27. Bölüm

4K 535 56
                                    

Keyifli okumalar.... ,

******

Genç kız geç kalan Erem'i aramak için telefonuna uzandığında kulağına gelen silah sesleri ile hızla çekmecesinde bulundurduğu silahını alarak odasından çıkmıştı. Dışarıda ne ile karşılaşacağını bilmiyordu. Dikkatli bir şekilde binanın kapısından dışarıya baktığında tanıdık araba ile kısa bir süre duraksamış, kavradığı gerçek ile hızla bulunduğu yerden çıkarak karşı ateş açmıştı. Bedenine yüklenen adrenalin ile tek düşünebildiği sıkışıp kalan Erem'e yardım etmekti. Hızlı bir şekilde Erem'in yanına ulaşmaya çalışırken kulakları sağır edici bir patlama ile kendisini Erem'in yanına attı. Yere düştüğünde Erem'in şok olmuş bakışları ile karşılaşmıştı.

"Hayır, hayır..." Erem'in sürekli tekrarladığı kelime genç kızı kendine getirirken ateş etmeyi bırakan genç adam kendilerine doğru yaklaşan kar maskeli adamların farkında bile değildi. Tek düşünebildiği yanına düşen kızın iyi olup olmadığıydı.

"Hüzün, bana bak güzelim. Aç gözlerini." Genç kız bedenini dinlerken bir acı hissetmeye çalışmış ama acı hissetmeyince delirmiş gibi bedenini yoklayan genç adamın elini tutmuştu.

"Erem..." Erem hala girdiği şoktan çıkamamış genç kızın neresinden yara aldığını anlamaya çalışıyordu.

"Erem ben iyiyim." Erem onu duymuyordu. Sonunda daha fazla dayanamayan Hüzün genç adama sert bir tokat atarak kendisine getirmişti. Göz göze gelen ikili bir süre öyle dururken Hüzün yeniden konuşmuştu.
"İyiyim ben, vurulmadım." Erem derin bir nefes alırken içinde ki kaybetme korkusunu yok etmeye çalışıyordu. Birkaç dakikalık bir sessizlikten sonra yeniden yükselen silah sesleri ikiliyi bulundukları ortama geri, döndürmüştü. Erem hızla bıraktığı silahını kavrarken karşılıklı ateş edenlerin kim olduğunu anlamaya çalışıyordu. az ilerde yükselen ses ile derin bir nefes almıştı.

"Atın silahlarınızı!" Orhan yeğenine yetişmek için tüm trafik kurallarını ihlal ederken bir yandan da polis arkadaşlarını devreye sokmuştu. Erem'in konumuna yaklaştıkça yükselen silah seslerinin susması genç adamın içini korkuyla doldurmuştu. Olay yerine geldiğinde yeğeninin arabasına doğru yaklaşan maskeli adamlara uyarı niteliğinde ateş açarken bir yandan da silah bırakmalarını söylüyordu. Onu dinlemeyen adamlar Orhan'a ateş açarken o da karşılık verip yeni bir çatışmaya girmişti. Yakından gelen polis sirenleri adamları korkutup kaçırırken Orhan merak ettiği Erem'e bakmak için peşlerine takılmamıştı.

"Erem?"

"Amca!" Erem amcasını görünce yerinde doğrulurken Orhan arabanın arkasında yerde uzanan genç kızı görünce endişeyle Hüzün'ün yanına çökmüştü.

"Hüzün, kızım iyi misin?" Hüzün başını sallarken Orhan genç kızın yarası olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

"Amca ben iyiyim, vurulmadım." Orhan yeğenine dönerek konuştu.

"Sen nasılsın?"

"Şükür, bende bir şey yok amca. Geldiğin için teşekkürler." Orhan başını sallarken genç kızın koluna girerek onu yerden kaldırmıştı. Hüzün şirket kapısında toplanan çalışanların kendisine şok olmuş bir şekilde bakmasıyla içinden homurdanmıştı.

"Hadi içeri girelim." Hüzün ikiliyi şirkete davet ederken çalışanlar onlara yol açmaya başlamıştı. Güvenlik görevlisine birkaç talimat veren genç kız onun şaşkın bakışları arasında ofisine doğru ilerledi.

"Burası senin için güvenli değil."

"Ben iyiyim..."

"Hüzün?" Erem genç kıza endişeli bir şekilde bakarken Hüzün elinde ki silahını çekmecesine koyarak sandalyesine yerleşmişti. Sanki az önce üzerine mermi yağdırılan o değilmiş gibi rahat davranması Erem'i şaşırtıyordu. Karşısında duran kız tanıdığı Hüzün'den çok farklıydı. O naif kızın silah kullanabileceğini asla tahmin edemezdi. Orhan masanın önündeki sandalyelerden birine çökerken Erem ilk defa geldiği ofisi inceliyordu.

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin