlerini kaçırırken Orhan ortamın gerginliğini fark edince bıkkınlıkla solumuştu.

"Bir tabur askerle uğraşıyorum sorun yok ama şu evdekilere söz dinletemiyorum." Özlem adamın haklı sitemine karşılık hüzünlü bir şekilde gülümsemişti.

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin