Merhaba arkadaşlar. Keyifli okumalar. Yorumlarınıza cevap veremesem de okuyorum. Yorumlar biraz olsun yazmaya teşvik ediyor.
****
Genç adam aldığı haberden sonra bir türlü Hüzün ile konuşmayı başaramamıştı. Sanki köşe kapmaca oynuyorlardı. Bir yandan Ekrem'in hareketlerini takip ederken diğer yandan da genç kızın hazırlıklarını gözlemliyordu. Uzaktan onun başkasının yanında olduğunu görmek Erem'in canını yaksa da elinden bir şey gelmezdi. En azından şimdilik Erem sakin kalmalıydı. Sonunda beklediği an gelmişti. Hüzün'ün nişanına doğru yola koyulurken bir süre sonra tanıdık gelen yol genç adamın nefesini kesmişti. Gözünün önüne gelen görüntüler de nefesi daralırken, kulaklarına anne ve babasının çığlıkları yükseliyordu. Ailesi ile kaza yaptığı sapakta ilerlediğini fark ettiğinde çok geçti. Kulağına yankılanan telefon sesi ile kendine gelirken acele ile arayana cevap vermişti.
"Amca?""
"Erem neredesin?" Orhan'ın sesi endişeli geliyordu. Son anda kendisini arayan arkadaşından aldığı haberle hemen yeğenini aramıştı.
"Yoldayım amca, nişana gidiyorum."
"Erem, Ekrem planı devreye soktuğunu söyledi!" Erem amcasının sözleri ile kısa bir duraksama yaşamıştı.
"Ne planı? Amca, ne yapacağını söyledi mi?" Orhan derin bir nefes alırken Erem görüyormuş gibi başını iki yana sallamıştı.
"Ne olduğunu söylemediler ama... Dikkatli ol Erem!" Erem arabanın hızlandığını fark edince gerilmişti. İçine düşen şüpheyle gaz pedalından ayağını yavaşça çekerken araba yavaşlamak yerine daha da hızlanmıştı. Frenlere asıldığında ise bir değişiklik olmadığını anladığında derin bir iç çekmişti. Amcası yine yapmıştı yapacağını...
"Ne planladığını sanırım biliyorum! Amca, frenler tutmuyor!" Erem sanki normal bir şey söylüyormuş gibi amcasına cevap verirken Orhan'ın endişeli sesi arabanın içinde yankılanmıştı.
"Neredesin?"
"Aynı yolda, babamın öldüğü yolda..." Erem aptallığına dişlerini sıkarken nasıl olmuştu da bu tuzağa düştüğünü anlamadığı için kendisine kızıyordu.
"Tam olarak neredesin Erem, hemen geliyorum."
"Amca, olurda bir şey olursa, Sude ve Hüzün sana emanet."
"Saçmalama Erem, hemen yola çıkıyorum. On dakikaya yanında olurum!" Erem amcasının sözleri karşısında hafif gülümsemişti. Anlaşılan amcasının planı vardı. Sakin olmaya çalışarak normalden daha hızlı giden arabanın hakimiyetini kaybetmemeye çalışıyordu. Şansına bulunduğu şeritte fazla araba yoktu. Telefonda amcasının konuşması ile daha da rahatlarken önündeki araçlara makas atarak ilerlemeye devam etti. İlerde gördüğü tabela ile yolun çift yöne döneceğini anladığında ise sıkıntıyla nefes verdi. ,
"Amca, yol çift yön oluyor."
"Korkma oğlum, hemen arkandayım." Erem aynadan arkasına bakarken Orhan onun ne yaptığını anlamış gibi gülümsemişti.
"Yukarıya bak!" tepesinde dönen helikopteri gören Erem iyice rahatlamıştı. Ama rahatlaması üzerine doğru gelen tırı görene kadar sürdüğünde Orhan'ın tiz sesini duydu.
"Erem, dikkat et!" genç adam Orhan'ın bağırmasıyla hızlı hareket ederken amcasına bir kez daha arabasını değiştirdiği için teşekkür etmişti. Her şey birkaç dakika içinde olmuştu. Erem arabasının üst kapağını açıp hareket edene kadar tır arabanın üzerinden geçerek geride hurda yığınını bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM "Tamamlandı"
General FictionAilesi kaza süsü verilmiş bir sabotajda ölen Erem, kardeşi ile hayatta kalabilmek için kaçmak zorundadır. Güçlenip geri dönebilmek için sevdiklerinden uzak kalması demek bile olsa geri dönüp ailesinin intikamını almak için herşeyi yapmaya hazırdır...