5. Bölüm "Kimsin Sen?"

5.9K 636 61
                                    

Diğer bölümlere nazaran daha uzun  bir bölüm oldu sanki. Bu hikayede her şey açık olarak işleniyor. Kim düşman, kim dost... Hepsi ortada sanırım, bakalım sonradan ne olur!' Sizce son gelen kimdi? Keyifli okumalar.

*****

Her şey bir anda olmuştu. Bir ailenin hayatı bir anda alt üst olmuştu. Hastane koridorunda acele hareket eden sağlık görevlileri genç adamı ameliyathaneye yetiştirmeye çalışıyordu. Doktor Aydın ve Zeki birbirine malumat verirken yanlarından geçen sedyeye dikkat çekmişti. Tanıdık gelen hastanın peşine takılan doktor yutkunarak arkadaşına baktı.

"Ne oldu?"

"Şu giden hasta, Ahmet Türk'ün oğlu değil miydi?" Aydın'ın sorusuna yanında ki arkadaşı cevap vermişti.

"Bilmem dikkat etmedim." İkili hızlı adımlarla ameliyathane kapısından içeriye alınan sedyeye yetişmeye çalışmıştı. Üzerleri steril olmadığı için hemen hazırlanma odasına gittiler.

"Sence o mudur?"

"Bilmiyorum ama bu işten hoşlanmadım. O hasta gerçekten Ahmet Türk'ün oğlu ise hastane için hiç iyi olmaz."

"Saçmaladığının farkında mısın? O bile olsa hasta!"

"Anlamıyorsun! Hasta olması değil sorun olan, onu kurtaramazsak hastane imajı yerle bir olur. Adamın zengin olmasını geç, geçen yıl bu çocuk dünyanın en zekileri arasında gösterildi. Öldüğü açıklanırsa, bu hastanede öldüğü açıklanırsa tüm hastane zan altında kalacak." Doktor arkadaşına hak vermek zorunda kalmıştı. Şu anda hastane imajından çok hastanın yaşamasını düşünse de bir şey söylemedi. Sonunda hazırlanarak ameliyathaneye girdiklerinde doktor arkadaşlarının hastaya kalp masajı yaptıklarını görmüşlerdi.

"Neler oluyor?"

"İki kez kalbi durdu, geri getirmeye çalışıyorlar." Asistan genç adama durumu anlatırken telaşlıydı.

"Aydın, buraya gel." Aydın doktor kendisini çağıran meslektaşına yaklaşan adam onun isteği üzere ameliyata yardım etmeye başlamıştı.

"Bu delikanlıyı kurtarmamız gerekiyor."

"Aydın, kalbi yeniden çalışsa da iç kanaması var. Onunla sen ilgilenmelisin, bu senin uzmanlık alanın."

"Bunu yapamayacağımı sende biliyorsun. İznim yok."

"Başlatma izninden, sende biliyorsun bu ameliyatı senden daha iyi yapacak başka doktor yok hastanede."

"Meslek hayatım biter," Aydın arkadaşının ısrarına karşı çıksa da makinelerden yükselen ses kulaklarına yankılanınca hızla müdahale etmeye başlamıştı. Bu yaptığı etik olmasa da ameliyatı yapmaya karar verdi. Elinin altında ki beden onun için çok değerliydi. Saatler süren ameliyat bittiğinde Aydın da kendisini bitik hissediyordu. Ayakları ağrımaya başlamıştı. Uzun zamandır bu kadar uzun süren bir ameliyata girmemişti. Başındaki boneyi çıkartarak yandaki kirli sepete atarken ameliyat kapısından dışarıya adımını attığında derin bir iç çekmişti. Gözleri yanıyordu. Gencecik beden hayata tutunmak için savaşırken elinden geleni yapsa da hala tehlikeyi atlatamamıştı. Tek umudu genç bedenin dayanıklı olması yönündeydi.

"Doktor Bey, Erem nasıl?" Aydın ağlamaktan kırmızıya dönen gözlerle kendisine bakan kıza üzülerek bakmıştı.

"Siz nesi oluyorsunuz?"

"Amcasının kızıyım, ailem yolda geliyorlar." Aydın şüpheyle kıza bakarken Hüzün yeniden ağlamaya başlamıştı. Gözyaşları sessizce yanağından aşağıya yuvarlanırken arkasından eteğini çekiştiren küçük kıza döndü.

İNTİKAM "Tamamlandı"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin