21. Bölüm

4.7K 611 74
                                    



"Oldukça uzun bir bölüm oldu. Düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim. Keyifli okumalar!!

****

Hüzün başını arabanın camına yaslamış geriye kalan yolu seyrederken aklı karma karışıktı. Artık emin olmuştu. Bundan sonra hayatına yalnız devam edeceğini anlamıştı. Yıllar Erem'in fikrini hiç değiştirmemişti. İntikam isteğini onaylamıyordu. Adalet yerine intikam istemesini anlayamıyordu. Bu gün anlamıştı ki Erem çok değişmişti. Eskiden kendisine şefkatle bakan gözlerinin ışığı gölgelenmişti. Derin bir iç çekerken Ali'nin sesini duydu.

"Hüzün Hanım, nereye gidiyoruz?" Hüzün kısa bir süre nerede olduğunu algıladıktan sonra başını iki yana salladı.

"Beni bir otele bırakın, yarın küçük bir ev bakarız," dediğinde Ali başını sallayarak onu onaylamıştı. Ali evin kapısında bir süre bekledikten sonra Hüzün'ün hızla kendisine doğru geldiğini görünce onu da alarak evden ayrılmıştı. Karşısında ki kızın üzgün olması Ali'nin canını sıkarken Orhan komutana ne söyleyeceğini düşünmeden edemedi.

"İsterseniz Orhan komutanı arayayım?"

"Hayır, onun bu işle alakası yok. Bundan sonra tek başınayım. Hakkımda bilgi vermenizi istemiyorum."

"Ama..."

"Benimle çalışmaya devam edecekseniz bana çalışacaksınız, başkasına değil." Ali genç kızın ne demek istediğini anlasa da cevap vermemişti. Sessiz geçen yolculuk sonunda nezih bir otelin önünde son bulmuştu. Hüzün arabadan inerken Ali onun peşinden otele doğru ilerlemişti. Genç kız odasını tutup genç adamdan ayrılmadan önce genç kız sabah erkenden kendisine uygun bir ev bulmasını söyleyerek odasına çıkmıştı.

Bordo halının kapladığı koridordan ilerlerken oldukça dalgındı. Elinde bulunan oda kartını çevirirken kulağına yankılanan telefon sesi ile kendisine geldi. Telefonu eline aldığında tuttuğu odasını birkaç kapı geçtiğini görüp geriye döndü. Arayan kişiyi gördüğünde ise telefonu sessize alarak kartını kapısına okutarak odasına girdi. Kapı ardında kapanırken sırtını kapanan kapıya dayayarak yere doğru çömelmişti. Gözlerini kapatarak yalnız geçen yıllarını düşünmeye başladı. Bundan sonra da yalnız kalacağını düşündü. Derin bir iç çekerken telefonu yeniden çalmaya başladı. Israrla çalan telefonu açarken kulaklarına yankılanan sinirli sesle duraksadı.

"Senin otel odasında ne işin var?" Orhan aldığı haberle öfkelenmişti. Hüzün'ü Erem'in yanına göndermiş ama onu otel odasında tek başına bulmuştu.

"Gidecek yeri olmayanların da bir yerde kalması gerekiyor."

"Hüzün, beni sinirlendirme. Ailenin yanında kalmayacaksan büyük eve gitmeni söylemiştim. Erem..."

"Erem!" Hüzün Orhan'ın sözünü bölerek konuşmasına devam etti. "Evet, Erem de orada. Ve yine beni yalnız bırakmayı uygun gördü. Bundan sonra kendi bildiğimi yapacağım Orhan amca. Erem'den bir beklentim olmayacak. Kimseden bir beklentim olmadan kendi ayaklarımın üzerine duracağım. O kendi intikamını düşünsün, bende nasıl hayatta kalabileceğimi."

"Hüzün?"

"Bundan sonra bana Erem diye gelmezsen sevinirim Orhan amca. Sana çok şey borçluyum ama yeğenine değilim. Beni yanında istemeyeni bende istemiyorum artık. Herkes yoluna gidecek." Orhan duydukları karşısında sinirden köpürmeye başlamıştı. Öfkeyle yerinden kalkarken Özlem ne olduğunu anlamak istercesine ona baktı.

"Hüzün, sağlıklı düşünmüyorsun, yanına geleceğim."

"Gelmeyin, gelirseniz buradan çıkar giderim. İzimi kaybettirmeyi senden öğrendim amca, bırakın da kendimi bulayım. Kendimi bildim bileli yalnızdım. Yengemden anne sıcaklığını, amcamdan baba sıcaklığını gördüm. Onlar için adaleti en az sizin kadar bende istiyorum. Erem intikamla kafayı bozmuş. İntikamda adalet bir değildir, bunu anlamıyor. Beni istemedi. Artık şaşırmıyorum, ailem bile beni istemezken Erem neden istesin ki?"

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin