16. bölümün devamını paylaşıyorum. bir önceki bölümü tekrar okumamanız için. Keyifli okumalar!
***
.... O akşam herkes yeni planlar yaparak yollarına devam etmeye karar vermişti.
***
"Hüzün Hanım, Jack Bey sizi çağırıyor." Hüzün masasından kalkarak Ahmet beyin ardından ilerlemeye başlamıştı.
"Benimle ne konuşacağını biliyor musun?"
"Bana bir şey söylemedi. Önemli olmasaydı telefonla sizi çağırırdı." Hüzün başını aşağı yukarı sallarken içindeki şüphenin doğru olabileceğini düşünmeye başlamıştı. Asansöre binen ikili iki kat yukarı çıkarak yönetim katına ayak basmıştı. Duvarlardaki pahalı tablolar bile diğer katlardan daha güçlü bir hava sergiliyordu. Yerdeki halıya ne zaman basacak olsa içi acıyarak içinden gelen ayakkabılarını çıkarma isteğini bastırmaya çalışmaktan yorulmuştu. Ona göre fazla gösteriş ve güç temsil eden bu kat oldukça iticiydi. Derin bir nefes alarak gireceği odanın kapısının önüne geldiğinde içeriden yükselen seslerle olduğu yerde donup kalmıştı. Anlaşılan patronları oldukça sinirliydi. Bir stajyer olarak neden onu çağırdığını anlamamış olsa da seslerin kesilmesi ile kendisine geldi.
"Biraz bekleyelim, o bizi çağırır."
"Emir eli gibi konuşmayı bırak Ahmet, biraz dik dur."
"Hüzün Hanım!" Ahmet'in itiraz eden sesi yükselince genç kız tek kaşını kaldırarak ona baktı. Kapı sert bir şekilde açıldığında irkilen ikili odadan öfkeyle çıkan adamın arkasından kısa bir süre bakmıştı.
"Siz ikiniz neden hala orada bekliyorsunuz?" Hüzün ve Ahmet sinirli bir şekilde konuşan adama dönünce Ahmet yutkunmuştu. Hüzün odaya girerek çekinmeden adamın karşısında dururken Ahmet bir adım geride kalmıştı.
"Oturun!" Adamın izni ile karşılıklı oturan ikili bir birine baktı. Hüzün Ahmet'in konuşmayacağını anlayınca Hüzün araya girerek konuştu.
"Bizi neden çağırdınız Jack Bey?" adamın alev gibi yanan gözleri genç kızın gözlerini delip geçerken Hüzün etkilenmemiş gibi davranarak bakışlarını çekmemişti.
"Geçen gün bana bir güvenlik açığından bahsetmiştin, açığın nereden kaynaklandığını bulabilir misin?" Hüzün başını sallayarak adama cevap verirken sözleriyle de onaylamıştı.
"Biraz araştırırsam öğrenebilirim."
"Peki şu açık ne kadar tehlikeli?"
"Aslında bakarsanız eğer tahmin ettiğim güvenlik ihmali yapıldıysa tüm yetkili kişilerin bilgisayarındaki dosyalara erişebilirler. Buna siz de dahil."
"Kahretsin!" Adam elini masaya vurarak ayağa kalkmıştı. Son zamanlarda girdikleri ihaleler bir yana işlerini yaptıkları bütün firma yetkilileri şikayet üzerine şikayet yağdırıyordu. Bu gidişle şirketin iflas etmesi işten bile değildi.
"Ne kadar zaman?"
"Anlamadım?"
"Sana ne kadar zaman lazım, açığı bulup sorunu çözmek için."
"Birkaç gün."
"Olmaz, bir gün."
"Ama..."
"Durumun ciddiyetinin farkında değilsin galiba. Eğer bu açığı yarın akşama kadar çözerse şirketten sana yüzde ikilik bir hisse vereceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNTİKAM "Tamamlandı"
Genel KurguAilesi kaza süsü verilmiş bir sabotajda ölen Erem, kardeşi ile hayatta kalabilmek için kaçmak zorundadır. Güçlenip geri dönebilmek için sevdiklerinden uzak kalması demek bile olsa geri dönüp ailesinin intikamını almak için herşeyi yapmaya hazırdır...