11. Bölüm "Hüzün!"

5.5K 632 75
                                    

"Umarım bölümü seversiniz! Yorumlar hiç bölüm yazma şevki vermiyor! :( Keyifli okumalar! 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Umarım bölümü seversiniz! Yorumlar hiç bölüm yazma şevki vermiyor! :( Keyifli okumalar! 

*****

Erem amcasının sert sesine aldırış etmeyerek odaya geçerken kardeşini yatağın üzerinde oturmuş öylece duvara bakarken bulmuştu. Öyle dalgınlaşmıştı ki Erem endişelenerek hızla küçük kızın yanına gitti.

"Sude, hayatım ne oldu?"

"Abi, ne zaman Hüzün ablanın yanına gideceğiz?" Erem gelen soru ile birden irkilmişti. Kardeşi Hüzün'e çok düşkündü ve bu durum karşısında Erem gafil avlanmıştı. Ne zamandır genç kızı sormadığı için Sude'nin Hüzün'ü sormayacağını düşünüyordu ama şimdi bu düşüncesinde yanıldığını anlamıştı.

"Onu görmeye gidemeyiz Sude?"

"Ama neden? Ben Hüzün ablamı çok özledim. O çok yalnızdır şimdi." Erem içinin ezildiğini hissetti. Hüzün'ün şuanda tek başına yatılı bir okulun yurdunda kaldığını düşünmek bile içini ezmeye yetiyordu. Ama elinden bir şey gelmezdi. Onu yanlarına almalarına imkan yoktu. Ailesi ile böyle bir düşmanlığı varken arada acı çekmesine müsaade edemezdi.

"Onu bende çok özledim canım ama onu göremeyiz. Onu görürsek kötü adamlar bizi yakalar."

"Ama neden?" Sude gözleri yaşarmış bir şekilde abisine bakarken Erem gözlerini kaçırarak kardeşini kucağına almıştı.

"Sana söz veriyorum canım, ilerde onu yeniden göreceksin."

"Ama ben şimdi görmek istiyorum." Erem ne söyleyeceğini şaşırmış durumdaydı. Odanın kapısı hafif tıklatılıp içeriye Orhan girdiğinde genç adam amcasına çaresiz gözlerle bakmıştı.

"Ne oluyor?"

"Amca, ben Hüzün ablamı görmek istiyorum." Orhan Erem'e bakarken onun zor durumda kaldığını anlayarak yeğenini kendi kucağına almıştı.

"Hadi seninle biraz dolaşalım, olur mu?" Sude yüzünü asarak amcasına bakarken Orhan kucağında Sude ile evden ayrılmıştı. Bir süre dolaşan ikili küçük kızın sürekli sorular sorması zamanın nasıl geçtiğini anlamayan Orhan bir süre sonra yeniden Hüzün'ü görmek için inat eden küçük kızı askeriyeden dışarıya çıkarmıştı.

"Bak amcacım, Hüzün ablan artık uzak bir okulda okuyacağı için seni göremez. Ama sen çok iyi bir öğrenci olursan ilerde onu göremeye gidebilirsin."

"Ama ben onu çok özledim. Şimdi görmek istiyorum."

"Peki, seni onun yanına götüreceğim ama sözümden çıkmayacaksın tamam mı?" Orhan sıkıntıyla nefes verirken Sude sevinçle el çırpmaya başlamıştı.

"Tamam, sen ne dersen onu yapacağım." Ana yoldan çevirdiği taksiye binen ikili yaklaşık bir saat sonra büyük binanın önünde durmuştu. Taksiciye beklemesini söyleyen genç adam okunun bahçesine girdiğinde güvenlikte kimsenin olmaması dikkatini çekmişti. Etrafa bakındığında ise kimseyi görememişti. Yurtların olduğu tarafa doğru giderken içini bir huzursuzluk kaplamıştı. Taksiden indiğinde kimliğini söyleyerek taksicinin numarasını almıştı. Küçük kız hala takside onu bekliyordu. Telefonunu çıkararak taksiciyi aradı. Kısa bir görüşmenin ardından taksiyi okulun kapısından bir arka sokağa çekmesini istemişti. Hiçbir durumda Sude'yi tehlikeye atamazdı.

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin