17. Bölüm

4.2K 655 79
                                    

"Keyifli okumalar!"

****

Genç kız öfkeyle karşısında ki adama bakıyordu. Özellikle onun olduğu çekimdeki bölümlerin kesilmesini istemişti. 'Keşke ona güvenmek yerine olayı ele alsaydım' diye düşünürken elini sertçe masasına vurdu.

"Sana televizyona çıkmamam gerektiğini söylemiştim, nesini anlamadın? Hani o görüntüleri yok edecektin? Başaramadıysan neden bana haber vermedin? Senin yüzünden..." Genç kız öfkesi kabararak masasının üzerinde olan her şeyi yere savurmuştu. Adam korkuyla geri kaçarken, genç kızın neden bu kadar sinirlendiğini anlamıyordu.

"Neden bu kadar karşısın? Bu senin başarındı."

"Kes sesini... Senin yüzünden beni bulacaklar." Kızın sözleri genç adamın dikkatini çekerken Hüzün yutkunarak bakışlarını kaçırmıştı. Bir şeyler yapması gerekiyordu ama ne? Telefonun çalması ile yerde duran telsize şüphe ile bakmıştı. Onun bu bakışına karşılık Ahmet yerde çalan telefonu eline aldı. Kısa bir duraksamanın ardından telefona cevap verirken, kısa bir konuşmanın ardından elindeki telefonu genç kıza uzatarak "Telefonda amcan olduğunu söyleyen biri var," dedi. Hüzün genç adamın elindeki telefonu hızla alırken heyecanla cevap vermişti.

"Alo"

"..."

"Hemen geliyorum." Hüzün telefonu kapatarak kendisine şaşkın bir şekilde bakan adamı odada bırakarak hızla ofisinden çıkmış ve şirketin kapısında kendisini bekleyen arabaya ulaşmıştı.

"Aklın neredeydi senin?" Genç kız mahcup bir şekilde bakışlarını kaçırırken adam konuşmasına devam etmişti.

"Bundan sonra olabilecekleri biliyorsun değil mi? Ailen artık nerede olduğunu biliyor."

"Sadece ailem değil," Hüzün'ün kısık çıkan sesini duyan genç adam derin bir iç çekmişti.

"Merak etme, onlar gelmeden buradan gidiyoruz. Henüz ortaya çıkman doğru değil."

"Ya işim ne olacak?"

"Onu bana bırak, şimdi gidiyoruz." Araba son sürat şirketin önünden ayrılırken birkaç dakika sonra şirket kapısına ulaşan diğer kişilerden haberdar değildi. Erem son dakika da kızı kaçırdığını bilmeden şirketin güvenliğinden içeri girerken hemen arkasından gelen adamlarla gerilmişti. Adamları daha önce amcası olacak adamın şirketinde görmüştü. Anlaşılan babası da Hüzün'ün peşine düşmüştü. Adamlar güvenlikte olay çıkararak şirkete girmeye çalışırken Erem geride durarak görünmemeye çalışmıştı. Yanından geçen adamın kolunu tutarak derin bir iç çekti.

"Bir şey mi oldu?"

"Ben Hüzün hanımla görüşmek istiyordum ama şirkette olup olmadığını bilmiyorum." Erem karşısında ki adamın kendisini kısa bir süre süzmesinden sonra söylenmesi ile Erem hafif gülümsemişti.

"Türk müsün?" Erem Türkçe konuşarak yeniden karşısında ki adama sormuştu.

"Evet, sizde sanırım?" Erem başını sallayarak onu onaylarken Ahmet az önce şirketten ayrılan Hüzün'ü merak ederek aşağıya indiğine pişman olmaya başlamıştı. Bir hata daha yapamazdı.

"Kim olduğunuzu bilmiyorum bu yüzden size bilgi veremem." Erem duyduklarından hoşlanmamıştı. Adamı yanına çekerek az ilerde güvenlikte olan adamları göstererek konuştu.

"Bak Hüzün'ü onlardan önce bulmam gerekiyor. Yoksa onun başı belada kalabilir." Ahmet adamların iyice kavgayı başlatması üzere bellerinde ki silahları görünce yutkunmadan edememişti. Tüm bu karışıklık onun yüzünden olmuştu. O görüntülerin yayınlanmasını engelleyebilseydi bunlar olmayacaktı.

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin