"Heh aferin, gözünü niye ovalıyorsun ya? Bozuldu işte makyajın." Boş gözlerle Leyla'ya baktım. Ben sesimi çıkarmayınca kafama vurdu.
"Sana diyorum sana""Ne var ya? Uykum var benim bulaşmayın bana."
"Pandaya benziyorsun kanka" diyip gülmeye başladı Arda. Aslı da onu onaylayan sesler çıkardı. Kendi kendime söylenip kafamı masaya koydum. Gerçekten çok uykum gelmişti."E gitti bu kaldırın da söyleyelim Fulya teyzeye, götürelim bizde kalalım bu akşam."
"Tamam ben haber vereyim."
Aslı sormaya gittiğinde Leyla da beni kaldırıp ayık tutmaya çalışıyordu."Mission completed."
"Hadi o zaman gidiyoruz. Arda sen taksi çağır."
"Çağırdım zaten çoktan."
Dışarı çıktığımızda uykum açılmıştı. Kafamı kaldırıp gözlerimle etrafı taradım. Salonun önünde sayılırdık ama biraz daha ilerisindeydik.Taksi geldiğinde hepimiz binip Leylaların evine doğru yola çıktık. Telefonumu açıp gelen bildirimlere baktım. Giraydan son gelen mesaja cevap yazmaya başladım.
Elçin: Daha önce de söylediğim gibi sana kırılmıyorum
Elçin: Kırılmamı gerektirecek bir şey yok, üzülmene gerek yok yani.Uygulamadan çıkıp telefonumun tuş kilidini de kapattım. Etrafıma bakındığımda geldiğimizi gördüm. Ücreti ödeyip indik ve Leylaların evine girdik. Leyla'nın pijamalarından birini giydim ve hep beraber oturma odasındaki koltuklara yayılıp muhabbet etmeye başladık.
Düğünde kim ne giymiş, kim kiminle çıkıyormuş, akrabalar ve tanıdıklar bize nasıl davranmış falan filan. Arda bir süre sonra sıkılıp telefonuyla oynamaya başladı. Bende elimin altında titreyen telefonu alıp gelen mesajı açtım.
Giray: Düşündüm de yanında olsam da olmasam da fark etmez,
Giray: Aynı gökyüzüne baktığımızı bilmek bile yeter bana