Kendime geldikten sonra kapıyı kapatıp içeri girdim. Banyoya gidip yüzümü yıkadım. Havluyla yüzümü kurularken kardeşim yanıma neşeli bir ifadeyle geldi.
"Az önce ne oldu ya? Kimdi o kız?"
"Seni ilgilendirmez Alina. Seninle alakalı olmayan işlere burnunu sokma."
"Dediğinin tam tersini yapacağım konusunda hemfikirizdir umarım abiciğim(!)."
"Daha önce okula giderken çarpıştığım bir kız."
"Çarpıştınız mı çarpışmadınız mı bilmiyorum ama, sen kıza baya çarpılmışsın. O bakışlar neydi öyle?"
"Sanane kızım ya, rahat bırak beni."
"Üf aman iyi be iki dedikodu da yapılmıyor seninle. Gidiyorum ben Minelerle buluşacağım."
"İyi, nereye gidiyorsan git. Ama yeter ki git."Bana dil çıkarıp çantası ve montunu alıp odadan çıktı. Bir ara yaptıkları için biricik(!) kardeşime teşekkür etmeyi aklımın bir köşesine not aldım.
&
Pijamalarımı giydikten sonra salona geçip televizyonu açtım. İzlediğim dizinin kaldığım bölümünü açıp izlemeye koyuldum. Bir yarım saat kadar izledikten sonra iyice mayışmıştım. Mayıştıktan sonra uyuyakaldığım için telefonuma gelen mesaj sesini duymamıştım. Fakat ertesi gün uyandığım vakit duymadığım için pişmanlık yaşayacaktım.
&
Biraz daha bu soğuk havada bekledikten sonra kimsenin gelmeyeceğine karar verdim ve daha fazla beklemeyip eve doğru yola koyuldum.
Bugün bana şaşkın şaşkın bakışı çok tatlıydı. Kapıya geldiğinde bana bakması ve ardından gözlerinin kocaman olması hoşuma gitmişti. Kimliğim açığa çıkmıştı ve beni o bulmuştu. Sonunda istediğim gibi olmuştu ama bu saatten sonra ne olacaktı?
Alina'yı kesin sevgilim falan sanmıştı. Ah, saf kız. Umarım bu günden sonra onun yüzüne bakabilir ve rahatça konuşabilirdim. Ama hiç öyle olmayacakmış gibi geliyordu.