"Aslı sana diyorum ki o salağın evine gidiyoruz. Ne demek yakışıklı çocuk çarpılırsın?" bir yandan dolabımdan kıyafet seçmeye çalışıyordum.
"Kanka yiğidi öldür hakkını yeme şimdi, yakışıklı çocuk kabul et."
"Neresi yakışıklı o salağın ya? Tahtaları eksik bir kere zaten onun. Yakışıklı olsa kaç yazar?"
"Boş yapma lan, iddiasına girelim mi? Sen o çocuğa ya düşeceksin ya da düşeceksin başka seçenek yok."
"Tamam girelim iddiasına hadi bakalım göreceğiz."
"Nesine giriyoruz?"
"Kanka kahvesine girelim."
"Tamam öyle olsun hadi."
"Benim kapatmam lazım annem bağrınıp duruyor çabuk ol diye sonra konuşuruz gardaşım."
"Tamam kanka öptüm çok."
Üstüme kot tişört geçirdim, saçımı toplayıp aşağı indim. Annemle beraber Ayberklere doğru yola çıktık.
Evlerine vardığımızda annemin arkasından pıtı pıtı yürümeye başladım. Amacım dikkat çekmemekti.
Kapıyı çaldık kapı açıldı kapıyı açan Ayberk'in annesiydi ve kahkaha atmaktan gözleri dolmuştu.
Ne olduğuna bakmak için içeri daldığımda gördüğüm manzara sonucunda şok oldum..
